GenelTeknoloji

Avrupa’dan Bir Silikon Vadisi Çıkar Mı? Çıkarsa Nasıl Çıkar? BONUS: Türkiye’nin Silikon Vadisi İçin Mahalle Önerisi

Durum Analizi

Silikon Vadisi’nin nüfusu dünya nüfusunun %0.05’ine denk gelse de dünyadaki en yüksek değerlemeli şirketlerin yarısından fazlası bu topraklardan çıkmış durumda.

Dünyanın diğer merkezlerinde (Paris, Londra, Berlin, İstanbul vb.) Silikon Vadisi ekolü kopyalanmaya çalışıldı fakat hiçbiri başarılı olamadı.

Bu uğraşta başarılı olmak için geleneksel yöntem olarak kümelenme öne çıkarıldı. Şirketlerin, AR-GE merkezlerinin, üniversitelerin ve diğer aktörlerin bir araya getirildiği teknoparklar ve inovasyon bölgeleri tüm Avrupa şehirlerinde olduğu gibi Türkiye’de de büyük şehirlerde denendi.

Bu denemeler sonucunda Silikon Vadisi’ndeki sürekli ve yüksek hacimli yeni şirket kurulumunun, kapital akışın ve teknoloji şirket satın alım oranlarının yanına bile yaklaşılamadı.

Bu tek boyutlu stratejiyi biraz deşip, coğrafyadan bağımsız olarak nerede eksik kalındığına bakmak gerek. Acaba Silikon Vadisi’nin 100 yıllık birikimle ilerleyen inovasyon geçmişi mi, güzel iklimi mi, Berkeley mi, Stanford mu, havası mı, suyu mu yoksa ekosistemin sosyal DNA’sı mı bu sürdürülebilir girişimcilik makinasını yarattı?

Cambridge Vakası:

Cambridge Üniversitesi’nde yüzyıllardır çığır açan araştırmalar yapılıyor. Sir Isaac Newton ilk önce yerçekimi kanunlarını yayınladı, Charles Darwin, doğal seleksiyon yasalarını ve Profesör J.J. Thomson elektronu keşfetti. Daha yakın bir zamanda, Cambridge fizikçileri Sir John Douglas Cockcroft ve Ernest Thomas Sinton Walton, 1932’de atomu ilk nükleer parçacık hızlandırıcıyla ayırdılar ve Maurice Wilkes, 1949’da ilk dijital bilgisayarı geliştirdi. Francis H.C. Crick ve James Dewey Watson, 1953’te DNA’nın detay yapısını yayınladı ve son birkaç yıldır Cambridge araştırmacıları, insan genomunun dizilimini ortaya çıkarmakla meşguller. Beklemede kalın, yakında yine Cambridge’den bomba gibi bir yeniliğin daha gelme ihtimali çok yüksek.

2017 Avrupa İnovasyon Endeksi’ne göre, inovasyonda dünyadaki en iyi 10 ülkeden 8’i Avrupa kıtasında yerleşik.

Cambridge vakasındaki resim teoride çok güzel gözüküyor fakat Avrupa Komisyonu’ndan gelen girişimcilik verilerine bakınca Avrupa, Amerika ve Asya’nın çok gerisinde kalıyor. Cambridge’in beklentiyi karşılamayan bu performansı, Cambridge Analytica skandalını aratmayacak derecede bir hayal kırıklığı.

Ocak 2017’de ABD’de 91, Asya’da 44’e unicorn şirkete kıyasla Avrupa sadece 16 unicorn şirkete ev sahipliği yapmış. 2006’da dünyanın en değerli 50 şirketinin 17’si AB’den iken bugün sadece 6 tanesi bu bölgeden.

Soru:

Elektron, parçacık hızlandırıcı Cambridge keşfedilmişken, kuantum bilgisayar girişimleri neden Silikon Vadisi’nden çıkıyor? Tim Berners-Lee, World Wide Web protokolünü İsviçre’deki bir fizik araştırma enstitüsünde ve Linus Torvalds, Linux işletim sistemini Finlandiya’da geliştirmişken, her iki yenilik de neden ABD’li girişimciler tarafından ticari uygulamalara dönüştürüldü?

Cevap için bir öneri:

Şikago Üniversitesi’nde yapılan araştırma der ki, Silikon Vadisi’nin bu başarısında sosyo-kültürel boyut sanıldığından çok daha önemli. Geçtiğimiz 100 yılda ilmek ilmek örülmüş bu sosyal DNA, ekosistemin “tutkalı” görevi görüyor, un-şeker-yağ varken helva çıkmasını sağlıyor. Bu yüzdendir ki ‘Silikon Vadisi bir bölge değil, bir kafa yapısıdır’ deyişi ortaya çıkmış. Faruk Eczacıbaşı’nın Daha Yeni Başlıyor adlı kitabında üzerinde durduğu esneklik, yakınsama ve ağ yapısı, bu coğrafyada yaşayanların çok güzel içselleştirdiği en temel yetkinliklerden.

Araştırma raporunun vurgu yaptığı noktalar :

  • Ekosistemler inşaat sahası ya da kampüs yerine bir komünite olarak değerlendirilmeli (bknz: Bilişim Vadisi), aktif olarak beslenme, bakım-onarım, ilgi-alaka ile sürekli canlı tutulmalı ve büyütülmeli.
  • Paydaşlar arası fiziksel mesafeler yakın olmalı, minimum zaman kaybı ile maksimum verimlilikte iş birlikleri kurulabilmeli, ağ yapısı canlı tutulmalı
  • Networking etkinlikleri, dikey teknoloji buluşmaları, mentorluk yapıları, komünite inşa platformları, hacker-space’ler, hızlandırıcılar, inkubasyon merkezleri, açık ofislerin sayıları artırılmalı. (Bir Kolektif House Levent’teki girişimciliğin çehresini değiştirdi).
  • Filozofların neden Antik Yunanlılardan çıktığına bir bakmak gerek. İnovasyon için farklılıklara hoşgörü ile bakılmalı, insanlar dil, din, ırk, cinsiyet, siyasi görüş, ten renginden ziyade, ortaya çıkardıkları değerle ölçülmeli, üreten insan liyakat usulü öne çıkarılmalı, el üstünde tutulmalı.
  • Bu tür yerlerde insanların kafaları rahat olmalı, trafik, geçim derdi, güvenlik, politik streslerden arınıp inovasyona ve üretmeye odaklanmalı. Sosyal açıdan besleyici olmalı, inovasyona kafa yoran insanların sosyal hayatlarında beklentileri karşılanmalı, çalışanlar kendini o bölgeye ait hissedebilmeli. Düşük suç oranı ve düşük yaşam masrafı da önemli parametrelerden.
  • Bizdeki imece usulüne karşılık gelen “kolektif çalışma ruhuna” sahip insanlar birbirlerini aşağı çekmekten ziyade kat üstüne kat çıkmak için çalışmalı, paylaşımcı olmalı, krediyi kimin aldığının önemsenilmediği bir kültür oluşturulmalı.

Sosyo-kültürel boyut işin sihri, tılsımı, gizli sosu; bu tutkalın işe yarayabilmesi için de öncesinde aşağıdaki temel mazlemeleri tamamlamak gerekiyor:

  • Son teknoloji araştırmaların yapıldığı, fon sıkıntısı çekmeyen ve global ağlara bağlı AR-GE tesisleri ve bilimsel makale yazmak için makale yazan değil bilim & teknoloji üreten ve bunun ticarileşmesi için tüm mekanizmaları oturtmuş üniversiteler ve oradaki akademisyenlerin rahat çalışmasını sağlayan üniversite yönetimleri (bknz: Stanford University, Xerox PARC, and Menlo Park).
  • Araştırma enstitüleri, girişimciler, risk almaktan çekinmeyen yatırımcılar (sadece çekirdek sermaye değil, sonrasındaki Seri-A-B-C-D gibi turları da yapabilecek), büyüyen şirketleri satın alabilecek, bunu biz de kendi içimizde geliştirebiliriz demeyecek vizyon seviyesinde kurumsal şirketler, o şirketlerdeki kafası açık kurum içi girişimcilerin elini kolunu bağlamayan yöneticiler.
  • Eğitimli, dijital yetkinlik setlerine sahip işgücü, savunma sanayii gibi yüksek teknoloji endüstrilerden yayılan teknolojiler (örn: Aselsan, Havelsan, Roketsan, TAI), şirket açma-kapama kolaylığı.
  • Farklı ülkelerden gelen insanların bir amaç uğruna, bir hedef doğrultusunda baskın bir kültür olmaksızın mücadele edebilmesi, orayı kendi vatanı gibi sahiplenebilmesi için gerekli sosyo-kültürel iyileştirmeler ve teşvikler

Gözüken o ki, Türkiye’yi de bu coğrafyaya dahil edip düşünürsek, Avrupa’dan bir Silikon Vadisi’nin çıkması o kadar da kolay değil. Çinli bir yazılımcının Pakistanlı bir Müslüman tasarımcı ile aynı evde kaldığı, Koreli ateist bir bilgisayar mühendisinin İranlı bir matematikçiyle sabahlara kadar uyumadan algoritma geliştirdiği, kimse kimsenin ne yediğine, ne giydiğine ne de içtiğine bakmadığı, siyasi düşüncelerin kimsenin umurunda bile olmadığı, insanların hayat kalitesinin yüksek olduğu, adalet mekanizmasının tıkır tıkır işlediği bir kurtarılmış bölge yaratabilirsek, Silikon Vadisi için ancak o zaman bir umut taşıyabiliriz.

BONUS: Türkiye’nin Silikon Vadisi İçin Mahalle Önerisi

Genel geçer bir yorum olsa da, trende baktığımızda görüyoruz ki gelişmekte olan ülkelerde genellikle güç gösterisi için sahte ve zararlı bir kamuoyu oluşturuluyor, böylelikle bu ülkelere çılgın projelerle zaman kaybettiriliyor. Bu konunun ucu kendi Google veya Facebook’umuzu geliştirmekten başlanıp kendi yerli otomobilimizi geliştirmeye kadar çekilebilir. Biz bununla uğraşırken Google ve Facebook halihazırdaki platform altyapılarına 20 tane yeni versiyon güncellemesi geçip, mega yatırımcılardan aldığı milyarlarca dolar yatırımla bunun agresif satış-pazarlamasını yapıp, platform ekonomisinin dinamiklerini sonuna kadar kendi avantajları için kullanacaktır.   Türkiye gibi kısıtlı kaynaklı ülkelerde katma değeri daha yüksek olan daha odaklı ve özellikle UNDP’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne yönelmek gerekiyor. Çin yapay zeka, İsrail siber güvenlik alanlarında Silikon Vadisi’ni geçmeye başladıysa, biz de genel amaçlı bir Silikon Vadisi kurmak yerine belli bir dikey alanda uzmanlaşarak stratejik endüstrileri seçip, daha dar temalı bir Silikon Vadisi oluşturabiliriz. Türkiye’de, rekabetçi avantajının olacağını düşündüğümüz enerji ve sağlık alanlarında fark yaratabiliriz. En hantal, çevrimdışı, dijitalleşme ile gelen yaratıcı yıkıma en açık iki sektör… Neden bu iki alana yoğunlaşıp; regülasyonları, teşvikleri bu alandan dünya devi teknoloji şirketleri çıkarmaya ve bölgesel ihracata odaklamayalım?

Yukarıda saydıklarımızı bir şekilde yaptık diyelim; Türkiye’nin Silikon Vadisi’nin yeri neresi olmalı? Bilişim Vadisi Kocaeli, Gebze, Bursa sanayisini teknoloji şirketleri ile birleştirerek Teknopark İstanbul’a, Sabancı Üniversitesi’ne ve Kocaeli Üniversitesi’ne yakınlığı ile güzel bir adım attı. Yapılan güzel çalışmalara rağmen orada Silikon Vadisi sosu olmadığını düşünüyoruz. Bilişim Vadisi yukarıdaki sosyal dokuyu yakalamada zorlanır ama Ankara’daki ODTÜ, Hacettepe, Bilkent Üniversitesi üçgeninin yarattığı kümelenme potansiyelini İstanbul’da Maslak&Sarıyer bölgesinin oluşturması çok daha olası. İTÜ ve Koç Üniversitesi’nin yanında Maslak-Levent finansal bölgesinin bulunması, Kolektif House, Starters Hub, Workinton gibi açık ofislerin ekosistemi canlı tutması, Sarıyer’in yeşilliği, düşük trafik oranı, metro hattının üzerinde olması, yüksek yaşam kalitesi, sosyal hayatın daha canlı olması başlangıç için güzel bir altyapı sunabilir.

Bir Palo Alto, San Jose, Menlo Park, Mountain View değil ama endüstri 2.0 ve 3.0’ın kalbinin attığı Sanayi Mahallesi, endüstri 4.0 çağının yeni teknoloji şirketlerinin kurulması için ideal bir alan. Hem geniş yüksek tavanlı binalar, hem lezzetli ve ucuz esnaf lokantaları, hem de düşük ofis kiralarıyla, Maslak & Sarıyer hattına en yakın bölge olarak gözüküyor. Insider şirketi, Sanayi Mahallesi’ndeki 400 kişilik ekibi ile $400M şirket değerlemesine doğru emin adımlarla giderken hepimize ilham veren güzel bir başarı hikayesi yarattı, şimdi zaman, oradaki oto sanayicileri olmaları gereken Atatürk Oto Sanayi bölgesine taşıyıp, Sanayi Mahallesi’nde diğer yüksek teknoloji şirketlerini kümeleme zamanı.

Referanslar:

https://www.weforum.org/agenda/2015/03/whats-the-best-way-of-creating-tech-innovation-ecosystems-in-cities/

https://www.weforum.org/agenda/2017/08/how-europe-can-build-a-silicon-valley/

https://www.strategy-business.com/article/20041?gko=ffea5

https://www.independentturkish.com/node/37941/haber/silikon-vadisindeki-t%C3%BCrkler-anlatt%C4%B1-neden-oradalar-nas%C4%B1l-gittiler-t%C3%BCrkiyede

 

 

 

 

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
TeknolojiVeriYönetişim

Gri Alanların Yarattığı Huzursuzluk

Genel

Başlangıç Noktası Yönetim Kurulu'nun 2024’ten Beklentileri

Genel

Malatya ve Düşündürdükleri

GirişimcilikTeknolojiYapay Zeka

Yapay Zeka ile Başarılı Bir Girişim Kurma Rehberi

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir