ÇevreSürdürülebilirlik

Atık Doğaya Girdiğinde

Dünyamız 3’te ikisi su olan, atmosferi ile kara ve su ekosistemlerinde bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmaların azot-su-karbon döngüsünde mutlu yaşadığı bir gezegendir.      Biyolojik döngü gezegenimizin zenginliğidir. “Biyo” Yunanca “Yaşam” kelimesinden gelir. İnanılmaz bir düzenle, harika bir uyumla toprak-su-havada yaşam ilerlerken, insan bu düzeni bozandır.

Endüstri kömür, petrol, doğal gaz ve minerallerle fosil kökenli; su, güneş, rüzgâr, bitkisel ve hayvansal girdilerle ise yenilenebilir kökenli ilerler. İnsanın olduğu her yerde üretirken, tüketirken atık çıkar. Ahşap, cam, kâğıt, metal, plastik, tekstil atıkları, faydalı kullanım ömrünü tamamlamış elektrikli-elektronik eşyalar, aküler, taşıtlar, makineler, bitkisel yağlar, yağlama yağları ve daha nicesi insanın hep yanındadır. Atık çıktığı yerde ayrı toplanıp, işleme zincirine, atık yönetimine sokulmazsa toprak ya da suya girer. İşte burada gezegenimizin yaşam döngüsüne olumsuz etki başlar. Atık toprakta ve suda “Biyobozunurluk” özelliği ile etkileşim, yarar veya zarar yaratır. Biyobozunurluk doğal olarak ve zararlı olmadan bozunabilmedir. Diğer deyişle biyobozunurluk, maddenin mikroorganizmalar tarafından zamanla doğa dostu biyolojik parçalanma kapasitesidir. Biyobozunmada kimyasal dönüşüm olur. Atık doğaya kesinlikle girmemeli ve geri dönüştürülebilirler döngüsel ekonomide ulusal servet olarak değer yaratmalıdır. Eğer girerse, atıktaki hidrokarbonların kolayca, hızla biyobozunması ve salımların gezegenimizin doğal yaşam döngüsüne katılması mühimdir.

ASTM, ISO, JIS, OECD standartlarına göre biyobozunurluk testleri yapılabilmektedir. Biyobozunurluk yanında çokça kompostlanabilirlik de konuşuluyor. Kompost, toprak kalitesini artırmak ve besin sağlamak için kullanılan çürütülmüş veya organizmalarca sindirilmiş bitkisel atıklar ve/ veya hayvan dışkılarındaki organik maddelerin karışımıdır. İnsan öldüğünde “Toprağa karıştı” denilmesinin altında teknik bir dönüşümün olduğu mistik yaklaşımı yatar. İnsan bedeni zamanla biyobozunurken, kemikleri inorganik kısım olarak baki kalır. Ancak atık plastik, atık yağlama yağı, atık bitkisel yağ gibi envai çeşit atıkla toprakta, suda oluşabilecek ciddi tehlike var. Birinci tehlike bu atıkların ham madde kıymetinden akçeli yararlanamama ve istihdam yaratamama. Bedeli hesaplanamayacak kadar büyük olan ikinci tehlike ise gezegenimizdeki sağlık, çevre ve iklim krizi sorununa olumsuz etki yapma. İşte tüm bu bilgiler üreticiler ve tüketicilerde biyobozunurluk özelliği önceliklemesinin tetikleyicisi oldu. Biyobozunur ambalajlama önemli. Plastiklerin biyobozunurluğu sıkı takipte. Biyoyakıtların tüketimi giderek artıyor. Biyokökenli plastikler, biyokökenli yağlayıcılar için endüstri coşuyor.

 

Bu yazı alıntıdır.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
AğlarAkademiAlgoritmaBiyoteknolojiBlockchainEkonomiEnerjiİnovasyonKuantum TeknolojileriSürdürülebilirlikTeknolojiVeriYapay Zeka

Paleolitik Beyinler, Orta Çağ’dan Kalma Kurumlar ve Tanrısal Teknolojiler

ÇevreEkolojiSürdürülebilirlik

Yeşil Tüketimin İzinde: Ekotüketim ve Geleceğe Daha Yeşil Adımlar

BiyoteknolojiİnovasyonSürdürülebilirlik

Güneş Enerjisiyle Yaşayan Mikroplar: CO2'den Sürdürülebilir Geleceğe Köprü!

ÇevreEkolojiYenilenebilir Enerji

Geleceğimiz için Temiz Bir Adım: Karbon Net Sıfır ve İnsan

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir