Bir özel kurum, tüm diğer kurumların kadın liderlerini kapsayan eğitim programı tasarlayarak, yaşam boyu eğitim felsefesiyle iş gücüne katkı sağlamayı hedeflediğini düşünün. Hatta, rakiplerinin de kadın yöneticilerini özel eğitim programlarıyla eğittiğini hayal edin.
Suudi Arabistan’ın en büyük bankalarından birisinin “Kadın Lider Yetiştirme Akademisi Programı” isimli projesini, jürisi olarak katıldığım International Business Excellence Awards yarışmasında değişim yönetimi alanında değerlendirme yapma fırsatım oldu. Beklentimin çok ötesinde neticeleri görerek şaşkınlığımı gizleyemedim.
- Bu proje neden bahsedilmeye değer? WEF’e göre kadın hakları konusunda kat etmesi gereken ciddi bir yolu olan Suudi Arabistan’ın 2016 yılında duyurmuş olduğu hırslı planının tohumlarının yeşerdiğini gösterdiği için.
- Hırslı plan nedir? Vision 2030 ismini taşıyan ve ülkenin petrol dışı sektörlerini geliştirerek geleceğin yeni ülkesini ekonomiksel, toplumsal ve yönetimsel boyutta yaratmayı kerteriz noktası olarak belirleyen plan.
- Kadınların daha yeni araba kullanmaya başladığı bir ülke Türkiye’yi yakalayabilir mi? Cevabı belki evet olmayabilir. Ancak, teğet geçebilir. Nüfusunun yüzde 70’inin 28 yaş altı olduğu ve sosyal medya kullanımında dünya sıralamalarında en tepede olan Suudi Arabistan’da, son üç yıl içerisindeki şahit olduğum değişim trendi üstel olarak ilerliyor. Bu ülke, değişimi ve dönüşümü en iyi şekilde benimsediğini her gün yeniden sahneliyor.
Sonuç olarak, Suudi Arabistan’ın işi kolay değil. Peki, bizim ne durumdayız? WEF raporuna göre cinsiyet eşitliği değerlendirmesinde son sıralarda yer alan “Demokratik” ülkemizde yapacak çok işimiz var. İlk iş, bir duvarcı ustası olurcasına şakulun sivri ucuyla görülmeyen camı (glass ceiling) göbeğinden patlatmak ve üst yönetimde kadınları sahneye çıkartmak. Bu koşulların sağlanabilmesi için de bu bilincin elçiliğini yapan ülkemizde kadınları destekleyen tüm kurumlara (Teknolojide Kadın Derneği, TURKISHWIN gibi) var gücüyle katkıda bulunmak hepimizin asli görevi olmalı.