ÇevreSürdürülebilirlik

Kenevir Bazlı Plastik

Sürdürülebilir olmayan enerji ve ana madde kullanımı dünyanın en çok dikkat çeken sorunlarından biri.

Sınırlı kaynakların kullanımı, siyasi faktörler de dahil olmak üzere birçok faktörden etkilenebilir. Örneğin, 15 Ekim 1973’te, ilk İsrail-Arap savaşı sırasında, Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği (OAPEC) tarafından ABD’ye uygulanan petrol ambargosu, Petrol Krizi veya 1973 Krizi olarak bilinen krizin başlamasına sebep oldu. Sanayileşmiş ülkeler petrolün en önemli tüketicisi olduğu için, bu ciddi kriz ilk kez ‘yenilenebilir enerji’ arayışının başlamasını da sağlamış oldu.

Yenilenebilir olmayan maddelerin endüstriyel üretimde kullanımı dünyaya yönelik bir başka tehdit olan çevre kirliliğinin de ana sebebi. Özellikle plastik kirliliği önlenemez bir büyüme gösteriyor. 18. yüzyılın ikinci yarısında, Sanayi Devrimi’nden sonra, hızla gelişen sanayileşme olgusu ile plastiğin hızlı ve ucuza üretilmesi çevre kirliliğini hızlandırdı. 1950’de dünya yılda 2 milyon ton kadar plastik üretirken 2015 yılında 380 milyon tonun üzerinde plastik üretildi. Bu sayı nüfusa bağlı olarak artmaktadır. Yalnızca 2016 yılında 407 milyon ton plastik üretilmiş ve 302 milyon ton plastik atık oluşmuştur.

Plastiklerin uzun vadeli geri dönüşüm süresi var. Geleneksel plastik, fosil yakıtlardan yapılan petrol türevi bir üründür ve parçalanması için 500 yıla ihtiyaç vardır. Her yıl üretilen bu yüksek rakamlar çevreye büyük zararlar vermektedir. Bunun yanı sıra, araştırmacılara göre, plastiğin de ana maddesi, petrol rezervleri 2042’de tükenecek, bu nedenle insanlar petrolü yalnızca 22 yıl daha kullanabilecek. Bu sebeple biyoplastik üretimini ölçeklendirmek adına yapılan araştırmalar arttırmalı ve hız kazandırılmalı.

Bu noktada geri dönüşüm hızı çok daha hızlı olan biyoplastiklerin üretim ve kullanımının artması en önemli çözüm noktalarından birini oluşturuyor. Ana bileşeni petrol olan plastik, kenevir ile de üretilebilir. Plastik üretiminde birincil malzeme olarak kenevir kullanmak, birçok avantajıyla geleceğe bir yatırımdır. Üretken bir büyümeye sahip kenevir, yenilenebilir kaynak ve çevre dostu bir malzeme olması nedeniyle petrol yağından çok daha iyi bir seçenek olacaktır. Aynı zamanda biyoplastiklerin geri dönüşüm süresi çok daha kısadır. Kenevir bazlı plastiği uygun koşullarda 60 günde geri dönüştürmek mümkündür. Kenevir bazlı biyoplastik kullanmak, plastik kirliliğini azaltmak için önemli bir adımdır.

Peki neden ana maddesi kenevir olan biyoplastiklerin kullanımı yaygın değil?

Kenevir, insanoğlunun yetiştirdiği en eski ve en önemli tarımsal üründen biri olmasına ve birçok doğa dostu endüstriyel ürünün üretiminde ana madde olarak kullanılabilir olmasına rağmen, kenevir üretimi ve satışı bazı ülkelerde tamamen yasaklanmış ve çoğu ülkelerde sınırlı üretim iznine sahiptir. Kenevir yasağı 1937 tarihli Marihuana Vergi Yasası ile başladı ve 1970 yılında Amerikan Başkanı Richard Nixon’ın yaptığı açıklamalar ile kenevir, uyuşturucu maddesi olarak kabul edildi. Günümüzde dahi pek çok insan kenevirin insan sağlığına birçok zararı olan esrar ile aynı bitki olduğunu düşünüyor.

Gerçek şu ki, kenevir ve esrar, kendirgiller ailesine ait bitkiler olsa da yapıları ve içerdikleri maddeler ve kullanım alanları birbirinden oldukça farklı iki bitkidir.

Bitkiler arasındaki temel fark kimyasal bileşimlerindedir. Tetrahidrokanabinol (THC) psikoaktif etkilere sahip bir maddedir ve esrar yüksek düzeyde THC barındırır. Öte yandan, kenevir THC seviyesi % 1’den azdır, bu da insanların herhangi bir psikolojik etki hissetmesine sebebiyet verecek düzeyde değildir.

Şu an da toplumlar bu farklılıkların daha çok farkında. Kenevir üretimi, Amerika Birleşik Devletleri gibi bazı ülkelerde resmi olarak yasal hale gelmeye başladı. Ülkemizde de endüstriyel kenevir üretimi yeni yeni yaygınlaşmaktadır.

Yalnızca işletmelerin finansal karı yönünde değerlendirecek olsak dahi; hammadde olarak sınırlı bir kaynağı kullanmak, karlı bir yatırımın uzun vadeli olmadığı anlamına gelir. Bu nedenle, sürdürülebilir kaynak kullanımı karlılık için de daha iyi bir seçenek olacaktır. Kenevir tohumları tekrar kullanılabilir ve tükenmez kaynaklarla çalışmak uzun vadeli karlı bir yatırımdır.

Doğa dostu endüstriyel ürün üretiminde ana madde olarak kullanılabilir olan kenevir ile 1930 ve 1940’larda Henry Ford tarafından ana maddesi kenevir olan bir araba dahi üretilmiştir. Kenevir esaslı arabayı ürettikten sonra, Ford Motor Şirketi’nin kurucusu Henry Ford: “Oluşması yüzyıllar süren ormanları ve asır gerektiren madenleri, eşdeğerini bize sunan kenevirden elde edebiliyorsak, hala neden kullanıyoruz?” sorusunu sormuştur. Yıllar önce sorulan bu sorunun cevabını yakın gelecekte kenevir üretimini artırarak ve kısıtlı kaynakları yenilenebilir kaynaklarla değiştirip, çevre dostu plastik üreterek vereceğimize inanıyorum.

İzel Akın

 

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
ÇevreEkolojiSürdürülebilirlik

Yeşil Tüketimin İzinde: Ekotüketim ve Geleceğe Daha Yeşil Adımlar

BiyoteknolojiİnovasyonSürdürülebilirlik

Güneş Enerjisiyle Yaşayan Mikroplar: CO2'den Sürdürülebilir Geleceğe Köprü!

ÇevreEkolojiYenilenebilir Enerji

Geleceğimiz için Temiz Bir Adım: Karbon Net Sıfır ve İnsan

DeğişimİnşaatSürdürülebilirlik

Geleceğin Ahşap Şehirleri

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir