2. Günümüzden taze bir örnek (Avustralya yangınları):
3. En çok karbon salınımı yapan ülkeler:
4. Politik olarak bağımsız olan ülkeler, aynı ağın (dünya) parçası olarak birbirlerinden sorumlu. Küresel ısınmanın sonuçlarını tüm ülkelerde göreceğiz. Örneğin, hava şartlarının yaşamaya (doğal afetlerdeki artış, su seviyesinin yükselmesi) veya geçinmeye (tarım gibi bazı sektörlerin göreceği zararlar) müsait olmadığı yerlerden diğer ülkelere göçler artacak. Ekonomik sorunlar haliyle şiddetlenecek ve tıpkı diğer büyük ekonomik krizlerdeki gibi dünyaya yayılacak. Ağlar iyi yönetilirse çok faydalı olabilecekken, kötü seçimlerde ise zararın demokratize olmasına olanak sağlıyor (ki bana kalırsa bu durum bütüncül bakış açısı kazanmamız için iyi):
5. Bu sebeple alacağımız önlemler de küresel bir ağ çerçevesinde olmalı. Örnek; Paris Anlaşması:
6. Küresel ısınmaya karşı mücadele etmek için yapılan Paris anlaşmasından çekileceğini açıklayan ülke:
7. Küresel ısınmaya karşı mücadele etmek için yapılan Paris anlaşmasına katılmayan ülkeler:
8. Özel sektör teknolojiyi de kullanarak inovatif modellerle pozitif etki yapabilir. Devletlerin, girişimcilerin, uluslararası organizasyonların, holdinglerin, vakıfların ve daha birçok paydaşın bir araya gelmesiyle olumlu çıktılar elde edebiliriz (örneğin, Başlangıç Noktası da bu ağ modeline üzerine kurulu bir yapı ile yönetiliyor). Uluslararası ağlar kurarak özel sektörü belli hedefler çerçevesinde mobilize eden ve küresel ısınma için de ilham olabilecek çok iyi bir örnek Türkiye’den:
Umarım ağın en az etki alanı olan bireylerinden en fazla etki gücü bulunan devletlere kadar tüm paydaşlar ilkim değişikliğine çözüm için davranış biçimlerimizi değiştirecek somut aksiyonları zamanında alabiliriz ve bunları denetleyecek küresel mekanizmalar kurabiliriz.