Verimli ve başarılı bir süreç yönetmenin yolu 7/24 çalışmaktan değil, çalışılan saatlerin etkili kullanımından geçiyor. Kısıtlı zamanlara, çok fazla iş sığdırmaya çalışan girişimcilerin, zaman yönetimini daha iyi yapabilmeleri için etkili bazı yöntemler bulunuyor.
Plan ve Yedek Plan
Tüm işlerin verimli bir şekilde yürütülebilmesinin ilk yolu, bir planlama yapmaktan geçiyor. Bu planın öncelikli işlerin bir listesi, planlanmış randevular ve etkinlik takvimleri gibi detayları içermesi önem taşıyor. Ancak günlük akışta zaman zaman her şey planlandığı gibi gitmeyebiliyor. Bu nedenle, her girişimcinin bir de yedek planı olması gerekiyor. Herhangi bir acil durumda ötelenebilecek işler, iptal edilebilecek toplantı ve etkinlikler gibi unsurların belirlenmesi gibi bir yedek planın olması hayat kurtarıcı olabiliyor.
Çoklu Görevler Yerine Bloklar Halinde Çalışmak
Pek çok kişi; çok sayıda işi, aynı anda yapmaya çalışmanın süreçleri hızlandırabileceğini düşünüyor. Ancak bu durum çoğu zaman, çok fazla zaman harcanmasına rağmen çok az işin tamamlanabilmesiyle sonuçlanıyor. Dikkati ve becerileri birden fazla konuya yöneltmek, hataların ortaya çıkmasına ve bu hataları düzeltmek için daha fazla zaman harcanmasına neden olabiliyor.
Bunun yerine Pomodoro tekniği olarak da bilinen bloklar halinde çalışma yöntemini kullanmak, daha etkili ve verimli sonuçların ortaya çıkmasına yardımcı oluyor. Bunun için iş listenizden bir görev seçmeniz ve 25 dakikalık süre boyunca sadece bu göreve odaklanmanız gerekiyor. Bu 25 dakika içinde e-postalarınızı kontrol etmek, telefonunuza cevap vermek gibi dikkatinizi dağıtacak hiçbir unsurun yer almaması önem taşıyor. Bu çalışma bloğunun ardından, 5 dakikalık kısa bir mola veriliyor ve ardından ikinci 25 dakikalık blok başlıyor.
İş & Yaşam Dengesi Oluşturmak ve Mola Vermek
Bugün yoğun çalışma temposundaki pek çok kişi, kişisel hayatına öncelik vermenin dikkat dağıtıcı ve işleri için bir engel olduğunu düşünüyor. Verimli bir çalışma hayatı için öncelikle sağlıklı bir kişisel yaşantının oluşması gerektiği gerçeği ise çoğu zaman göz ardı ediliyor. Verimsiz ve tükenmişliğe doğru sürüklenen bir çalışma rutininden kaçınmanın yolu ise iş ve özel hayat arasındaki dengeyi sağlamaktan geçiyor.
Bunun için haftalık oluşturduğunuz plana; ailenizle geçireceğiniz zamanı, spor saatlerinizi, arkadaşlarınızla çıkacağınız bir öğlen yemeğini ekleyebilir böylece iş ve kişisel hayatınızı dengeli bir bütün haline getirebilirsiniz. Böylece sizi motive edecek ve dinlendirecek bu tarz kısa molalar sayesinde, çalışma hayatınızın çok daha verimli olmasını sağlayabilirsiniz.
Gerektiğinde Yardım İstemek
Henüz ekibini kuramamış yeni bir girişimci olarak tüm işlere yetişmeye çalışmak, zaman zaman zor ve yorucu olabilir. Böyle durumlarda sahip olunan sorumlulukların paylaştırılması, etkili zaman yönetimi açısından önem taşıyor. İlk olarak aileniz ve yakın çevrenizle konuşmakla işe başlayabilir ve alabilecekleri sorumlulukları onlar arasında paylaştırabilirsiniz. Böylece, teknik bir konudan postalanması gereken evraklara kadar zamanınızı çalabilecek işlerin yükünden kurtulmuş olursunuz.
Ayrıca ilk zamanlar için maliyetleri daha az tutmak adına “freelance” çalışanlarla anlaşabilir ve sorumluluklarınızın doğrultusunda destek alabilirsiniz.
Dikkat Dağıtan ve Zaman Kaybı Yaşatan Unsurlarla Vedalaşmak
Çalışmaya odaklanılan sırada, çevrede çoğu zaman dikkat dağıtıcı unsurlar bulunabiliyor. Kısa süreli bir dikkat dağınıklığı ise tekrar odaklanmanın güçleşmesiyle büyük bir zaman kaybını beraberinde getirebiliyor. Çalışma ortamında fazla eşya ve dağınıklığın olması, gürültülü ortamlar dikkat dağınıklığını tetikleyebildiği gibi, telefonunuza gelen bir mesaj ya da arama da aynı etkiyi yaratabiliyor.
Bu nedenle eğer mümkünse; çalışmanız esnasında internetinizi kapatabilir, çevrimiçi durumunuzu “dışarıda” veya “rahatsız etmeyin” olarak değiştirebilir, muhakkak cevaplamanız gereken aramaları ise mümkün olduğunca kısa tutmaya çalışabilirsiniz.
Bu yazı alıntıdır.