“Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklara esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler”
Pablo Neruda
Bir süredir iş dünyasının en büyük ikilemi sanırım bu. Bir tarafta sektörüne yıllarını vermiş, pazarda ilk üç- beş firma içerisine girmiş, yüzlerce belki binlerce çalışanı olan kocaman kurumsal şirketler, diğer tarafta iyi bir fikrin peşinde koşan, amatörlük ruhuyla amaçlarına doğru yol olan üç, beş ya da maksimum on kişiyle dükkanın kapısını açan gencecik ruhlar.
Bir çok kurumsal firma ucundan, kenarından, köşesinden bir şekilde dönüşüm peşinde. Bazıları dostlar alışverişte görsün diye dijitalleşip yatırımcılara pozitif mesaj verme derdinde iken bazıları ise bu konuyla alakalı ciddi olarak kafayı kırmış durumda.
Dijital dönüşümün, yenilikçi fikirlerin, dinamik çalışma modellerinin, değişimin peşinde koşun diye bas bas bağırılsa da çoğu şirket her zamanki gibi yaşanmışlıklardan ders almaya devam ediyor. 2015 yılında kurulan Getir’in değerinin geçen hafta itibariyle 2.6 milyar dolara ulaşması ve Türkiye’deki en değerli şirketler arasına hızlı bir giriş yapması da değişimin yakınında ya da uzağındaki bu firmalar için yakın zamandaki en büyük sarsıntılardan biri oldu.
Peki Startup Firmalar Neyi Doğru Yapıyor & Kurumsal Firmalarda Yanlış Giden Ne?
1-Net Bir Fikir
Çoğu başarılı startup firmanın en doğru yaptığı şey net bir fikre sahip olmak ve tüm dünyasını bu fikrin etrafına inşa etmek. Kurumsal firmaların hazır inşa edilmiş hantal organizasyonları ise ne yazık ki bu dönüşüme cevap vermekte yeterince iyi değil.
2- Esneklik
Bir fikrin peşinde koşabildiği kadar o fikri yolda müşteri ihtiyaçlarına göre de hızlıca evirebilme yetisi kazanmış olması ve kurum olarak bu değişimlerin karşısında durmak, direnmek yerine hedefe doğru kürek çekmeye devam etmesi oldukça kıymetli.
3-Hız
Hızlı karar almak, hızlı hayata geçirmek belki de startup firmaların eksponansiyel büyümelerindeki en önemli kaldıraçlardan biri. Bugün kurumsal bir firmada bir kararın alınması, dikey organizasyonlarda bu kararların sorgulanması, her kararın iknası için onlarca slaytla bir üst yöneticinin, onun üstündeki yöneticinin, yandaki yöneticinin, öbür tarafta bu işlerden etkilenen diğer yöneticilerin, genel müdür yardımcılarının, bazen Ceo ya da ya da yönetim kurulunun karşına çıkarak her birini ayrı ayrı ikna etme gerekliliği sırasında çoğu güzel fikir heba oluyor.
4- Finansal İhtiyaçlara Hakimiyet & Risk Alma İştahı
Başarılı startup firmalar finansal ihtiyaçlarını tüm değişkenleri göz önünde bulundurarak doğru tahminleyebilen fakat bunu yaparken de risk almaktan korkmayan kurucularla harika sonuçlar elde edebiliyor.
Kurumsal dünyada genelde finans mekanizmaları insanların hata yapmalarına olanak tanımayacak şekilde kurulur. Herhangi bir çalışanın büyük bir hatayla şirketine milyonlar kaybettirmesi çok mümkün olmaz çünkü onay mekanizmaları çok fazla ve çeşitli olduğu için birden fazla göz hatayı yakalayabilir. Bu güzel özelliğin en önemli tehdidi de bu detaycı iş modelinde hız kaybedilmesi, süreçlerin uzaması, detaylar sebebiyle yitirilen hevesler, risk iştahının düşük olması ya da fazla onay mekanizması / inisiyatif alınamaması sebebiyle tüm partilerin yıpranmasına kadar giden uzun ve dikenli bir yolculuktur.
5- Dene & Yanıl & Bir Daha Dene
Belki de kurumsal bir firma için en zor maddelerden biri. Performans sistemleri ile yönetilen, sunumlarla, slaytlarla iş anlatılan firmalarda çalışanlara deneyip yanılabilecekleri, risk alabilecekleri alanlar yaratmak yerine kesin başarılı olacak ya da hali hazırda konfor alanına sahip olunan alanlardaki işleri yapmaya devam ettirmeye çalışmak bu dünyanın en büyük dilemması. Bir taraftan biz dönüşüyoruz diye bağıran bir çok firma hala bir çalışanın zamanının %85’ini hali hazırda yaptığı işe harcatıyorsa burada bir inovasyon beklemek mucize beklemekten farklı değil.
Ne yapsın bu kurumsal şirketler?
Önce Kafalar Değişmeli
Dönüşüm önce çalışandan başlamalı, gidilecek yol, hedeflenecek noktalar net olarak işaretlenip her bir çalışanın buradaki rolü net olarak anlatılmalı. Yeni dünyanın ve dönüşümün gidilecek alternatif bir yol olduğu değil tek yol olduğu aktarılmalı.
Organizasyon Yapılarını Yenile
Şirketlerin kendi içlerindeki stratejik fikirlerini hızlı karar alabilen organizasyonlara yönetmesi hem işlerin hızlıca hayata geçmesini sağlayacak hem de çalışanlardaki algıyı yukarı çekecektir. Büyük büyük organizasyonlar yerine karar alabilen küçük yapılar süreçleri hızlandıracaktır.
Formalitelerden Kurtulup Risk Alma İştahını Artır
Onay mekanizmalarının minimize edilmesi, detaycılık yerine yap / gör modellerinin hayata geçmesi gerekiyor. Çok önemli bir teknoloji firmasının duvarında “Önce yap, sonra özür dilersin” yazar. Ancak risk alabilen şirketler olmayanı oldururlar.
Karar Alabilen Yöneticiler Yetiştir
Bugün bir çok kurumsal şirketin en önemli eksiklerinden birisi orta düzeyde nitelikli karar alabilen yönetici eksikliği. Fazla onay isteyen, her yere sorup garantiye almaya çalışan yönetici modeli hem çalıştığı ekibi hem de yapılan işi zorlaştırmaktan başka bir şey yaramıyor. Ekipleri hareketlendirecek, motive edecek, inandıracak gözünü karartıp amacına yürüyecek yöneticiler önümüzdeki dönemin kahramanları olacaklar.
Startup Firmalara Yatırım Yap & Tecrübeni Fırsata Dönüştür
Kurumsal şirketlerin dışarıda gördüğü iyi fikirleri kendi ekipleriyle yapmaya çalışmasını genelde amacına ulaşamayan maceralar olarak görüyorum. Onaylarını almak bile aylarca sürebilir. Umarım yanılırım. Bunun yerine benim tavsiyem startup firmalara yatırım yapmak olur.
Bu tür yatırımların her açıdan değerlendirmesini yapacak harika ekiplere sahip kurumsal şirketler bu yatırımlar ile hem unicorn olma hayalinin içine girebilirler hem de kendi tecrübeleri ve güçlü yanlarını bu firmalara aktarabilirler.
Önümüzdeki yıllarda bugün ya da belki bir kaç yıl önce kurulmuş olan Peak Games, Getir gibi bir çok start up firmanın adını duymaya hazırlanmamız lazım.
Kurumsal şirketlerin bu değişime ayak uydurması ya da bir parçası olması için hayatlarında çok ciddi değişimlere ihtiyaçları olacak. Müşterilerin gerçekten neye ihtiyacı olduklarını görmek için markaları yere indirmek, bu ihtiyaca yönelik inovatif çözümleri hayata geçirmek için de startup çalışma / organizasyon modellerine geçmek ya da bu dünyanın içerisine farklı bir yöntemle girmek Pablo Neruda’nın da dediği gibi yavaş yavaş ölmemek için şart gibi duruyor.