Konu: Kurumlarda ekiplerin mozaik taşları her geçen gün daha da değişiyor. Mevcut iş dünyasındaki tozlu bulutlar içerisinde ayakta kalmayı öğrenen evvelki jenerasyonlar için; üstel değişen dünya düzeninde z jenerasyonu ile çalışmayı öğrenmek zorunluluk haline geliyor. Öncesinde z jenerasyonunu tanımak daha önemli oluyor.
Kaynak: McKinsey Analizi, 2019
Z Jenerasyonunu tanımak: Evvelki jenerasyonların mevcut dünya düzeninde kurulu düzenlerini bozmaya gelen z jenerasyonu oldukça farklı ve iddialı söylemleriyle, yapılan her işte ayak izlerini bırakmak istiyorlar. Yapılan araştırmada temel olarak birtakım özellikleri ile ön plana çıkıyorlar.
- Kimliksizler. Tek bir bakış açısı ve norm ile tanımlanmak istemiyorlar. Kendilerini birden fazla açıdan tanımlıyorlar. Hatta daha da öteye giderek hayatı dualite ile yorumlamayı talep ediyorlar.
- Açıklar. Farklı görüşleri dinlemeyi, anlamayı, tartışmayı ve saygı göstermeyi hayatlarında bir davranışsal norm olarak gördüklerini belirtiyorlar. Fiziksel ve sanal dünyada oluşturdukları benlikler ve bu kapsamdaki arkadaşlıklar arasında bir farklılık gözetmiyorlar.
- Gerçekçiler. Ekonomik kriz içerisinde doğdular. Mevcut durumu anlamak için genç yaşlarında bir önceki jenerasyona göre daha fazla kafa yordular ve yoruyorlar. Bu sebeple, durumu anlamak için ellerinden geleni yaparak tüm açıklığıyla analiz ediyorlar.
Bu pencereden bakarak Greta’nın yaptığı açıklamayı tekrardan gözümüzün önüne getirelim. Konuşmasındaki tonlamayla, sözlerindeki açıklığıyla kendisine hayran bırakmadı mı? İşte geleceğin generasyonu böyle olacak. Onları iyi anlamak da bizlerin ödevi olacak.
Öz eleştiri: Global şirketlerde edindiğim tecrübelerin oluşturduğu gizlenmiş ego bariyerleri neticesinde subliminal bir defans mekanizmam oluştuğunu pırıl pırıl z jenerasyonundan çalışma arkadaşlarım sayesinde fark ettim. Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde yeni başlamış olduğum iş hayatımda değiştirdiğim sektör, iş, ülke gibi dinamiklerin yanı sıra çalışma prensibimde de büyük bir değişiklik olmuştu. Hiyerarşik bir düzlemden yatay bir düzleme geçişi yaşayan ben, on iki yıllık iş deneyimimde en büyük zorlukla karşılaştım. Açıklıkla fikirlerini ifade eden, daha gerçekçi ve özgür ruhla işine yaklaşan ve ekip arkadaşının düşüncelerine ön yargısız yaklaşabilen z jenerasyonu bir ekibin üyesi olmuştum. Bu ekiple birlikte beklenenin üzerine çıkabilmenin karşılıklı bir tekâmül süreci olduğunu fark ederek gizlenmiş ego bariyerlerini ortadan kaldırmayı amaç edindim. Bugünlerde ise geleceğin kurumlarındaki liderleri olacak z jenerasyonuyla bütünleşik çalışarak onlardan daha çok şey öğrenmeye çalışıyorum.
Sonuç olarak, geleceğin işlerini geleceğin insan sermayesi ile yönetebilecek olan kurumlar şimdiden z jenerasyonunu anlamaya gayret etmeliler. Bu kapsamda kültür taşlarını da yeni dünyanın dinamikleri ile yeniden şekillendirerek elden geçirmeliler.