COVID-19Yarışma

Hack the Corona: Sivil İnisiyatifler, Devletler ile Uluslararası Kuruluşların Çevik ve Yenilikçi Umut Aşıları

Umut uyanık insanın rüyasıdır.”  Aristoteles

Bilgi çağının ilk yıkıcı pandemisi ile karşı karşıyayız… Eş zamanlı olarak en yerelinden dünyanın uzak köşelerine kadar zor günlerden geçiyoruz. Afrikalı çocuk, İngiliz siyasetçi, Amerikalı ünlü, Türk profesör, Japon komedyen, İranlı doktor… Haliyle dertlerimiz de mücadelemiz de sınırları aşıyor. Yine de ne mutludur ki ülkemizde ve dünyada milyonlarca uyanık insan, sağlıklı hayaller görüyor.

18 Nisan gecesi; Dünya Sağlık Örgütü’nün Global Citizen inisiyatifi ile organize ettiği “One World: Together At Home” etkinliğinde dünya vatandaşı olduğumuzu hissetmek de 23 Nisan akşamı; genci yaşlısı balkonlarda İstiklal Marşı söylerken, Türk vatandaşı olduğumuzu bilmek de bizleri umutlandırdı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik gününde, Türk Hava Yolları’nın Türkiye üzerinde çizdiği ay yıldız

Diğer taraftan, yenilik peşinde koşan hayalperestler de var. Yüreğimize su serpiyorlar. Kitleler kendi aralarında organize oluyor. Son haftalarda dünya çapında sürekli bir hackhaton haberleri okuyorum (takım halinde, 48-72 saatlik yoğun beyin fırtınaları eşliğinde yürütülen fikir ve prototip çalışmaları). Üç boyutlu yazıcılar ile hızlı üretimler başladı. Girişimciler -iyi anlamda- ayaklandı. Daha da umutlanıyorum. Lakin sizi bilmem de “kim, ne yapıyor” derken benim kafam epey karıştı.

Hafta sonu sokağa çıkmayıp bu konuyu bir araştırayım da stresim azalsın dedim. Önce dünyadan örneklerle sonra da Türkiye’deki durumu paylaşarak bir değerlendirme yapmak isterim.

Öncelikle bir konuya netlik kazandırmak lazım. Kriz yönetimi döneminde alınan aksiyonlar ikiye ayrılıyor:

  • 1. grupta yer alanlar: mevcut destek, proje vb. faaliyetler ile ekonomik ve toplumsal hayata gösterilen idari ve finansal kolaylıklar. Örneğin kredi borçlarının ötelenmesi, eğitimin uzaktan devamı, sosyal güvenlik teşvikleri, esnek çalışma düzenlemeleri, farklı başvuru sürelerinin uzatılması vb.
  • 2. grupta ise yüzleştiğimiz yıkıcı probleme karşı başlatılan ve ivedilik arz eden çözüm odaklı destek, hibe ve sponsorluk faaliyetleri. Örneğin dezenfektan, ventilatör, maske üretiminin artırılması, aşı çalışmaları, hasta takip sistemleri, yardım organizasyonları vb.

Devletler; kamu düzenini sağlayan, yetkilendirilmiş en büyük otoritedir. Dolayısıyla hem 1. hem de 2. grup faaliyetlerde bulunması beklenmekte. Hepimiz çözüme odaklanıyoruz ama 1. gruptaki tedbirlerin kamu yönetimine getirdiği iş yükü ve önemi oldukça yüksektir. Her iki grupta da çeviklik ve dijitalleşmenin ayrı ayrı önemi söz konusu. Burada 2. grup faaliyetlere yoğunlaştım. Çünkü yenilik (innovation) çözüm arayışımızda çok daha ön planda. Umudu bu aksiyonlar nispetinde yeşertiyoruz.

Özünde üç farklı açılım söz konusu:

  • Girişimcilik ekosisteminin öncülük ettiği faaliyetler
  • Hükümet güdümlü olarak ülke düzeyinde gerçekleştirilen faaliyetler
  • Uluslararası kuruluş merkezli aksiyonlar

Bu yapılar arasında da bir sürü paydaş ilişkisi mevcut. Unutulmaması gerekir ki küresel etkilerin söz konusu olduğu bir dönemdeyiz. Aşağıda, bu aksiyonları örneklemeye çalıştım.

Girişimcilik ekosisteminin öncülük ettiği faaliyetlerde genel olarak hackathonlar yapılmakta. Kimisi ülke ölçeğinde iken küresel çağrılar da söz konusu. Burada ön plana çıkan kavramlar: gönüllülük, açık kaynak, prototip.  

  • 13 – 15 MartGarage48 platformu ve Accelerate Estonia moderasyonunda Estonya’nın yeni nesil girişimci ekosisteminin tamamının işbirliğiyle Hack the Crisis” (HtC) düzenlendi.
  • 2 Nisan – İsrail de 40 kişilik bir takım AmboVent-1690-108 isimli bir açık kaynak kodlu ventilatör geliştirdi ve tüm haklarını GitHub üzerinden ücretsiz olarak dünyaya açtı.
  • 7 Nisan – Bilim insanları ve avukatlardan oluşan Open COVID Coalition isimli uluslararası grubun ön ayak olduğu “Open COVID Pledge” oluşturuldu. Bu taahhüt ile organizasyonlar, Covid-19 ile mücadele için fikri mülkiyet haklarını ücretsiz kullandırmayı, kamuya açık şekilde beyan etmektedirler.  
  • 9 – 12 Nisan – Estonya merkezli HtC’den sonra aynı ekibin merkezde yer aldığı ama küresel çapta bir organizasyon olan Global Hack düzenlendi. Şu ana kadar takip ettiklerim arasında en profesyonel çalışmaydı. 12 zorluk başlığında 98 ülkeden 12 binden fazla katılımcı ile 500 proje prototiplendi. Birinci olan projelerden SunCrafter’in tanıtım videosunu linkten izleyebilirsiniz.

Kaynak: https://theglobalhack.com/

Genel durumu görmek için şu listelere bakabilirsiniz:

 

Ülke düzeyinde faaliyetler ise araştırma ve geliştirme faaliyetlerini kanalize etme, hackathon, farkındalık platformları oluşturma, dijital uygulamalar, ekosistemi güçlendirme gibi bir yelpazede yer almaktadır. Ön plana çıkan kavramlar: toplumsal dayanışma, kamu düzeni, umut. Bazı örnekler;

  • 18 Mart – İrlanda, uzaktan ilk müdahale ve genel hekimlik için “eirecare.com” isimli çevrimiçi portalı ve mobil uygulamaları kullanıma açtı.
  • 24 Mart – Brezilya, dünyada ilk kez tüm süreçleriyle parlamento oturumunun sanal olarak gerçekleştirilmesine izin veren düzenlemeleri yaptı ve oturumu gerçekleştirdi.
  • 25 Mart – İsviçre Hükümetinin sponsorluğunda ve HackZurich ile ETH Zürich organizasyonunda #CodeVsCOVID19 isimli 72 saatlik çevrimiçi hackathon düzenlendi.
  • 25 Mart – Portekiz, salgın döneminde ulusal ve yerel düzeyde gönüllü olmak isteyenler arasında koordinasyonu artırmak için pt isimli dijital platformu kullanıma soktu.
  • 29 Mart – Avustralya Federal Hükümeti, güncel durumun takip edilmesi ve bildirimler için “Coronavirus Australia” isimli mobil uygulamayı ve WhatsApp kanalını kullanıma soktu.
  • 6 Nisan – Azerbaycan Ulaştırma, Haberleşme ve Yüksek Teknolojiler Bakanlığı ile UNDP iş birliği ile “az” isimli tek durak dijital portali hayata geçirdi.
  • 7 Nisan – Alman Fedaral Hükümetine bağlı Robert Koch Institut bireylerin bileklik, saat vb. farklı akıllı egzersiz ekipmanlarından dijital veri bağışlayabilecekleri “Corona-Datespende” portal ve mobil uygulamaları kullanıma açtı.

Kaynak: https://evdeqal.az/

Ayrıca:

  • Estonya, kriz yönetimini bilgilendirmesi için “kriz” isimli müstakil bir site oluşturmuş. Ayrıca, Dış İşleri Bakanlığı “Hacking the Crisis” isimli sayfa altında aldıkları önlemleri listelemişler.
  • Singapur, ulusal portal altıda Covid-19 başlığı açtı. Konu hakkındaki tüm güncellemeleri buradan paylaşmaktadır.
  • Avustralya’nın ulusal portalı koronavirüs ile mücadele doğrultusunda yeniden yapılandırıldı.
  • Astana Kamu Hizmetleri Merkezi, Covid-19’a karşı ortak inovasyon ve en iyi uygulamalar sayfası açarak farklı ülke tecrübelerini paylaşmaya başladı.

 

Uluslararası kuruluşlar merkezli aksiyonlar ise sivil inisiyatiflerin harekete geçirilmesi, Ar-Ge destekleri, toplumsal bilgilendirme, hackathon, ülke mücadeleleri arasında köprü kurma, küresel farkındalık oluşturma gibi geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Ön plana çıkan kavramlar: farkındalık, iş birliği, kolektif müdahale. Bazı örnekler;

Kaynak: https://africavsvirus.com/

  • 1 Nisan – DSÖ Afrika masası, Afrika çapında ilk hackathonu düzenledi.
  • 15 Nisan – Avrupa Komisyonu, Avrupanın koronavirüs salgınını sınırlama önlemleri içeren yol haritasını yayımladı.
  • 17 – 19 Nisan – Afrika Kalkınma Bankası 72 saatlik #AfricaVsVirus Challange Ideathon’u düzenledi.
  • 24 – 26 Nisan – Avrupa Komisyonu, Avrupa çağında EUvsVirus hackathon’u düzenledi. Sağlık, iş sürekliliği, sosyal dayanışma, uzaktan çalışma, dijital finansa ve diğer kategorisinde 6 zorluk tanımlanmış. 2160 çözümden 117 tanesi en iyiler olarak öne çıktı. Destek verenler arasında bizden Atölye ve Coronathon Türkiye de vardı. 22-25 Mayıs arasında da ihtiyaçları mevcut kaynaklar ile eşleştirmek için Machathon
  • 24 – 26 Nisan – UNESCO, özel sektör ve STK paydaşlarıyla birlikte, CodeTheCurve isimli hackhaton düzenledi. Üç zorluk teması: söz konusu sürekli eğitime erişim, bilgi & veri yönetimi ve Covid-19 ile ilgili sağlık ve sosyal sorunlar.

Ayrıca:

  • BM çatısı altındaki organizasyonların salgına karşı aldıkları aksiyonları içeren bir sayfa mevcut.
  • OECD, alınabilecek tedbirleri politika yapıcılara tek yerden sunabilmek için müstakil bir sayfa açtı. OPSI de Google Sheet’i bir adım ileriye taşıyarak, Innovative Response Tracker sayfası açtı.
  • Avrupa Komisyonu, salgına müdahale kapsamında aldığı tedbirleri içeren müstakil bir sayfa oluşturdu. Ayrıca, joinup platformu altında Digital Response to COVID-19 veri tabanı oluşturdu. Burada başta açık kaynaklı çözümler olmak üzere, krizle mücadelede yararlı olabilecek tüm içeriği derlemekteler. Sağlık Sisteminde YZ ve Robotik için çağrılarını uzattılar ve bir ortak paylaşım platformu oluşturdular.
  • EURADA (Avrupa Kalkınma Ajansları Birliği), Avrupa çapında yürürlüğe giren ekonomik müdahaleler hakkında daha fazla bilgi bulabileceğimiz bir sayfa hazırlamış.
  • Dünya Bankası, ITU, GSMA ve Dünya Ekonomik Forumu müşterek eylem planı yayımladılar.
  • Dünya Ekonomik Forumu Covid Eylem Platformu adı altında zengin bir kaynak havuzu oluşturdu.

 

Peki Türkiye’de neler oluyor?

  • 19 Mart – Kriz dönemine girdiğimizde yenilikçi çözümler anlamında bizde kamu yönetimi dışında ilk organize reaksiyon veren, bir sivil inisiyatif olarak öncelikle Twitter duyurusuyla başlatılan “3BoyutluDestek” hareketi oldu. Büyüyerek devam eden kolektif üretim hareketi sayesinde bazı kritik medikal parçalar Türkiye çapındaki 3D üretim laboratuvarlarında 3D yazıcılarla üretilip ihtiyacı olan hastane, sağlık kuruluşu ya da kişilere ulaştırılmakta.
  • 21 – 22 Mart – Farklı çözüm arayışı içerisindeki kitlelerin sesine kulak veren ilk yerli hackathon, bir sivil inisiyatif olarak başlatılan Coronathon Türkiye Hackathon hafta sonu 1000’e yakın katılımcı ile tamamen sanal ortamda yapıldı. Kabına sığmayan bu çevik organizasyon ile kurumlar ve kişiler üstü gönüllü bir organizasyon başarıyla gerçekleştirildi. Paydaşlar arasında maşallah her alandan temsilci var: Teknoparklar, STK, sosyal ve ticari girişimler, odalar, borsalar, kalkınma ajansları, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı… TÜBİTAK da bu projelere destek olacağını ifade etmiş.
  • 23 Mart – Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (SUNUM) oluşan ihtiyaçların karşılanabilmesine yardımcı olmak üzere kitlesel kaynak kullanımı ile “COVİD-19-TR Yetkinlik Haritası”nı oluşturdu. İlk hali bir excel belgesi olan liste şu an müstakil bir platform haline gelmiş. Çok da güzel olmuş.
  • 27 – 29 Mart – Hafta sonu ATÖLTE ve imece’nin koordinasyonunda Hack the Crisis Turkey gerçekleştirildi. Sonuçlara dair bilgi göremedim.
  • 11 – 12 Nisan – Habitat Derneği ve Türkiye Vodafone Vakfı, Türkiye’nin 14-17 yaş arası genç beyinlerini, bugünün çözümlerini ve yarının önlemlerini bulabilmeleri için Yarını Kodlayanlar Online Covideathon’unu yaptılar. 339 liseli gencin katıldığı etkinliğin hikayesi için Youtube videosunu izleyebilirsiniz.
  • 27 Nisan – 15 Mayıs – Birçok önemli paydaşın yer aldığı Türkiye Covid19 Ortak Akıl Platformu, 3 haftalık bir girişim hızlandırma programı olarak devam ediyor. Program dahilinde alanının uzmanları tarafından çevrimiçi eğitim ve webinarlar düzenlenmesi, benzerlerinden ayıran bir özgünlük olmakta.
  • 15 – 17 Mayıs – Arçelik’in düzenleyiciliği ve Atölte organizasyonu ile “Hack the Normal” hackathonu düzenleniyor. Özellikle, girişimcilik ekosisteminden farklı paydaşlar da söz konusu.

Ayrıca;

Hemen aynı günlerde resmi organlardan da hibe, destek, sponsorluk konuları gündeme geldi. Bu konuda epey atak davranıldığını gözlemliyorum. Ayrıca sadece Covid-19 ile mücadele kapsamında geliştirilen dijital uygulamalar da mevcut.

Kaynak: https://covid19.tubitak.gov.tr/

  • 22 Mart – Hizmete giren VEFA Sosyal Destek Gruplarını duymuşsunuzdur. Sokağa çıkma kısıtlaması olan 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanların ihtiyaçları gideriliyor. Bu sistem özetle, 112, 155 ve 156 dahil her türlü çağrı merkezine düşen talepleri merkezi olarak toplamakta. İhtiyaç unutulmamakta. Daha sonra, kaymakamlıklar koordinasyonunda çözüme ulaştırmakta.
  • 25 Mart – TÜBİTAK maksimum 9 aylık “1507-KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı” isimli COVID-19 ile mücadeleye yönelik çağrıya çıktı. 2 Nisan’a kadar açık kalan çağrıya 444 proje başvurusu oldu.
  • 25 Mart – KOSGEB, KOBİ Teknoyatırım Destek Programı kapsamında, salgın riskinin ortadan kalktığı döneme kadar geçerli olacak şekilde, ürün listesine yeni ürünler ekledi.
  • 25 Mart –Girişimci Biosys firmasının BioVent ürünü için büyük firmalar Arçelik, Aselsan ve Baykar Makine destekleriyle kâr amacı gütmeden seri üretime alma çalışması başladı. Bir özel sektör inisiyatifi olan yerli ventilatör üretiminin ilk 100 adetlik teslimatı 20 Nisan’da halka duyuruldu. Bu kapsamda, alt bileşenlerine kadar tasarım iyileştirildi, yerlileştirildi ve endüstrileştrildi. Kamu tarafında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı her türlü kolaylaştırıcı desteği sağladı. Mayıs ayı sonuna kadar 5000 adetlik üretim hedeflenmekte.
  • 31 Mart – Türkiye genelindeki 26 Kalkınma Ajansı eş zamanlı olarak “Kovid-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı” başlattılar. Her ajansın sayfasında bilgi var. Topluca görmek için. Son başvuru 30 Nisan’dı. Ayrıca ajanslar, salgın sonrası etkiyi azaltma için bölgesel raporlamalar yapacaklar.
  • 8 Nisan – TÜBİTAK, Stajyer Araştırmacı (STAR) Burs Programı başlattı. Virüsün teşhis ve tedavisine yönelik araştırma projelerinde görev alan/alacak, Türkiye’de lisans, tezli yüksek lisans ve doktora öğrenimi gören öğrenciler ile doktora sonrası araştırmacılar desteklenecek. 300 kişi destek onayı almış.
  • 8 Nisan – Sağlık Bakanlığı’nın BTK koordinasyonunda operatörler ile geliştirdiği “Pandemi İzolasyon Takip Projesi” hayata geçirildi. Buna göre karantina altında olması gereken kişiler ve kronik hastalar, “cep telefonlarını yanlarında taşıyorsa” konum bilgisine göre takip ve ikaz ediliyor.
  • 18 Nisan – Sağlık Bakanlığı’nın son haliyle hizmete sunduğu “Hayat Eve Sığar” isimli mobil uygulama ile vatandaşlar, harita üzerinde yaşadığı bölgenin risk durumunu anlık olarak görebiliyor. Sistem, izin vermek koşuluyla, konum ve bluetooth verisi ile çalışmakta. Aile boyu çalışabilen uygulama aynı zamanda güncel duyurularda yapmakta. Sık sık güncellenmekte. En son karekod ile güvenli alan ve maske talep et özellikleri gelmişti. Bakanlığın sayfasında uygulamaya yönlendirme olmaması biraz garip olmamış mı?
  • 19 Nisan – TÜBİTAK maksimum 6 aylık “COVID-19 ve Toplum: Salgının Sosyal, Beşerî ve Ekonomik Etkileri, Sorunlar ve Çözümler” isimli 1001 proje çağrısına çıktı. Bu çağrı, bizleri bekleyen olası sorunlara hazırlığın önemini işaret ediyor.

Ayrıca;

  • Sağlık Bakanlığının https://covid19bilgi.saglik.gov.tr sitesi sağlık emekçileri için kılavuzlar, Bilim Kurulu kararları ve genel vatandaş farkındalığına yönelik içerik sunmakta.
  • TÜBİTAK’ın https://covid19.tubitak.gov.tr/ sitesi bilimsel çalışmalar ve Ar-Ge odaklı paylaşımlar ile oldukça güncel. Uluslararası proje çağrıları da var. Bakmaya değer. Ayıca aşı konusunda çok ciddi projeler hızla devam ediyor.
  • KOSGEB’in, Covid-19 kapsamındaki diğer (idari ve finansal tedbirler) kamu destekleri için hazırladığı bir liste var. Söylemeden edemeyeceğim bunun başka yerde daha görünür olması iyi olmaz mıydı?
  • Görüyorum ki kamu kurumları ve özelde “covid19.” alt alan-adı ile kamuyu aydınlatma eğilimi söz konusu. Örnek: Tofaş, YÖK.

 

Genel bir değerlendirme yapacak olursam;

Yeniliği çevik olarak gerçekleştirmek, başta girişim ekosistemi olmak üzere tüm tarafların en büyük motivasyonu olmuş durumda. Mart ayından günümüze, hackathon vb. etkinlikler çok popüler oldu. Güzel de oldu. Yine de bu organizasyonların en önemli fonksiyonu, topluma ve gençlere umut aşılamak. Biz de varız demelerine fırsat tanımak. Diğer taraftan, içinde bulunduğumuz kriz döneminde, ülkeler, girişimcilik mekanizmalarının olgunluğu kadar artı değer yaratabilir. Yeniliği kovalarken mevcudun doğru aktörleri ve ağlarını da muhafaza edebilmektir asıl zor olan. Yeni nesil dijital teknolojiler ve hizmetler ön planda olsa da biyomedikal ekipmanlar, aşı üretimi, test kiti vb. dijital teknolojilerden dolaylı olarak yararlanan alanlar, salgınla mücadelede kritik öneme sahip. En başta tanımladığım pandemi dönemi 1. ve 2. grup aksiyonları arasında girişimcilik ekosistemi için doğru dengeyi yakalamak elzem. Umudu yeşertirken ocakları söndürmemeliyiz. Aksi taktirde hevesler ve birçok girişim bu ekonomik çalkantıda sabun köpüğü gibi sönümlenecek…

Son 10 yıldır dijitalleşme, yenilik ve çeviklik konuları çok önem kazanmıştı. Ancak fark ettiğim bir husus var: Bu başlıklarda belirli bir pratiğe ve kültüre sahip olan ülkeler çok daha sistematik gidiyorlar. Türkiye olarak gayet çeviğiz ve uyum kabiliyetimiz yüksek maşallah. Kamu kurumları, STK, akademi, özel sektör… Hızlı aksiyon alınıyor. Gözlemlediğim sıkıntı daha ziyade dijital ve yenilik kültürünün ülkemizde henüz yeterince gelişmemiş olması. Bizde bu işler, maalesef arzu ettiğimiz kadar tüm kesimlerin katılımıyla, “açık yenilik” kültürü ile de gitmiyor. Hem Türkiye’de hem de dünyada girişimcilik ekosistemi, kolektif zekâ, kamu yararı, iş sürekliliği/elastikiyet, Ür-Ge, veri-esaslı politikalar ve kamu sektörü yeniliği bence bu dönemin yükselen kavramları. Diğer yandan, dijital devlet alanında daha yetkin ülkelerin, krizi daha iyi yönettiğine dair emarelerim artıyor. Tersi örnekler de var. Bunu ayrıca irdeleyeceğim.

Devletlerin, sivil inisiyatifler ve uluslararası kuruluşlara göre çok daha yoğun bir gündemi var. Hükümetlerin, ulusal bir orkestra şefi gibi, krizi yönetme ve aksiyon alabilme becerisi diğer yapılardan alınabilecek faydayı da belirliyor. Mesela, İngiltere ve ABD’nin çok güçlü girişim ekosistemleri ve uluslararası kuruluşlar ile güçlü bağları var ama pandemi krizini yönetmede pek de başarılı oldukları söylenmiyor. Türkiye’nin, süreci görece iyi ya da kötü yönettiğine dair yurtdışı kaynaklı birçok değerlendirme okuyoruz. Eldeki veriler ve derlediğim bilgiler ışığında, hatalara rağmen, başarılı bir süreç takip edildiğini düşünüyorum. Ancak, özellikle yeniliklerimiz ve çevikliğimiz konusunda daha iyi bilgilendirme yapmak gerekiyor. Algıyı sandığımız kadar iyi yönetemiyoruz.

Hükümetler, kriz yönetiminin doğal koordinatörü. Bu vasıfla, normale dönme arzusundaki halka, umut aşılamak da zorunda. Ancak, bu aşının tutması için girişimcilik ekosistemimizin de zinde olması elzem. Tüm aktörler büyük özveriyle buradayız diyorlar. Bu günlerden daha güçlü bir yenilik kültürü ve dijital farkındalık ile çıkacağız. Haliyle, bu zorlu günlerde kamu yönetiminden daha çok şey bekleyeceğiz ama her şeyi de devletten beklemeyeceğiz.

Son olarak;

Her şey sende başlar, sende biter. Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama sevgisini. Hep hatırla: Çaresizseniz, Çare “sizsinizBehçet Necatigil

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
COVID-19Toplum

Küresel Salgın ve Ödeme Davranışlarında Dönüşüm

COVID-19Toplum

“Demek ki Olabiliyormuş” Alt Kırılımı

AğlarCOVID-19

“Zayıf İlişkiler”den Doğan Fırsatlar

COVID-19Kalkınma

10 Maddede Salgının İnsani Kalkınmaya Etkileri / 2020 Özeti

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir