COVID-19Toplum

“Demek ki Olabiliyormuş” Alt Kırılımı

Bundan bir sene önce bugünlerde artık kapılarımızı, pencerelerimizi iyice kapamıştık. Hepimizin tahmini bahar aylarına doğru, Covid’in her grip virüsünün akıbetine uğrayarak geri çekileceği ve insanların yazı daha rahat karşılayarak gireceği bir ortamın sağlanacağı idi.

Pek öyle olmadı… Ne zaman ülke boğazını sıkıştıran gömleğin düğmelerini biraz açmaya çalışsa, birden bire vaka ve ölüm sayılarının artmasıyla karşılaştı. Aradan bir sene geçtikten sonra belki de en ağır dalgalardan birini yaşıyoruz. Ama, insan mezarına bile alışırmış. Artık, hiç hoşlanmasak da artarda gelen dalgaları başka bir tevekkülle karşılar hale geldik.

Kapanmanın ilk ayları gelecek hakkında birtakım öngörülerde bulunmakla geçti. Daha pandeminin boyutları ve süresi hakkında hiçbir şey bilmezken daha sonrası hakkında kalıcı bir takım yorumlar yapmak aslında bana vakit kaybı gibi geliyordu. Ama bildiğimiz bir şey vardı. O da, dünyanın eskisi gibi olmayacağı.

Kapanmaya “Zoom”la başladık. Son iki aya damga vuran yeni bir uygulama da “Clubhouse” oldu. Herhalde inovasyon dünyasının bohçasında daha hiçbirimizin bilmediği ne oyuncaklar vardır.

Hayatımıza giren veya girmeyen bu “oyuncak”ların hiçbirisi son bir yılda geliştirilmedi. Dünyanın her bir köşesinden bir sürü akıllı beyin, tutup tutmayacağını bilmediği bir takım girişimin peşinde araştırmasına devam ediyor zaten. Zoom-Clubhouse kategorisinin ise en önemli özelliği “doğru yerde ve doğru zamanda bulunmuş olması. Sanal dünyanın uygulamalarını biraz daha araştırınca, eminim ki her bir birey kendi ihtiyacını karşılayacak daha birçok ürün bulabilir, yeter ki biraz araştırma için vakit harcamaya hazır olsun. Zamanımız o kadar daraldı ki, taş kırmaktan taş kırma makinesi almaya uğraşamıyoruz.

Pandemi, yarattığı travmayla aslında zor durumlara nasıl çare bulabildiğimizi bize çok iyi gösterdi. Travmalar kısa dönemli her ne kadar trajik olurlarsa olsunlar, uzun vadede kendine çeki düzen vermek için çok büyük farklar yaratabiliyorlar. Savaşlar, en büyük askeri dehaların ortaya çıkmasını sağlar. “Anafartalar Kahramanı”, Çanakkale Savaşı olmasaydı acaba ülkenin kaderinde ne dereceye kadar etkili olabilirdi.

Bir beyin jimnastiği: Gündelik hayatımızda bize en çok vakit kaybettiren unsurları bir sıralayalım ve bakalım onları değiştiren uygulamaları bulabiliyor muyuz?

Eminim ki, Zoom/Clubhouse’a benzer “demek ki olabiliyormuş” kategorisine sokabileceğimiz birçok yeni oyuncak bulabiliriz. Ben yapamıyorum, çünkü benim vaktim yok.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
İklim DeğişikliğiToplum

Markaların Sürdürülebilirlik Mesajları Yanlış Kişileri mi Hedefliyor?

İnovasyonToplum

İnovasyona Postmodernist Bir Sos

İnovasyonToplum

Bohemler Olmadan İnovasyon Mümkün Mü?

KriptoparalarToplum

Kripto Varlıkların Türkiye İçin önemi

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir