ABD hükümeti, kısa süre önce, ulusal bir elektrikli araç şarj ağına 5 milyar dolar değerinde yatırım yapacağını duyurdu. General Motors ise ABD’de bir pil tesisi inşa etmek dahil olmak üzere elektrikli araçlara 7 milyar dolar yatırım yapacağına dair bir duyuru yaptı. Dünya genelinde; elektrikli araç, akülü elektrikli ve plug-in hibrit sevkiyatlarının artış göstereceği tahmin ediliyor. Bununla birlikte, otomotiv endüstrisinin bu taahhütlerini yerine getirmek için pil üretiminden altyapı ve geri dönüşüme kadar tüm tedarik zincirini hemen hemen yeniden düşünmesi gerekiyor.
Dünyanın en büyük teknoloji markalarından SAP’nın Pazarlama Kıdemli Direktörü Thomas Pohl, elektrikli araçların toplumdaki hareketlilik kavramını dönüştürdüğünü belirtiyor. Otomotiv tedarikçileri ise piller de dahil olmak üzere, ürünün yaşam döngüsü boyunca sürdürülebilir olabileceği iş modelleri üzerinde çalışıyor. Pohl’a göre; karbonsuz operasyonlar masaya yatırılırken liderler birçok sektör için yeni bir iş modeli olarak sürdürülebilir, etik uygulamaları destekliyor.
Otomotiv Ağları Yeniden Tanımlanıyor
Elektrikli araçlar; geleneksel otomobil üreticilerinden ileri teknoloji devlerine, yeni kurulan şirketlere ve otomotiv tedarikçilerine kadar, geleceğin bir parçası olmak isteyen tüm sektör oyuncularına enerji veriyor. Tedarikçiler, “yeşil hat” kavramına uyum sağlarken, elektrikli araçların pil yaşam döngüsünü sürdürülebilir bir şekilde oluşturmak ve yönetmek için yeni ekosistemler de ortaya çıkıyor.
Örneğin, otomotiv endüstrisi üretim zincirlerinde ESG ilerlemesini izlemek için ortak veri standartları oluşturan otomobil üreticileri, tedarikçiler ve diğer ortaklardan oluşan açık topluluk Catena-X Automotive Network; tüm grupların gerçek zamanlı olarak, ağ üzerinden bilgi paylaşımı yapmasına olanak sunuyor.
Eksiksiz bilgi aktarımı ile otomobil üreticileri ve tedarikçiler; hızla değişen talepleri karşılama, yeni tedarikçiler bulma ve üretim programlarını ve diğer operasyonları, büyük tehditler gerçekleşmeden önce ayarlama olanağı doğuyor.
Döngüsel Ekonomi, Otomotiv Tedarik Zincirlerini Yeniden Şekillendiriyor
Elektrikli araçlar, çok fazla veri topladıkları için otomotiv tedarik zincirinde geleneksel endüstri sınırlarını yeni yöntemlerle değiştiriyor. Tüketiciye yönelik verilerden muhasebe ve finans yazılım sistemleri aracılığıyla ücretlendirme ağı bilgilerinin güvenli bir şekilde bağlanması, sürdürülebilir iş fırsatları sunuyor. Perakendeciler, araçlarını şarj ederken kendilerinden alışveriş yapanlara indirimler sunabiliyor, elektrikli araçlar fotovoltaiklerden (Fotovoltaik, güneş hücreleri ya da güneş panelleri sayesinde Güneş’ten elektrik elde etme yöntemidir.) gelen güneş enerjisini kullanan sanal enerji santralleri olarak çalıştırılabiliyor. Ayrıca bazı kuruluşlar, bir elektrikli otomobilin pilinin yaşam döngüsü hakkında bilgi sahibi olmak için dijital ikizler inşa ediyor.
SAP E-Mobilite Çözüm Yöneticisi Johannes Weber; dijital ikizlerden elde edilen bağlantılı verilerin, orijinal ürün üreticilerinin ve tedarikçilerin pil durumunu ve artık değerini hesaplamasına yardımcı olduğunu ifade ediyor. Dijital ikizler; şarj geçmişi, yolculuklar ve sabit kullanım dahil olmak üzere bir pilin ne kadar stres yaşadığını ortaya koyuyor.
Elektrikli araçlarda yaşanan tüm gelişmeler, tedarik zincirini kökten değiştiriyor. Sürdürülebilirlik, araca güç sağlayan pillerle başlasa da sektörü baştan uca etkiliyor ve dönüştürüyor.
Bu yazı alıntıdır.