COVID-19Sağlık

John Snow, Sen Doğru Biliyordun

“Epidemi”, hepimizin günlük kullanımına yeni giren bir kelime. Corona öncesi tüm 21.yy salgınları epidemi ilan edilmeden kontrol altına alınabildi. Corona, dünyanın geçirdiği 11. büyük çaplı epidemi. Peki pandemi/epidemileri inceleyen bilim dalı epidemiyoloji nasıl ortaya çıktı? İlk incelenen salgın neydi ve çözüm nasıl bulundu?

19.yy’da Londra’da yaşayan fizikçi John Snow (Evet, you know nothing John Snow’un adaşı, hatta bazı kaynaklara göre ilham kapısı) oldukça başarılı bir kariyere sahipti. 1840’larda anesteziyi buldu ve Queen Victoria’nın iki çocuğunun doğumuna girerek ilacı uyguladı. John Snow, 1854 Londra Kolera salgının baş gösterdiği Soho’ya 10 dakika yürüme mesafesinde Mayfair’de oturuyordu. O zamanlarda yaygın görüş koleranın hava yoluyla yayıldığıydı. Londra’nın şehir içi imalathanelerinin artmasından dolayı hava kalitesi 18.yy’dan itibaren çok kötü durumdaydı. 19.yy’da sanayi devrimine girilmesiyle beraber şehir havası solunamaz hale gelmişti. Aynı zamanda Londra 1 milyon nüfusa ulaşan ilk modern şehirdi (İlkçağ Roma’sından sonra) ve altyapısı bu kadar fazla bir şehirli nüfusu kaldırmaya yetmiyordu.  Bütün nedenlere dayanarak çoğu bilim adamı kolerayı hava kirliliğine bağlayan “miasma teorisine” inanıyordu.

Fakat John Snow, uzun yıllar anestezi üzerine çalışırken solunum yolu hastalıklarını detaylı incelemenin verdiği deneyimle koleranın havadan bulaştığına inanmakta zorluk çekiyordu. Öncelikle kolera çok hızlı bir şekilde etkisini gösteren ve direkt olarak sindirim sistemini çökerterek ishal bazlı ölümlere sebep olan bir hastalıktı. Bu hastalığın nefes ile başlama ihtimali John Snow’a mantıklı gelmiyordu.

John Snow Londra’nın 1831 ve 1848’den sonra üçüncü büyük kolera salgını olan 1854’de ilk vakalar görülmeye başladıktan sonra Soho’ya gitti ve vakaların yaşadığı yerlerin haritasını çıkarmaya başladı. Bütün gün yerel halkla konuşuyor, hastaların aileleriyle görüşüyor, Soho’da gezerek haritalama için veri topluyordu. İki tane kategoriye özellikle dikkat ediyordu: (1) hasta olması gerekip olmayanlar ve (2) hasta olmaması beklenirken hasta olanlar. Birinci kategoriye iki tane yer giriyordu. Birinci yer Soho’daki birahaneydi. Snow, mülakatlarında birahanedeki işçilere ödemenin bira adediyle yapıldığını öğrenmişti. Yani, birahane çalışanları neredeyse hiç su içmiyorlar, susuzluklarını bira ile gideriyorlardı. İkinci yer ise “Poland Street Workhouse” idi. Bu tekstil imalathanesinin de kendi kuyusu vardı. Yani Soho’nun su pompalarını kullanmıyorlardı. John Snow bu iki istisnanın da Soho’dan su tüketmediğini anladığında cevaba yaklaşmaya başladı. Daha sonra ikinci kategoriyi araştırmaya başladı ve “hasta olmaması beklenirken hasta olanları” ziyaret etti. Bu kategoriye giren sadece bir aile vardı ve Soho’nun 20 km kuzeyinde Hampstead’de oturuyorlardı. Snow Eley ailesiyle görüşmelerinde Soho’da yaşayan yakınlarının getirdiği suyu içtikten sonra hasta olduklarını anladı. Böylece John Snow artık koleranın sudan yayıldığını çözmüştü ama hala “hastalıklı kaynağı” teşhis edememişti. Bunu başarabilmek için haritasına geri döndü ve bütün vakaları özenle not etti. Ortaya çıkan manzara her şeyi net olarak gösteriyordu. Broad Street’te bulunan pompanın etrafında yaşayanlar kolerayı ilk kapan ailelerdi. Daha sonrada aslında çok küçük bir alan Soho’nun tamamına yayılmıştı.

Snow sonuçlarını bilim kuruluna haritalayarak sundu. Sudan bulaşma teorisi bilim adamları tarafından hızlıca kabul görmese de otoriteler Soho’nun su kaynaklarını artırmak için önemler almaya ve vatandaşlara suyu kaynatarak içmelerini söylemeye başladılar. Böylece 1854 kolera salgını çok can almadan sona erdi. 1831-32 kolera salgını 6 bin kişinin ölümüne, 1848 kolera salgını da 14 bin kişinin ölümüne sebep olduğu düşünülürse John Snow’un salgının başında sokağa çıkıp tümdengelim modeli ile araştırma yapması binlerce insanın hayatını kurtardı. Snow, salgından 4 sene sonra 1858’de öldü. Bulgularının temelini attığı mikrop teorisi ise ölümünden anca 30 sene sonra Robert Kosh ve Louis Pasteur tarafında bulundu.

John Snow, epidemiyoloji biliminin ve acil çözüm bekleyen sağlık sorunlarını laboratuvar testlerindense sokak araştırmalarıyla çözmeye çalışan “shoe-leather” metodunun babası kabul ediliyor. Londra’da bulunan John Snow Society Corona süresince hasta ve hasta yakınlarına sosyal yardım sağlıyorlar. John Snow’un hikayesinden alınabilecek iki ders ise, Covid-19’un Snow’un iki kategorisinin (hasta olması beklenip olmayanlar ve hasta olmaması gerekip olanlar) uyan vakaların net bir şekilde bulunmadan çözülemeyeceği ve sağlık sorunlarına çözüm ararken laboratuvar araştırmaları kadar sokak/vaka araştırmalarına önem verilmesi gerektiği. Snow’un hikayesi bize gözlem yetisinin mantığın başlangıcı olduğunu gösteriyor.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
DoğaSağlıkSürdürülebilirlik

Küresel Isınma ve Sivrisinekler: Hayvanlarla İlişkimizin Dönüşümü

Ar-GeSağlıkTeknoloji

Böcekler İğne Teknolojileri için İlham Verebilir mi?

Ar-GeSağlıkTeknoloji

Beyin Çipleri: İnsanlara Yeni Bir Bakış Açısı Sunmak

GelecekSağlıkYapay Zeka

Geleceğin AI Doktorları

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir