“Girişimci kimdir?” sorusu ile başladığımız yazı serisine geçen hafta “Kamu hangi girişimleri desteklemeli” sorusu ile devam ettik. Girişimcilerin kişilik özelliklerini konu alan haftanın yazısı ile bu seriyi tamamlayalım. Zaman zaman yaptığım bu küçük serilerin tüm yazıları birlikte okunmazsa anlam bütünlüğü ve aradaki geçişler kaçırılabilir. Girişimci inovasyon yapan kişidir. Yüksek etkili inovasyon vaadinde bulunan girişimler desteklenmelidir. Peki, yüksek etki potansiyeline sahip her inovasyonu herhangi bir girişimci başarabilir mi? Girişimin başarısı ile girişimcinin kişilik özellikleri arasında bağlantı var mıdır? Varsa hangi özellikler başarı için kritik öneme sahiptir?
Bu soruları yanıtlamak için yapılmış yüzlerce bilimsel araştırma var. Söz konusu bu araştırmalar “özgünlükten” “başarı hırsına” kadar 50 üzerinde farklı kişilik özelliğini inceliyor. Bazıları ile girişimin başarısı arasında korelasyon bulunmazken bazı kişilik özellikleri tüm yayınlarda öne çıkıyor. Schumpeter’a göre girişimcilerin en başat karakteristik özelliği yaratıcılık ve risk almaktır. Kendisinin öncü çalışmalarından sonra literatür çok daha derinleşti elbette. Örneğin yöneticilerle girişimciler arasındaki farkı inceleyen bazı analizler girişimciler lehine şu özellikleri öne çıkartıyor: deneyime açık olmak, ikna gücü ve başarma motivasyonu.
Konu hakkında yapılan tüm ampirik araştırmaların sonuçlarını inceleyen ve aralarındaki tutarlılıkları test eden Andreas Rauch’un liderlik ettiği başka bir araştırma (meta-analiz) 4 kişilik özelliğinin her çalışmada en güçlü ortak nokta olduğunu buluyor: proaktiflik, kendi kendine yetebilirlik, inovatiflik ve başarı hırsı. Bunların dışında öne çıkan diğer bazı nitelikler şu şekilde: strese direnç, özgürlük arayışı, güçlü irade. Muhakkak bu özelliklerin hepsine sahip olmak tek başına bir girişimin başarılı olacağını garanti etmez fakat başarılı olacakların birçoğunun bunların büyük kısmına sahip olanlar arasından çıkacağı kesin. Dolayısıyla kamu destek vereceği girişimcilerin kişilik testlerini yaparak karar verme süreçlerinde kriterlerden biri olarak değerlendirmeli. Bu düşünceyi aykırı bulanlar olabilir. Kişilik özellikleri dışında başarıyı etkileyen çevre koşulları, strateji, ekip uyumu, zekâ gibi pek çok faktör var. Doğru. Zaten sadece girişimcinin kişilik analizine göre hibeleri dağıtalım demiyorum. İyi hazırlanmış iş planı, fikrin orijinalliği, pazar fırsatı, yüksek inovasyon potansiyeli, ihtiyacın/problemin önemi gibi parametrelerle birlikte kişilik özelliği de karar kriterlerinden bir tanesi pekâlâ olabilir. Sadece kamu değil bence kurumsal girişim sermayeleri de bu uygulamada bulunabilir. Beyaz veya mavi yaka çalışan olarak istihdam etmek için işe alım süreçlerinde kişilik testleri yapan kurumlar neden hibe/kredi verirken hatta birlikte çalışacağı girişimciyi seçerken kişilik testine bakmasın?
Kişilik testlerinin gerçeği her zaman %100 yansıtamayacağının, ne kadar bilgisayar destekli olsa da yanılma paylarının olacağının, neticede insanın sübjektifliğinin bu testlere de bir şekilde yansıyabileceğinin farkındayım. O yüzden tek kriter değil kriterlerden birisi olmalı diyorum. Unutulmasın: fikir çok iyi olsa dahi pazarda harika bir fırsat olsa da neticede başaracak insandır. İnsan tıpkı inovasyon süreçleri gibi girifttir. Doğrusal değil döngüsel ilerler. Dener, yanılır, öğrenir. Başa döner, tekrar dener, başarır. Vaz geçmeyerek tekrar döngüsünde kalarak öğrenebilenler ve pes etmeyenler başarır. Tam bu nokta her şeyden kıymetlidir. Eğer sermaye ve ülkenin kaynakları kısıtlıysa hiçbir şartta motivasyonu düşmeyenleri, sürekli öğrenebilenleri, öğrendikleriyle yaratıcı ve inovatif çözümler geliştirebilenleri ve sonuna kadar başarıya kilitlenenleri seçmemiz lazım.