İnovasyonKırılım Çağı

Ne Zaman İnovasyon?

İnovasyon için doğru zaman ne zaman?

Oldukça kışkırtıcı bir soru. Maalesef standart bir yanıt yok; fakat bazı ipuçlarından bahsetmek mümkün.

İnovasyonun zamanlaması çok tartışılan ve son derece hayati bir konu. Idealab kurucusu Bill Gross’un başarılı ve başarısız 200 girişimi kapsayan araştırmasında “zamanlama” sonucu tayin eden en kritik faktör olarak ortaya çıktı. Zamanlama çoğu kez sermaye, fikir ve ekip gibi faktörlerin önüne geçiyor.

Neden?

Çünkü çok erken ya da çok geç kaldığı için başarısız olan pek çok örnek var (ürün çok iyi olmasına rağmen). Büyük bütçeler gerektiren Ar-Ge yoğun inovasyonlarda startupların geç kalması anlaşılabilir. Ürünün ana akıma ulaştığı böyle bir durumda yapılması gereken; düşük gelir gruplarına ulaşarak fiyatla rekabeti kızıştırmak ve/veya niş pazarlar yaratmak.

Fikir çok iyi olmasına ve bir ihtiyacı karşılamasına rağmen talep/pazar yeterince büyük olmayabilir. Böyle bir durumda ya pazarın organik olarak büyümesini beklememiz gerekiyor ya da müşterileri eğitmek için büyük bütçelere sahip olmalıyız. Örneğin akıllı telefonlar ancak 3G teknolojisinin belirli bir olgunluğa ulaşmasından sonra yaygınlaştı. Talebin yetersizliğinden ve alt yapı sorunlarından dolayı 15 yıl önce elektrikli araçları üretmek sürdürülebilir bir model değildi. Sony’nin Betamax ve Google Glass zamanlaması erken olduğu için başarısız inovasyonlara örnek. Facebook ve RayBan iş birliği ile hayata geçen RayBan Stories gözlükleri Google’ın başaramadığını muhtemelen yapacak.

Peki, zamanlamayı neye göre yapmalıyız?

Ne yazı ki elimizde sihirli bir formül yok. Hatta bazen bu konuyu planlamak son derece zor ve biraz da şans faktörü devreye giriyor. Ümitsiz olmayalım, yol gösterecek bazı ipuçlarımız var:

– Krizler

Krizler inovasyonlar için harika fırsatlar bandırıyor. Heinz, Microsoft, Burger King ve FedEx gibi birçok marka kriz dönemlerinde doğdu. Newton’un içinden geçtiğimiz gibi bir salgında Cambridge Üniversitesinden ayrılıp karantinada en büyük icatlarını yaptığını unutmayalım. Gazetemizin de yer verdiği McKinsey’de Kevin Sneader imzası ile yayınlanan “2021 ve Sonrasını Şekillendirecek 8 Trend” makalesinde inovasyon bir numaralı trend.

Covid19 tüm dünyada büyük bir dijitalleşme ve inovasyon dalgası yarattı. ABD’de patent sayıları kriz öncesine göre iki katına çıktı. Yine ABD’de 1,5 milyon yeni işletme başvurusu ile önceki yıllar fazlasıyla aşılmış durumda. 2008 finans krizi dahil daha önceki resesyonlarda böyle bir tablo ile hiç karşılaşılmadık. Avrupa ülkelerinde durum benzer. Yeni kurulan şirket sayısı artıyor, tüm dünyada birçok sektörde talep patlaması yaşanıyor. Özetle gerek startuplar gerek kurum içi girişimler için bu tip türbülanslı dönemler büyük fırsatlara gebe.

– Gartner Döngüsü (The Gartner Hype Cycle)

Gartner tarafından hazırlanan döngü inovasyonun serüvenine dair bize fikir veriyor. Beş fazdan oluşan bu döngüde her aşamada inovasyondan beklenen ve algılanan faydayı görebiliyoruz. Başarılı bir inovasyon hızlı bir şekilde pazara giriyor, henüz ölçek ekonomisine geçilemediği için birinci nesil ürünler pahalı ve kişiselleştirmeden uzak. Erken benimseyenlerin inovasyonu beğenmesi ve medyanın ilgisi ile ilk zirve (peak) yaşanıyor. Başlangıçtaki hevesin geçmesinin ardından ve teknolojinin açıklarının fark edilmesi ile ilgi düşmeye başlıyor. Basında negatif haberle çıkıyor. Bu arada ikinci nesil (versiyon) ürünler geliyor. İkinci ve üçüncü yatırım turlarına çıkılıyor. Dip yaşandıktan sonra öğrenilmiş derslerle birlikte operasyonların ve teknolojinin olgunlaşması ile ilk çıkış (hype) aksine şimdi gerçek ve kalıcı bir yükseliş başlıyor. Üçüncü nesil ürünler geliyor.

Pandeminin sert yaşandığı kapanma dönemlerinde hayatımıza giren Clubhouse’da Gartner’in bu döngüsü şu an birebir yaşanıyor. Soru şu: Clubhouse, pek çok startup’a nasip olmayacak yüz milyonlarca indirim (download) ve milyonlarca içerik üretimi başarısını sürdürebilecek mi?

İnovasyonların süreklilik arz etmesi gerekir. Döngünün her aşamasında inovasyonlar devam etmeli, kullanıcı geri bildirimleri hızlıca hayata geçirilmeli. Pek çok şirket hızlı büyürken batar, birçok startup çıkış başarısını sürdüremediği için ölür. Zirvede kalmak zirveye çıkmaktan daha zor. O yüzden tek seferlik başarılara güvenip bekleyemeyiz. İnovasyon demir çelik endüstrisinde fırınlar gibidir. Fırın sönemez. Ya da seri üretimde bandı durduramazsınız. Aksi takdirde büyük bedeller öderiz.

Haftaya buradan devam.

Bu yazı alıntıdır.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
AğlarAkademiAlgoritmaBiyoteknolojiBlockchainEkonomiEnerjiİnovasyonKuantum TeknolojileriSürdürülebilirlikTeknolojiVeriYapay Zeka

Paleolitik Beyinler, Orta Çağ’dan Kalma Kurumlar ve Tanrısal Teknolojiler

Kırılım Çağı

Thucydides Kapanı

Kırılım Çağı

Kırılımlar

BiyoteknolojiİnovasyonSürdürülebilirlik

Güneş Enerjisiyle Yaşayan Mikroplar: CO2'den Sürdürülebilir Geleceğe Köprü!

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir