Öne Çıkan Noktalar:
- 1986’da 2.6 Exabyte olan analog veri üretimi 2007’de 280 Exabyte’a erişti. 2016’da dünyadaki bütün veri toplam 16 Zetabyte oldu ve bunu büyük bir kısmı 2005’den sonra üssel dijitalleşme ile oluştu.
- Verinin medya ile ilişkisi Wikileaks (1.7 GB) ve Panama Belgeleri (2.6 TB) gibi sızıntılar ile birlikte daha da önem kazandı. Veri okuryazarlığına olan ihtiyacın hızlı bir şekilde artışına tanık olundu.
- Veri okuryazarlığı 21.YY’da kesinlikle öğrenilmesi gereken bir beceridir ve bu beceriye ihtiyaç her gün artacaktır.
- Veri analizinde kurulan ilişkilerin, rastlantısal mı yoksa bağlayıcı mı olduğuna dikkat edilmesi gerektir. Bu nedenle de veri analizinde eleştirel düşünebilme yetkinliği en kıymetli becerilerden biridir.
- New York Times ve The Guardian gibi önde gelen haber merkezlerinde veriler yayınlanmadan önce hem yapısal olarak incelendiğini hem de kaynağının araştırılmaktadır. Dolayısıyla medya kuruluşları ‘doğruluk-kontrolü’ mekanizmalarını artık bünyelerine katmaya başladı.
- Verinin tarafsızlığı oldukça zordur. Bunun nedeni yapay zekânın insanların ürettiği veri üzerinden öğrenmedir. Yapay zekâ insanı tekrarlar.
- Veri alınıp satılabilen bir ‘meta’ olarak görülmeye başlamıştır. Herkesin kendi verisin satabilmesinin FAMGA (Facebook, Amazon, Microsoft, Google, Apple) şirketlerinin tekelini kırabilecek ve hiyerarşik sistemleri düzleştirebilecektir.