Covid-19 hayatımıza girdiğinden beri tüm toplumları fiziksel, ekonomik ve duygusal olarak derinden etkiledi. İlk başladığı dönemde normale dönüşün hızlı olacağı beklentisi sürerken, 8. Haftadan sonra pandeminin etkilerinin ilk beklentilerden çok daha uzun süre devam edeceği anlaşıldı. Twentify’ın Mart ayından beri yaptığı anketlere(1) göre 2020’nin ilk yarısında normale dönüş olacağı beklentisi %62’den 8 Mayıs tarihinde %37’ye düşmüş durumda. 2021 ve sonrasında normale dönüş olacağını düşünenlerse %4’ten %9’a çıkarak iki katı aştı. Bu da kısa sürede geriye dönüştense yeni bir normale geçiş yapacağımızı gösteriyor.
Yeni normal tabiri, pandemi dolayısıyla oluşan değişimleri tarif etmek için kullanılsa da “Yeni normal” aynı zamanda bir senaryo tekniğidir. Yeni normali senaryo dilindeki tanımıyla anlamak ve bu şekilde hayatımıza dahil etmek pandemi döneminden hem kendimiz hem de işimiz açısından başarılı şekilde çıkmanın anahtarı olabilir.
Bir hikaye senaryosu tasarlanırken üç ana kısımdan oluşan bir kurgu yapılır. İlk kısım “Normal”dir. Bu kısımda karakterin süregelen hayatı anlatılır. İkinci kısım ise “Patlama”dır. Bu kısımda karakterin normal düzeni alt üst olur ve her şey sarpa sarar. Üçüncü ve son kısım da “Yeni Normal”dir. Karakterin tökezleyip, başarılar kazanacağı ve değişime adapte olduğu dönemdir. İlgi çekici hikayelerde karakter bu safhada bir kahramana dönüşür.
Bu bağlamda ele alınca yeni normal sadece etrafımızda değişen, gelişen dünyayı değil; bizim ona nasıl adapte olduğumuzu, neleri değiştirip başarıya ulaşacağımızı da tanımlıyor. Yani bu dönem pasif şekilde geriye dönmeyi veya dünyanın şekillenmesini beklediğimiz bir dönem olmak zorunda değil. Bizim değişikliğe ayak uydurup, değişim rüzgarını arkamıza alarak büyüyeceğimiz, sıçrayacağımız bir dönem de olabilir.
Peki ekonomilerin ayakta kalmakta zorlandığı bu dönemde biz değişimi nasıl yakalayıp, sıçrama tahtasını bulacağız? 4 aşamada yeni normali inceleyip, yapabileceklerimizi bulacağımız bir model kullanacağız:
- Değişimleri incele
Yeni normali tanımlayan şeylerin başında hayatımıza yeni giren değişimler geliyor. Bunları tanımlamak gerekli. Covid-19 için bunlardan bazıları evden çalışma, uzaktan eğitim, uluslararası uçuşların kapatılması, petrol fiyatlarında düşüş, perakende sektörünün yavaşlaması ve restoranların kapanması olarak sıralanabilir. Bunların her birisi tüketiciler için değişimi ifade ederken işin diğer tarafında olan tedarikçiler ve firmalar için sıkıntı yaşanan alanlar anlamına geliyor. Bu alanlardan birinde çözüm üretmek veya fikir beyan etmek bir sıçrama tahtası yaratabilir.
- Değişmeyen şeyleri incele
Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un meşhur düşünce tekniği olan bu madde, değişmeden kalan şeylere odaklanıyor. İnsanların yemek ve zaruri alışveriş ihtiyacı, eğitim ve eğlence ihtiyaçları gibi değişmeyen şeyler de yeni fırsatların doğduğu alanlardan. Benim de ortağı olduğum Nar Ajanda; bir üretkenlik ajandası; için biz de insanların eğlenme ve vakit geçirme ihtiyacı ile ilgili bir fırsat görüp “Bullet Journal Akademisi” adında eğitici bir video serisi başlattık. Artan webinarlar ve Instagram canlı yayınları da buna benzer örnekler.
- Yetkinliklerini incele
Yetkinlikler bu değişimlerden nasıl faydalanabileceğinizi ortaya çıkarmak için gerekli. Endüstri firmalarının ar-ge kapasitelerini solunum cihazı geliştirmek için kullanması, 3D printer sahiplerinin ve tekstil üreticilerinin maske ve siperlik imalatına yönelmeleri yetkinlikleri yeni normali yaratmak için kullanmaya örnekler.
- Mavi okyanus tekniklerini uygula
Değişimler rekabetin nispeten az olduğu yeni alanlar çıkartabilir. Dişli rekabetin olmadığı, rakiplerin birbirinin kanını dökmediği (metaforik olarak) pazarlara Mavi Okyanus deniyor. Mavi Okyanus oluşturmanın formülü de mevcut konumlandırmanızı belli doğrultuda değiştirmekten geçiyor. Bu modelde değişim dört aşamada oluyor:
- Artır, Azalt, Yarat, Yok et
Bu dört aksiyonu mevcut iş modelinize uygulayarak çalışan özellikleri artırırken, çalışmayanları azaltmak veya yok etmek ve pazarda olmayan yeni ihtiyaçlara çözüm üretmek mümkün oluyor.
Bunun en iyi örneklerinden birisi B2B ve B2C segmentlerine bakıcı, temizlik elemanı ve öğretmen bulma konusunda online hizmetler sunan bir Türk firmasının konumlandırmasıdır. Covid-19’un mevcut hizmetlerini olumsuz yönde etkileyeceğini fark eden EvdekiBakıcım, ilaçlama şirketleri ile anlaşıp onlardan aldığı alan dezenfeksiyon hizmetlerini optimize ederek kendi B2B portföyüne sattı ve yeni bir pazar yarattı. Yani yeni bir hizmet ekleyip, bu hizmeti B2B müşteriler ile iletişimi artırarak pazarlarken, ana hizmet alanına olan odağı dönemsel olarak azalttı ve yeni konumlandırma sayesinde yeni bir gelir kanalı yarattı.
Benim destek verdiğim yabancı müşterilere hizmet veren bir düğün organizatörü ise, duran uluslararası uçuşlar sebebiyle müşterilerine hizmet veremezken, anlaşmalı olduğu otelleri Covid-19’a karşı korumalı hale getirecek protokolleri derleyip, otelleri bunları uygulaması için teşvik ederek yerli müşteriler için bu yaz sezonunda düğün alanları oluşturma ve organizasyon planlama işine girişti. Bu firma ise yabancı müşterilere ulaşmayı bırakırken tedarikçilerine çözüm üretip yerli müşteri odağını artırdı.
Bir eve kurye ile teslimat firması olan Getir ise evde karantinaya giren insanlar dolayısıyla artan talebi karşılamak için akıllıca bir yol izledi. Yollarda, olmayan müşterileri bekleyen taksileri geçici olarak kurye olarak kullanarak kapasite artışı yaptı ve bu sayede taksilere ek iş imkanı sağlarken aynı zamanda da hızlı bir şekilde operasyonunu ölçeklendirdi.
Yeni normalin ne olacağı belirsiz de olsa gidebileceğimiz başka bir yön yok. Siz de dört aşamalı bu modeli kullanarak ister işinizde ister kariyerinizde yeni normale adapte olabilir, sıçrama yapabilir ve bu durumdan bir nevi kahraman olarak çıkabilirsiniz.
Referans
- Twentify raporu – https://www.twentify.com/hubfs/Turkish_Reports/Twentify_Korona_Gunlukleri_14052020_11.pdf