Konu: Yaratıcı yıkıcılık çağı (Age of disruption) öncesi kuralları ve çalışma biçimleri belirlenen kurumlar ile farkli disiplinlerin bir araya gelerek inovasyona yol actigi bu çağda kurulan şirketlere veya gerçekleştirilen anonim eylemlere karşılık vermekte zorlanıyor. Hukuk da bu sektörlerden biri. Hukuk kendi dijital dönüşümünü gerçekleştirene kadar geçici bir çözüm olmak üzere bir önerim var: Blockchain teknolojisi ile token kullanmak.
Zorlanılan hukuki alanlara örnek: Deepfakes buna bir örnek olarak verilebilir. Yapay zekânın makine öğrenmesi özelliğini kullanarak yaratılan bu sahte videolarda yaratılacak bir kişiye gerçeğinden ayırt edilmeksizin bir konuşma yaptırılabilir veya birçok yöntemle bir skandalın içine itilebilir. Bunun hukuki karşılığı birçok ülkede henüz gri bir bölgede ve cezai karşılığı net değil.
Çözüm önerim: İçinde bulunduğumuz geçiş döneminde, karşılığı şu anki haliyle bulunmayan “suçlara” etik değerler çerçevesinde token’lar verilebilir. Bu token’lar hem kayıt anlamında faydalı olacaktır hem de yurt dışında çok yaygın olan “public shame” (belki kamuoyu önünde utandırmak diyebiliriz) kültürünü de geliştirebilir.
Örnek: Deepfake konusunda suçun bir karşılığı yoksa ve bu konuda bir suç işlendiyse, o kişiye 5 adet token verilebilir. Bu token’lar hayat boyu kayıt olarak kalır, savcılıktan işe giriş belgesinde bile görülebilir. Aynı zamanda, herkesin dikkatli olması ve kamuoyu utancı yaratılması için (eğer gizlilik kurallarını ihlal etmiyorsa) her mahallede kimin kaç token’ı var gibi bir bilgi yayılabilir.
Hukuka uygunluk: Önerdiğim çözüm şu anki haliyle hukuk kurallarına uymayabilir fakat ben yine de, bu konuda şikâyet etmek yerine fikir üretilmek ve beyin fırtınası yapılmak adına bir tartışma başlatmak istiyorum. Konunun nereye evrileceği ise tartışma sonunda belli olur.
Sonuç: Değişim ve geçiş süreci sancılı oluyor ve biz hala dünya 5-10 yıl sonra nasıl olacak diye konuşuyoruz. Bunu konuşmaya devam edelim fakat sadece geleceği değil, aynı zamanda içinde bulunduğumuz geçiş sürecini hakkında da inovatif fikirler üretelim.
Merhabalar, dijital çağa ayak uydurmaya ve çözümler üretmeye çalışan bir hukukçu olarak bulduğunuz yöntemi pek de benimseyemediğimi itiraf etmem gerekir. Pratik ve inovatif olarak harikulade bir çözüm olabilir; bununla birlikte kadim Roma’dan günümüze dek geliştirdiğimiz hukuk nosyonumuza pek uygun olduğunu savunamam. Public shame’in çok ilkel bir cezalandırma yöntemi olması bir yana, bahsi geçen “token”ların kim tarafından verileceği, karar merciinin neresi olacağı, “token cezası”nın kriterlerinin ne olacağı kritik etik ve hukuki soru işaretlerinden bazıları. Yine “ömür boyu token taşıma cezası”nın modern suç ve ceza teorileriyle de bağdaşmadığı açık. Kaldı ki madalyonun diğer yüzünde de özel nitelikli kişisel veriler duruyor. Kişiyi “tokenlamak” yerine, içeriği “tokenlamak” belki daha hukuki temele oturan bir yöntem olabilir; ancak burada da etik açıdan “sansür” tartışmaları yapılmalıdır.