Uzman Analizleri

Neden Gözümüzü Kapatıp İşe Alım Yapmak Daha İyi?

Önce hikaye: Yıl 1980, yer Münih. Abbie Conant, Münih Filarmoni Orkestrası’nın trombon sanatçısı seçmelerine katılır. Ancak bu seçmelerde, ilk kez, sanatçıyla jüri arasına bir perde konulur. Çünkü seçmelere gelen 33 kişiden biri ünlü bir müzisyenin oğludur ve jürinin onu görerek ayrımcılık yapmasını istemezler. 33 kişi performansını sergiler, orkestra şefi Abbie’yi dinler dinlemez ‘Aradığımız kişi işte bu!’ diye ilan eder. Ama gelin görün ki jüri Abbie’nin bir kadın olduğunu gördüğünde çok bozulur. ‘Nasıl olur da bir kadın, bir erkekten daha iyi trombon çalabilir?’ diye düşünür ama sözünü de geri alamaz, mecburen Abbie’yi kabul ederler. Ayrımcılık başlar. Abbie bir yıl sonra işte daha kötü bir pozisyona alınır. Haksızlığa dayanamayan kadın orkestraya dava açar ve sekiz yıl boyunca akciğerlerinin pek çok erkeğinkinden daha güçlü çalıştığını kanıtlama uğraşları sonucunda davayı kazanır. Orkestraya en üst seviyede geri döner. Ama macera bitmemiştir: Erkek çalışma arkadaşlarından daha az maaş alır. Gene dava açar, bu kez beş yıl sonra kazanır.

Şans eseri bir kör işe alım (‘blind hiring’) sayesinde tanıdığımız ve dünyaya bu kavramı tanıtan Abbie Conant’ın hikayesi ve müziğini merak edenler buraya bakabilir. 

Nedir bu kör işe alım (‘blind hiring’): Kör işe alım, bir adayın kim olduğunu belli edebilecek tüm özelliklerinin kapatılarak işe alım sürecinden geçirilmesi demek. En çok kapatılan özellikler tabii ki fotoğrafı, ismi, cinsiyeti, etnik kökeni. Ama ayrıca daha da ileri adım atıp okuduğu okulları kapatan yerler de var.

Bu tür ayrımcılık yaratabilecek unsurlar görmezden geliniyor ve tüm adaylar böylece eşit şartlarda yarışıyor. Örneğin, başta bir test gönderiliyor (özellikle yazılım pozisyonları için bu kolayca yapabilir) ve bu testten belli standartlarda geçen kişiler artık yüz yüze mülakata çağrılıyor.

Neden?: Kadınlara, belli etnik gruplara, belli dini inanışlara, belli cinsel yönelimlere karşı negatif önyargılar ayrıcalıklı erkek gruplarının dışında pek çok kişinin önünü işe alımlarda kesiyor. Herkesin olduğu gibi işe alım yapan kişilerin de farkında bile olmadıkları bilinçdışı önyargılar var. Kendinizi bu konuda test etmek isterseniz, Harvard Üniversitesi’nin bilinç dışı önyargıyı ölçmek için oluşturduğu ünlü testi (Gender – Career test) çözebilirsiniz. Tüm dünyada bu testi alanların %75’i ‘kariyer’ kelimesiyle erkekleri, ‘aile’ kelimesiyle kadınları bilinç dışı refleks seviyesinde eşleştiriyor.

Bugün bu sebeplerden ve geçmişten gelen daha pek çok sebepten;

  • Türkiye’de yazılım sektöründe çalışanların sadece %17’si kadın.
  • 2018 itibarıyla BIST 50 endeksindeki şirketlerde kadın CEO bulunmuyor.
  • Gene BIST 50 endeksindeki şirketlerde 2018’de yönetim kurullarındakilerin sadece %14’ü kadın (AB’de de bu oran iyi değil – sadece %26).
  • Cinsel eğilimden dolayı yapılan ayrımcılıklardan bahsetmeyeceğim bile çünkü veri yok.

Uluslararası da durum iyi değil: Zaten son zamanlarda kadınlara yönelik çeşitli skandallarla gündeme gelen Google’da çalışanların sadece %2’si siyahi, %5’i Latin, ama %70’i erkek.

Kör işe alım tekniği uygulandığında bu oranların iyileştiği görülüyor: Özellikle teknoloji şirketleriyle çalışan GapJumpers’ın araştırmasına göre, kör işe alım teknikleri, normalde ilk mülakata çağrılmayan grupların bu sayede çağrılma oranını 3 kat artırmış durumda.

Türkiye’de kör işe alım yapmak için daha çok yolumuz var diyorsanız bile çok basit üç öneri:

  • CV’lere fotoğraf koymayın ve işverenseniz fotoğraflı özgeçmişi adaylardan istemeyin.
  • Tüm bilinçli veya bilinçsiz önyargılarla kadın-erkek mücadele etmemiz gerek. Dünyanın yarısını oluşturan kadınların akıl almaz önyargılarla vaktini ve enerjisini harcayacağına içindeki potansiyeli ortaya koyması gerekiyor. Erkekler? Önyargılarınızın ve hak etmediğiniz ayrıcalıkların farkına varın yeter. Bu bile inanın çok büyük bir adım. Hangi kesimden olursanız olun lütfen okuyun, kendinizi eğitin ve bu konuları açıkça tartışmaktan çekinmeyin.
  • Kör işe alım tekniği uygulamak özellikle yazılım alanında mümkün ve kolay. Türkiye’de böyle bir uygulama bilmiyorum ama bilen varsa lütfen yazsın.

Kaynaklar:

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
Uzman Analizleri

Adaleti Yapay Zekâ Dağıtabilir mi?

Dijital DönüşümUzman Analizleri

Bir Tweet ile Değişen Dünya Koşullarını Duyurmak: Dijital Çağda Lider Olmaya Hazır Mısın?

COVID-19HukukUzman Analizleri

COVID-19’un Sözleşmeler Hukuku Kapsamında Mücbir Sebep Olarak Değerlendirmesi

COVID-19Uzman Analizleri

Koronavirüs Salgınına Hiç Şaşırmayanlar: Siber Güvenlik Uzmanları

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir