Ağlar

Budizm ve Kolektif Düşünce

Budizm felsefesi, temel aldığı fikirlerden yola çıkarak hayatı nasıl deneyimlemenin en ideali olduğunu anlatıyor. Benim yorumlayabildiğim kadarıyla, yaşamımızdaki açgözlülük gibi duyguların bize acı çektirebiliyor olmasının sebebini, bu maddi dünyada bireysel “node”lar olarak mutlu olma amacımıza bağlıyor. Tek başımıza yetmeye ve kendi “node”umuzu parlatmaya çalışıyoruz diyor. Buna karşın, Budizm’in önerisi ise daha ruhani bir kolektif ağda buluşmak. “Node”lardan ziyade bağlantılara odaklanmak.

Bu felsefe, ağın parçası olmayan her bir “node”u da kayıp görüyor. Çünkü aslında her bir “node”un bu ağa eklenmeye aday, temelde aynı organizmanın birer yansıması olduğunu varsayıyor. Ek olarak, maddi dünyanın buz dağının üstte kalan kısmı olduğunu fakat aslında manevi dünyanın daha geniş ve asıl olduğunu anlatıyor. Buradan yola çıkarak, biz insanların bu gerçeği unuttuğumuzu veya farkına varamadığımızı, buz dağının üstünde kalana gereğinden fazla odaklandığımızı söylüyor. Günün sonunda maddiyatın geçici ama maneviyatın kalıcı olduğunu belirtiyor.

Ben inanç penceresinden bakmıyorum konuya, bunu belirtmeliyim. Benim amacım bir çıkarım yapmak: Bireysel gücün bize katkısı kolektif gücün marjinal katkısından daha düşük olabilir. Doğru bağlantıları kurarak, “işleri”, “şeyleri” ve “iş yapış şekillerini” tekrar tanımlayabiliriz. Sosyal yaşamı pozitif yönde değiştirecek ortak akıl platformları kurabiliriz.

Bizim Başlangıç Noktası projelerinde hedeflediğimiz tam olarak bu.

Bilgiyi paylaşmak, topluluklar kurmak ve bundan herkesin çıkarı olacak “etki” odaklı işler yapmak. Bu, pandemi döneminde şirketlerin ve devletlerin veri paylaşımı olarak da yansıyabilir projelere, diasporadaki girişimcilerin ve akademisyenlerin ülkemizdeki bireylere ve kurumlara katkı yapması olarak da… Biz bu düşünceyi, kolektif bir maneviyatın temeli üzerinden yorumlayarak, günümüz gerçeklerini de gözeterek, herkesin kazanabileceği bir platform olarak gerçekleştirmek istiyoruz.

Kazancı da sadece para olarak tanımlamıyoruz. Para, bir anlamda istediğini seçebilme fırsatı olarak tanımlanabilir. Fakat tek değişken bu değil. Doğru insanı tanımak, doğru seçimler yapabilmeyi getirebilir. Doğru bilgiyi edinmek, doğru bağlantıları kurabilmeyi öğretebilir. Doğru bağlantıları kurabilmek ise doğru düşünce biçimini doğurabilir. Bu zincirin her bir halkasına katkı sunabilmek istiyoruz. Hem Başlangıç Noktası ağımızdaki gönüllülerin zincirlerine, hem de proje ve içeriklerimiz aracılığıyla toplumun zincirine.

COVID-19 gösterdi ki istesek de istemesek de kolektif bir yaşam döngüsünün hem insanlar olarak “aramızda”, hem de yine insanlar olarak “doğanın bir parçası olarak” içindeyiz. Bunu fırsata çevirelim ve bundan en büyük faydayı almayı amaçlayalım.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
AğlarRisk AnaliziSiber Güvenlik

Dünyadaki Tüm Bilgisayarlar Bir Anda Kapatılsaydı Ne Olurdu?

AğlarVeri

Veri Toplama Şirketleri Güç Üretimi ve Genişleme Planları Yapıyor

AğlarDijital DönüşümTeknoloji

Günümüz Teknolojileri ve Savaş

AğlarCOVID-19

“Zayıf İlişkiler”den Doğan Fırsatlar

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir