Hali hazırda icra etmekte olduğumuz mesleğin yakın gelecekteki yeterliliklerini (competency) ne ölçüde biliyoruz?
Farkında olduğumuz gelişim alanlarını hangi eğitimlerle nasıl karşılayabiliriz?
Yıkıcı teknolojilerin etkisi ile iş gücü niteliği gün geçtikçe farklılaşmaktadır. Bu dönüşüm mevcut bazı meslekleri ortadan kaldırdığı gibi, birçok mesleğin de ihtiyaç duyduğu mevcut beceri setini güncellenmeye yöneltmiştir.
İşlerin Geleceği 2018 raporuna göre şirketlerin değişen beceri ihtiyaçlarına yönelik geliştirmekte oldukları stratejilerin üst basamaklarında mevcut çalışanların eğitilmesi ve bu çalışanların kendi olanakları ile yeni becerilerin kazanılmasının beklenmesi gelmektedir. Bu durum, mevcut iş gücünde katılım gösteren kişilerin, şirket inisiyatiflerini beklemeksizin, mesleklerinin ihtiyaç duyduğu yeni becerileri takip etmesini, sürekli kendilerini geliştirecek çözümlere yönelmelerini ve yaşam boyu öğrenme kültürünü benimsemeyi zorunlu kılmaktadır.
Kaynak: İşlerin Geleceği Raporu 2018, World Economic Forum (Çeviri: Sertaç Doğanay)
Sürekli öğrenmeyi dijital ortama taşıyan ve birçok kişinin kolaylıkla erişebileceği MOOC (kitlesel çevrimiçi açık kurs) siteleri değişime uğrayan beceri gereksinimlerinin karşılanabilmesi için kolay erişilebilir, uygun ve modüler çözümler sunmaktadır.
Class Central MOOC Report’a göre 2018 yıl sonu itibariyle MOOC kullanıcı kitlesi dünya genelinde 101 milyon kullanıcıya erişmiştir. Bu sayı 215 ülkenin nüfus verilerini geride bırakacak büyüklüktedir.
Sınır tanımaksızın yayılan MOOC sektörü içerisinde eğitim veren 900’den fazla üniversite, 12 bine yakın kursu erişime açarak dijital ortamda eğitim faaliyetlerine devam etmektedir.
Bu kursların dağılımına bakacak olursak, pastanın en büyük payını teknolojinin aldığını görmekteyiz. Teknolojiyi, işletme ve sosyal bilimlerin izlediği kurs kategorileri diğer beşeri bilimler ile devam etmektedir. Değişen iş gücü ihtiyaçlarına yönelik olarak kişilerin, beceri setlerini güncel tutmak üzere, özellikle teknoloji, iletişim etkileşim, iş geliştirme ve yönetim alanlarına yöneldiği gözlemlenmektedir.
Kaynak: By The Numbers: MOOCs in 2018, Class Central
MOOC Kullanıcı Profilleri
OECD’nin yayınladığı Massive Open Online Courses (MOOCs): Trends and Future Perspectives raporuna göre MOOC kullanıcılarının demografik özellikleri aşağıdaki gibidir:
Yaş: Kullanıcıların birçoğunun ortalama yaşı 30 olarak belirlenmiştir.
Cinsiyet: Konularına göre değişiklik gösteriyor olsa da 2015 yılında yapılan bir çalışmaya atıfta bulunularak katılımcıların %70’inin erkek olduğu belirtilmektedir.
Eğitim Seviyesi: Katılımcıların yarısından fazlasının tam zamanlı çalışmakta olduğu belirtilmektedir. Raporda göze çarpan bir diğer unsur ise kullanıcıların %40’ını öğretmenlerin oluşturmasıdır.
Sosyo-ekonomik Statü: Kullanıcı kitlesinin büyük bir çoğunluğunun “varlıklı” segmentteki kişiler olduğu tespit edilmiştir.
Coğrafya: MOOC kullanıcılarının çoğunluğunun Kuzey Amerika’da olduğu gözlemlenmiştir. Kuzey Amerika’yı Avrupa kıtası izlemektedir. Hindistan ve Çin gibi yüksek nüfuslu ülkelerde de hızlı bir artış olduğu gözlemlenmektedir.
Türkiye’de MOOC
Ülkemizde Microsoft Açık Akademi, Turkcell Geleceği Yazanlar, Çizgi Tagem, Khan Academy Türkçe gibi farklı MOOC siteleri bulunmakla birlikte, global MOOC sitelerine katkıda bulunan üniversitelerimiz de bulunmaktadır.
Ülkemiz özelinde hazırlanmış bir MOOC raporu veya kapsamlı bir araştırma maalesef radarımıza takılmamıştır. Ülkemiz perspektifinden değişen beceri ihtiyaçlarına cevap verebilecek yaşam boyu öğrenimi kolay erişebilir hale getiren MOOC uygulamalarının ve bu uygulamaların sonuçlarının incelendiği akademik çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu çalışmalar kapsamında:
- MOOC kalitesi ve eğitim sonrası çıktıların ölçümlenmesi
- MOOC modelinin eğitimde fırsat eşitliğine yönelik sağladığı katkının belirlenmesi
- Bu eğitim modeli ile sağlanan ekonomik verimliliğin (üniversite ve kamu politikaları nezdinde) tespit edilmesi
- MOOC kullanıcı kitlesinin demografik özelliklerinin belirlenmesi
- Hem kurum hem de öğrenci kitlesi olarak MOOC katılımının yaygınlaştırılabilmesi için gerçekleştirilmesi gereken aksiyonların belirlenmesi gerekmektedir.
MOOC eğitim modelinin değişen iş gücü gereksinimlerine hızlı cevap verebilen etkili bir araç olduğuna inanmaktayız. Bu eğitim modeli, hali hazırda bulunan geleneksel eğitim yapısını sürdürülebilirlik açısından tamamlayıcı bir araç olacaktır. Uzaktan ve mikro sertifika yapısı ile çalışan bu modelin etkilerinin anlaşılması, sağladığı fırsatların kanıta dayalı bir şekilde sunulması ve gelişim alanlarının doğru anlaşılması MOOC eğitim modelinin ülkemizde yaygınlaşmasına olanak sağlayacak önemli girişimlerin başlamasına, hızlanmasına olanak sağlayacaktır.