Ülkemizde girişimciler, teknolojinin getirdiği dönüşüm ile sosyal ve ekonomik değişim ve gelişim için çevik ve önemli bir katalizör rolü oynuyor. Bu sebepten ötürü gerek kamu gerekse özel sektör tarafından farklı programlar ile destekleniyor, girişimcilik için ayrı fonlar ve ekosistemler oluşturuluyor.
18-24 Kasım haftası Global Girişimcilik Haftası olarak anılıyor. Bu bir hafta boyunca ülkemiz de dahil olmak üzere, tüm dünyada etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor. İnsanların girişimcilik ile ilgili bilgi sahibi olması, girişimcilik potansiyelini keşfetmesi, ilham alması hedefleniyor. Global Girişimcilik Haftası’nın 2019 yılı için belirlediği temalar ise: Ekosistem, Katılım, Politika ve Eğitim olarak ilan edilmiş durumda. Bu yazımızda daha çok dördüncü tema olan Eğitim üzerinde durmak istiyoruz.
Girişimciler ve girişime yeni atılanlar için ilk bir buçuk yıl doğru yetkinlik setlerinin kazanımı ve bu konuda gerekli desteğin sağlanması hayati bir önem taşıyor. Özellikle, Global Girişimcilik Endeksi 2018’de en zayıf noktamız olarak adlandırılan “risk almama” konusunda, baskın olan ülkelerdeki “dene, başarısız ol, tekrar dene” modeli tek başına başarı getirmeyecektir. Bu sebeple pratik ile örtüşen bir eğitim ile bu modelin “öğren-pratiğe dök-dene-başarısız ol- tekrar et” olarak kurgulanması gerektiğine inanıyoruz.
İlk zamanlarda girişimcilerin hızlı bir şekilde nakit akışı yaratabilmek üzere satış ve pazarlama faaliyetlerine odaklandığını görmekteyiz. Finansal olarak sürdürülebilirliğin sağlanması için ilk önce ürün/ hizmet satışının sağlanması ihtiyacı bulunuyor. Ancak bu konuya odaklanırken finansal planlama, şirket yönetimi, doğru kaynaklara erişim, yetenek yönetimi ve stratejinin oluşturulması gibi alanlarda da girişimcilerin doğru eğitimlere erişmeleri gerekiyor. Bu konuda dikkatin sınırlı kalması, start-up’ların orta ve uzun vade sürdürülebilirliğine etki yaratıyor.
Aynı şekile eğitim, start-up’ların ihtiyaç duyacakları doğru insan sermayesine kolay erişimine de olanak sağlayacak altyapıyı sunuyor. Global Girişimcilik Endeksi 2018 sonuçlarına göre insan sermayesine ilişkin yetkinliklerimiz ülke endeksini olumsuz etkileyecek ölçüde düşük kalıyor. Bu alanda yapılacak yatırımlar, ülkemizden çıkacak başarı hikayelerinin artmasına destek sağlayabilir.
Kaynak: Global Girişimcilik Endeksi 2018
Doğru insan sermayesinin eğitimi için girişimcilere, özel sektöre ve kamuya ne tür görevler düşüyor?
Global Girişimcilik Endeksi 2018 raporunda insan sermayesinin geliştirilmesine yönelik aşağıdaki adımlar öneriliyor:
Girişimciler:
- Gelişim sürekliliğini desteklemek üzere yatırım yapabilir.
Özel Sektör:
- Çalışanlarına yönelik sürekli gelişimi teşvik edecek mekanizmalar geliştirebilir.
- Çalışan ebeveynler için çocuk bakımı eğitimleri ve okul sonrası çocuk bakımı programları kurgulayabilir.
- Yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşları ile yetkinliklerin geliştirilmesine yönelik çalışmalara sponsorluk yapabilir.
Kamu:
- İşletmelerin esnek bir şekilde erişebilecekleri iş gücü piyasasını teşvik edebilir.
- Çevrimiçi öğrenme platformlarına ücretsiz erişim için fon sağlayabilir.
- Kurumların ve girişimlerin gerçekleştirmiş olduğu eğitim yatırımları üzerinden vergi indirim mekanizmaları kurulabilir.
- Yurt dışına eğitim sebebi ile giden insan sermayesini ülkeye tekrar çekmek üzere teşvikler sağlayabilir.
Girişimcilik ekosistemine yapılacak yatırımın, teknolojinin ivmelendiği bu dönemde, farklı iş modelleri sayesinde ürün ve hizmet geliştiren yeni oluşumlar ile ülkemize olumlu anlamda sosyal ve ekonomik geri dönüşü olacağı tartışmasız bir gerçektir.
Girişimcilik ekosisteminin ihtiyaç duyduğu yetenekler ve bu yetenekleri barındıran insan sermayesinin oluşturulması adına toplumun tüm kesimlerine önemli görevler düşüyor. Ev ödevlerimizi doğru yaptığımız zaman ileriki yıllarda girişimcilik ekosisteminden çıkacak olan başarı hikayelerimiz artacak, endekse göre 137 ülke arasında 37. sırada olan ülkemiz daha üst liglerde, kendi denkleri ile rekabet edebilecektir.