Uzgörebilmek
Yapay zekanın getireceği yeni dünyanın zekası, robotların mevcut insan sermayesi ile bordro kapma yarışına girmesi, blokzincirin getireceği şeffaflık ile mevcut iş yapış biçimlerini baştan aşağı değiştirmesi gibi yeni dünyanın koşullarını belirleyecek olan paradigmalar toplumun tüm katmanlarını yeni arayışlara sokuyor. Bu arayışların başında ise geleceği uzgörebilmek ve şimdiden hazırlık yapmak geçiyor. WEF’in ise bu konuda taşın altına elini sokarak geleceği uzgörebilmek adına 8 farklı senaryoyu oluşturduğu görülüyor. Amacının geçmişin doğrusal dünyası ile yeni dünyanın üstel anlayışı arasında köprü kurabilmek olduğunu belirtiyor.
Geleceği tahminlemek için geliştirilen bu farklı senaryoları üç farklı lensten inceleme yapıldığı görülüyor. Senaryolar; teknolojinin değişim hızı, öğrenmenin evrimi ve yeteneklerin devinimi gibi farklı dinamikleri temel alarak değerlendiriyor.
İnsan Sermayesi’nde Öz Yeterlilik
Hafif bir yel gibi esen teknolojinin değişim rüzgarı sebebiyle, otomasyona mağlup düşen sadece basit seviyedeki işler oluyor. Aynı zamanda da insan sermayesinin öğrenmeye olan ilgisi düşük olması sebebiyle de öğrenme süreci hızlı gelişmiyor. Bu sebeple kurumlarda oluşan yetenekli insan sermayesi ihtiyacı açığı oldukça artıyor. Diğer taraftan kurumların bu ihtiyacını, bulundukları topraklardan sağlamaları için yasa yapıcılar uluslararası insan sermayesi akışkanlığına dur diyecek tasarıları masaya koyuyor. Açıklarını doğru yeteneklerle kapatamayan kurumlar ise de kara kara düşünceler içerisinde kendilerini buluyor. Sonuç olarak büyümenin günden güne daraldığı, kendisini yeterince yetiştiremeyen insan sermayesiyle dolu distopik bir dünya meydana doğuyor.
Toplu Göç
Doğrusal olarak ilerleyen teknolojinin değişim hızına karşın öğrenimin evrimi de, dönüşümün tangosunda aynı hızla eşlik ediyor. Diğer taraftan yetenek avı peşine çıkan kurumlar, bulundukları konjuktür dahilinde herhangi bir sınırlama olmamasının tadına vararak yetenekli ve ucuz iş gücünü transfer ediyor. Bu transfer hem fiziki dünyada hem de uzaktan gerçekleşiyor. Ancak asıl göç, gelişmiş toplumlarda konforlu hayatlarını sürdüren ve günün ihtiyaçlarına cevap verecek yetkinliklerle donanmamış insan sermayesinde gerçekleşiyor ve gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru yola çıkarak işsizliklerine çare arıyor.
Robotların Ayak Sesleri
Teknolojinin üstel gelişim hızıyla robotların ayak sesleri sadece kapı arasından duyulmuyor aynı zamanda senfoni orkestrasında tuba ile trombonlar arasında yerini alıyor. Rutin işlerin otomatikleşmesinin ardından karmaşık işlerin de robotların maruzuna kaldığı bir dünyada insan sermayesi kendisinden beklenen temel görev olan tamamlayıcı rolünün hakkını veremiyor. Kendisini öğrenim aşkıyla yeterince kavuramayan insan sermayesi, sahip olduğu yetkinliklerin eski dünyaya ait olduğunu farkedince işsizliğe doğru rastgele diyor. Yeni dünyanın yeni koşullarını da yapay zeka temelli algoritmalar belirliyor. Bu sefer de tango müziğine algoritmalar kendi aralarında eşlik ediyor.
Kutuplaşmış Dünya
Teknolojik gelişmeler neticesinde robotların ön saflarda yerini aldığı bir dünyada işlerin kendisine yapay zeka temelli algoritmalar hakim oluyor. İnsan sermayesinin kendisini yeterince geliştiremediği bir dünyada kutuplaşmanın olduğu yeni bir düzlem oluşuyor. Teknolojiyi içselleştirebilme açısından bakıldığında kutuplar belirginleşiyor. Üstel gelişime adapte olanlar, yetenekli insan sermayesine davetkar bakışlarını atıyor. Kendisini yokluk içerisinde geliştirmiş yüksek yetenekli insan sermayesi de gelişmişlikten çok ötede bulunduğu dünyasından gelişmişler arasında yerini yetenekli köleler vaziyetiyle almak için birbirleriyle yarışa giriyor.
Girişimcilerin Söz Sahibi Olduğu Bir Dünya
Teknolojik gelişimlerin getirdiği değişiklik bir fırtına yerine sadece hafif bir yel gibi toprağın tozunu, ağacın yapraklarını ancak hafifçe kımıldatabiliyor. Basit işlerin otomotize olduğu ve halen insan sermayesinin mevcut sınırlı yetkinliklerinin geçerli olduğu bir dünyada öğrenime ve gelişime verilen önem en üst sırada yerini buluyor. Yaşam boyu öğrenimin temel felsefe olarak alındığı dünya koşulunda yasa yapıcılardan başlayarak kurum ve bireylere doğru gelişim ve değişim temel referans noktası olarak alınıyor. Böylece kendisini geliştiren insan sermayesi, en üst düzeyde bilgi, beceri ve yaratıcılığını kullanarak birbirleriyle yarışıyor. Yeteneklerin, bulundukları dünya koşullarında can bulabileceği bilinci aşılanarak farklı dünyalar arasında yetenek akışkanlığı sağlanmaması için musluklar kapatılıyor.
Yeteneklerin Göçü
Düşük teknolojik gelişimlerin bulunduğu dünya düzleminde sadece yüksek yetenekli insan sermayesinin göç edeceği bir düzene, etos yaşam boyu öğrenim olarak kabul ediliyor. Yerli ve göç eden insan sermayesinin harmanlandığı yeni dünyanın gelişmiş ülkeleri öncü grup olarak yerini sağlamlaştırıyor.
Yerli ve Verimli
Teknoloji fevkalade bir şekilde ilerleyerek her gün kendisini yeniden yaratıyor. Yaratmanın aşkıyla da kalmıyor, mevcut işlerin yapılış şeklini getirdiği yeniliklerle darmadağın ediyor. İnsan sermayesine de korteksiyle birlikte başbaşa kalmaktan farklı bir oyun alanı kalmıyor. Neyse ki sürekli öğrenimi ve yaşam boyu gelişimi felsefe edinen insan sermayesi, bulunduğu toprakları besliyor, yeşertiyor, büyütüyor.
Çevik Olanlar
Tam geçirgenlik, yaşam boyu gelişim ve yeteneklerin dünyalar arasındaki geçişi ile müthiş bir ortaklığın oluştuğu yeni dünya bize selam veriyor. Yapay zeka ve otomasyonun en üst seviyede yetkinliklerini gösterirken insan sermayesi de tamamlayıcı gücünü yaratıcı zekasından alarak rolünü yeterince iyi oynuyor.