Dijital Dönüşüm

Bilişimi Anlamak

Türkçe karşılığı bilişim olan, İngilizcedeki “informatics” kelimesinin kökeni eski Latince’de “bir şekle bürünmek” anlamına gelen “in-form” ifadesinden geliyor. 19’uncu yüzyıldan itibaren daha sık kullanılmaya başlanan bu kelime, 20’nci yüzyılda günümüzdeki anlamına kavuştu. Bilişim sadece teknik bir ifade olmanın ötesinde, bilginin etkileşim içinde üretilmesi ve yeniliklere aracılık etmesi şeklinde yorumlanabilir. Bu anlayışın kökeni ise insanlık tarihi kadar eski.

Teknoloji, bilişim, dijital, inovasyon gibi çağımızın popüler kelimelerini bir kenara yazarak entelektüel bir zemine adım atmaya çalışalım. Giderek daha da hızlanan sürelerde tüketmek eğiliminde olduğumuz bu modern kavramları doğru şekilde ele almak için bir rehberimiz yoksa, kendimizi sınırlı bir zaman döngüsü içinde popülizmin akışına kaptırmamız kaçınılmaz olacaktır.

Bilişim; bilgisayarlarla başlayan bir kavram değildir. İnsanın birey olarak bebeklikten çocukluğa geçiş dönemi içinde kendini fark etmesi ve bu farkındalığı kelimelere dökerek çevresiyle iletişime geçmesi bilişimsel bir faaliyettir. Avcı ve toplayıcı yaşamdan yerleşik hayata geçen toplulukların tekerleği icat etmesi ve ulaşımı kolaylaştırarak hızlandırması hem teknolojik hem de bilişimsel bir faaliyettir. Tarih, bu ve benzeri milyonlarca örnekle doludur.

Bilişim; insanın kendisinin farkındalığı, çevresinin farkındalığı, bir ekosistem bileşeni ve oyuncusu olmasıdır. Aynı zamanda bilişim, bu süreç içinde bilginin keşifler ve akıl yoluyla artırılması, yeni bir anlayışın ve buna bağlı soyut veya somut bir şeklin ortaya çıkartılmasıdır.

Bugün tarihin hiçbir çağında sahip olmanın hayal dahi edilemediği işlem gücüne, şirketleri ve devletleri nasıl yöneteceğimize dair devasa kütüphaneleri dolduran kitaplara, sayısız alanda sayısız teorilere ve insanlık tarihinin belki de en rahat bireysel yaşam standartlarına sahibiz. Girişimcilerin dünyayı değiştireceğine inanıyoruz, aldığımız kararların dijitalleşme sürecinde eşsiz adımlar olduğunu kabul ediyoruz, iş ağlarımızın sağlam temeller üstünde yükselmesi için çaba sarf ediyoruz.

Çocuklarımızı en modern cihazlarla donatıp, kitabi bilimleri ezberlemeleri için en iyi okullara gönderiyoruz. Gözden kaçırdığımız ise “bilişim” için insanın kendini keşfetmekle başlayan yolculuğunu verimsiz süreçlere ve dogmatik kabullere kurban etmemiz…

Günümüzde sahip olduğumuz anlayışla “bilişim” kavramını sadece teknik bir terim olmaktan çıkartıp onun bir düşünce tarzı ve keşif olduğunu; merkezinde ise insanın bulunduğunu olabildiğince çok insana anlatmamız gerekiyor. Bilişimdeki yenilikleri anlamak için daha fazla felsefe, paradigma değişikliği ve yıkıcı yaratıcılık gibi düşünsel çabalara ihtiyaç var.

Hiçbir eser yoktur ki zaman istemesin; eğer bir insan ömrünün yeterli olmayacağı bir eseri, toplumu ve ortak aklı inşa edeceksek, bunun için bilişsel bir adanmışlık gerekiyor. İşte bu noktaya ulaşmak için çaba sarf edeceğiz; aklımızı ve vicdanımızı bir potada eritip sadece bugünü değil, geleceği hedefleyeceğiz. Ancak ve ancak bunu başardığımızda gerçek “bilişim” ile geleceğe kalıcı katkılar sunma mutluluğunu yaşayabiliriz.

Dr. Soner Canko
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü
www.canko.net

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
Dijital Dönüşümİnsan Kaynaklarıİş Hayatı

Dijital Dönüşümün İstihdam Sürecine Etkisi

AğlarDijital DönüşümTeknoloji

Günümüz Teknolojileri ve Savaş

Dijital DönüşümMetaverse

Citigroup “Metaverse ve Para, Geleceğin Şifresini Çözme” Başlıklı Raporunu Yayımladı

Dijital DönüşümYapay Zeka

Yapay Zekâ ve Sosyal Etkileri

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir