World Economic Forum, yaklaşık bir ay önce son 30 yılda karşımıza çıkan en önemli kırılımların (disruption) bir derlemesini yayınladı.
WEF başlangıcını “www”nin ortaya çıkışı olarak 1993 yılı olarak almış. GPT’nin devreye girdiği 2022 yılına kadar toplam 11 kırılımı sıralamış. Bunların arasından Covid’i çıkarırsak, geriye kalan bütün kırılımların altında teknoloji yatıyor.
- WWW… İnternetin başlangıcı aslında 70’li yıllara dayanıyor. TCP-IP teknolojisinin geliştirilmesi ise 1989 yılı ama Tim Berners-Lee tarafından kamuya tanıtılması ise 1993 yılını buluyor. Yani aslında 1993 yılını yeni bir Çağın başlangıcı olarak adlandırabiliriz. Endüstri döneminin bittiği yıllar.
- 1997 yılında wi-fi’ın devreye girmesi internet’i kabloya bağlama zorunluluğunu kaldırdı ve bizim bugün gördüğümüz anlamda network’lerin daha hızla gelişmesini sağladı.
- 1998: Google’ın arama motoru olarak sahneye çıktığı dönem. Google ilk arama motorü değil. O zamana kadar ortada başta Alta Vista olmak üzere, Jeeves, WebCrawler, Lycos… gibi motorlar zaten vardı. Ancak Google yeni geliştirdiği algoritma sayesinde hızla en üst sırada yer aldı. “bilginin parmaklarımızın ucunda” olması aslında Google sayesinde gerçekleşti.
- 2004 yılında ise FaceBook’la birlikte sosyal medya ile tanıştık. TikTok’a giden yol bugün gençlerle kıdemliler arasındaki en büyük davranış farklılıklarına neden olan kırılım. Her ne kadar bütün dünyayı birbirine bağlama gücü olsa da, kirli bilgiyi çabuk yaymasıyla toplumları en çaresiz bırakan kırılım olarak tarihe geçecek.
- iPhone’un piyasaya çıkış tarihi 2007. Telefonu, yalnız telefon olmaktan çıkarıp kolay mesajlaşma, müzik dinleme, fotoğraf çekme gibi özellikler yükleyerek cebimizde taşımamıza olanak sağladı.
- Bitcoin 2009 tarihinde 1 dolardan ortaya çıkarmasıyla başladı. Daha sonra finans dünyasını tamamen birbirine karıştırmasının yanı sıra, merkezsiz organizasyon kavramını ortaya çıkarttı.
- 2014 yılında Oculus’la sanal gerçekçilik kavramının topluma sunulduğunu görüyoruz. Meta’nın (Facebook) satın aldığı Oculus’un ardından Samsung, Sony ve Google ürünlerini lanse ettiler.
- 2015 yılında ilk insansız araçlar pazara sunuldu. Ulaşım sektörü insansız araçlarla bambaşka bir geleceğe doğru yol almaya başladı.
- 2019 kuantum bilgisayarın yılı oldu. Dünyanın en güçlü bilgiayarlarından daha hızlı davranan Google’un Sycamore işlemcisi bugün hala başta yüksek enerji kullanımı olmak üzere bir takım sorunlarla uğraşmakla meşgul.
- 2020 ise hepimizi etkileyen önemli bir kırılım olarak Covid’le tanıştık. Her ne kadar teknolojik bir gelişme değilse bile 3 hafta gibi kısa bir sürede corona virüsünun gen haritasının akademik dünyaya sunulmasından, yukarıdaki teknolojilerin hemen hemen hepsine ucundan kıyısından etkisi oldu.
- … ve 2022’nin sonunda ChatGPT geliyor… Herhalde internetten sonra kırılımların anası olarak tarihe geçecek. Daha ortaya çıkalı 1,5 sene ancak oldu. Uzun boylu neleri etlkileyecek, bunu söylemek için çok erken. Ama bir gerçek var ki, geçen 18 ay içinde bile yalnız teknoloji dünyasını değil, çalışma ortamından eğitime kader bütün kalıpları etkilemeye başladı. İkincil veya üçüncül etkilerini değerlendirmeye şu anda olanak bile yok.
Bir de bunların yanısıra burada yer almayan fakat kendi alanlarında bir o kadar etkili diğer inovatif buluşları da eklemek gerekir. Örneğin, bioteknoloji alanında CRISPR teknolojisinin genlerin üzerinde doğrudan değişiklik yapma imkanını sağlaması, veya İHA’ların savaşlarda oynadığı rol, kendi alanlarında büyük değişiklilere neden olan farklı yenilikler. Aslında bu listeyi gittikçe uzatabiliriz.
30 yıl dünyanın aşağı yukarı yaş ortalaması. Diğer bir deyişle dünyanın yarısı bütün bu kırılımların başlamasından sonra doğdu. Bütün bu buluşların aslında birbirini de tetiklediğini düşünecek olursak, önümüzdeki 30 yıl bizi daha da büyük değişimlerin beklediğini öngörmek zor olmasa gerek. Hele GPT modellerinin ortaya çıkmasından sonra gündeme getirilen spekülasyonlar zaten olasılıklar hakkında bir fikir veriyor.
Irak Savaşı dönemindeki ABD Savunma Bakanı Wolfowitz değişimler konusunda, “bilmediğimizi BİLDİĞİMİZ“ ve “bilmediğimizi BİLMEDİĞİMİZ“ durumlar konusunda ilginç bir ayırım yapmıştı. Kırılımların özünde gündeme getirilmesindeki en önemli sebebin bu olduğunu düşünüyorum.
İnternet’le birlikte alışılmadık hızlı bir değişim sürecine girdik. Matbaanın bulunuşu, buhar makinesinin kullanılmaya başlaması, elektriğin ortaya çıkışı, kendi içinde bulunan sistemleri altüst etti. Buhar makinesi hayatımıza endüstri çağını getirdi. Elektrik’le birlikte gelişmiş ülkelerde birkaç yıl içinde ortalama yaşam süresi 20 yıl kadar uzadı. Ama her dönem kendince toplumlara bedeller ödetti. Matbaa ile birlikte Protestanlığın yayılması, Avrupa nüfusunun %30‘unun yok olmasına neden oldu. 19. ve 20. yy savaşlar sonucunda imparatorlukların çökmesine neden oldu.
Her kurum kendi paradigması içinde oluşuyor. Her kırılım, bir kontrol mekanizmasının etrafından dolanıyor. Bireylere beklenmedik seçenekler yaratıyor, özgürlük alanlarını artırıyor, olumlu ve olumsuz taraflarıyla demokratizasyonu artırıyor. Sosyal medya bireyin sesinin çıkmasına neden oldu ama aynı zamanda da bilgi kirliliğini yarattı.
Ulus devlet kavramını 18.yy’ın sonunda, Fransız Devrimi‘nden sonra görmeye başladık. Buhar makinesinin, devrimin ve üretim sistemlerinin birbiriyle karmaşık ilişkisinden sonra 1800’lü yıllar bambaşka bir ekosistemin kapısını açtı ve Endüstri döneminin yasal ve toplumsal kurumlarıyla birlikte yaşamaya başladık.
İnternetle birlikte ise coğrafi sınırların bulanıklığı toplumsal olarak aklımızı karıştırdı. ChatGPT duyurulduğu andan itibaren dünyanın her köşesinden 100 milyon kullanıcıya ulaşması 2 aydan daha kısa bir süre aldı. İnternetle GPT arasında geçen 30 yıllık süreçte yaşanan kırılımların artan frekansı, sayesinde gelişmelerin birbirlerinin sırtına daha rahat binmeleri nedeniyle oldu. Gelişim frekansının gittikçe artmaya devam edeceğini varsayarsak hikayelerimizi daha küresel olarak yazmamızda yarar var.