COVID-19 salgınıyla beraber ortaya çıkan hayati ihtiyaçlardan biri de solunum cihazları (ventilatör) oldu. Bir aile büyüğünüzün korona olduğunu ve hastanede solunum cihazı kalmadığı için nefes alamayarak can verdiğini düşünün. Bu sahneler şu anda ABD’de, İtalya’da ve daha birçok ülkede yaşanıyor.
Aslında Amerikan Sağlık Bakanlığı 2000’lerin başındaki SARS salgınından sonra, solunum yollarını etkileyen benzer bir salgına karşı ucuza üretilebilecek çok sayıda solunum cihazına yatırım yapmak istemişti. Bakanlık 2006’da Newport Medical adında küçük bir şirketle bir Ar-Ge projesine başladı. Newport Medical piyasa fiyatı olan 10 bin doların üçte biri fiyata satılacak ve salgınlarda daha etkin kullanılacak bir solunum cihazı geliştirdi. Prototipler yapıldı. Amerikan Hükümeti ilk etapta 40 bin sipariş verecekti.
Sonra ABD’nin büyük medikal ekipman üreticilerinden Covidien (isim talihsiz bir tesadüf ) yüklü bir tutara Newport Medical’i satın aldı. Covidien ilk iş ucuza solunum cihazı projesini durdurdu. ABD Sağlık Bakanlığı ne kadar ek fon teklif etse de “proje önceliğimiz değil” dedi. Tahmin edebileceğiniz gibi, Covidien halihazırda 10 bin dolarlık solunum cihazı pazarındaki başlıca oyunculardan biriydi.
Bu gibi satın almalara “öldürmek için satın alma” (killer acquisition) deniyor. Amaç satın aldığınız start-up şirketinin ileride büyüyünce size rakip olacak ürününü öldürmek. Bu amaçla satın almalar sadece medikal sektörüyle sınırlı değil. Büyük dijital şirketler de sık sık rakiplerini satın alıp, ürünleri öldürüyorlar. Facebook bugüne kadar çoğu rakibi olan 90 start-up şirketi satın almış. Google, rakiplerini ortadan kaldırmak için 2008’den bu yana 20 milyar dolara yakın para harcamış. Bu şirketler dünyanın en büyük nakit rezervlerine sahip. Mesela Apple’ın 205 milyar dolar, Google’ın 117 milyar dolar, Facebook’un 45 milyar dolar nakdi var. Korona krizi nedeniyle dünyada finansmana erişim durup, yeni fon sağlayamayan startup şirketlerin sayısı arttıkça, bu global dijital şirketler akbaba gibi bugün veya yarın kendine rakip olabilecek şirketi satın alacaklar. ABD’de 80’lerden beri rekabet hukukunda “Bir satın alma sonucu eğer fiyatlar yükselmiyorsa rekabet hukuku açısından sakınca yoktur” yaklaşımı nedeniyle rekabet hukuku uygulamaları fiilen durmuştu. Oysa rekabet politikası bugün kadar yarınki inovasyonu, pazarın yarınki halini de düşünmelidir. Rekabet politikasının yeterli olmadığı durumlarda da aktif sanayi politikaları devreye girmelidir. Mesela medikal cihaz sektörümüzü geliştirmek için kamu alımlarını kullanmak için Sanayi İşbirliği Programı çok yerinde bir fikirdi. Ama birçok bakanlık aynı masaya oturunca uygulaması zor oldu. Her geçen gün yerli ve milli girişimleri geliştirmeye yönelik politikaların önemini anlıyoruz.
Google ve Facebook bu ölçekte tekelleşmese acaba ne gibi daha iyi dijital ürünler kullanıyor olurduk? Covidien’in Newport Medical’i satın almasına izin verilmese acaba kaç kişi daha hayatta kalırdı? Tekelleşme kötüdür. Bazen ürünleri öldürür, bazen insanları.