Ne kadar aksini düşünmek istesek de kısa vadede hayatımızdan çıkmayacak gibi görünen COVID-19 salgını, hayatın farklı alanlarındaki alışkanlıklarımızın şekil değiştirmesine de neden oldu. Salgının yayılma hızının fazla olduğu dönemlerde alınan önlemler çerçevesinde insanların toplumdan mümkün olduğunca izole yaşamaya çalışma çabaları teknoloji kullanımını ve ihtiyaçlarını da değiştiriyor.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan bir araştırmaya göre bu dönemde özellikle öne çıkan bazı teknolojiler oldu. Özellikle eve kapanan insanların alışverişlerinde dijital ödeme yöntemlerini kullanması, bunun yanında uzaktan kontrol sağlayan sağlık uygulamaları ve robot teknolojisi oldukça öne çıkmış görünüyor.
Çevrim İçi Alışveriş ve Robot Kuryeler
2002 yılında Çin’de baş gösteren SARS salgını da özellikle çevrim için pazaryeri platformlarında önemli büyümeleri beraberinde getirmişti. Benzer şekilde Covid-19 salgını da çevrim içi alışverişi markalar için bir avantaj olmaktan çıkarıp, zorunluluk haline dönüştürdü. Öyle ki salgının başladığı Çin’de bazı bar işletmeleri çevrim için alışveriş yöntemiyle müşterilerine hizmet vermeye başladı.
Çevrim içi alışverişin beraberinde getirdiği teknolojik kazanımlardan biri de robot kuryelerin devreye girmesi oldu. Yayılımı son derece hızlı gerçekleşen COVID-19 salgını dolayısıyla insan temasını en aza indirmek amacıyla özellikle Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok firma temassız taşımacılık yöntemlerine başvurdu.
Temassız Ödeme Yöntemleri
Benzer şekilde dijital ödeme yöntemleri de bu dönemde en fazla öne çıkan teknolojilerden biri oldu. Kredi ve banka kartlarının temassız ödeme yöntemlerinin yanı sıra, mobil telefonlarla yapılan temassız ödemeler de bu dönemde yoğun bir şekilde kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor.
Ancak Dünya Bankası verilerine göre herhangi bir bankada hesabı olmayan 1,7 milyar insan dijital ödeme sistemlerinden yaralanma imkânı bulamadı.
Uzaktan Çalışma
Pandemi döneminin başlangıcından itibaren alınan önlemlerden biri tanesi de özellikle ofis ortamında çalışan işçilerin evden çalışmaya yönlendirilmesi oldu. Özellikle son on yıl içerisinde önemli bir gelişme kaydeden bulut bilişim, sanal görüşme odaları, çevrim içi birlikte çalışma araçları gibi teknolojiler iş hayatının evden sürdürülmesinde önemli katkılar sağladı.
Tüm bu teknolojilerin sağladığı imkânlara rağmen, sosyal ağ yönetim ve analiz teknolojileri geliştiren Buffer tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, bu dönemde evden çalışanların en çok zorlandıklarını söyledikleri konu birlikte çalışma ve iletişim kurmaktaki zorluklar oldu.
Uzaktan Eğitim
Nisan ayı ortasından itibaren 190’dan fazla ülkede okul ve üniversitelerin kapatılması 1,5 milyardan fazla öğrenciyi etkiledi. Uzaktan çalışma modelinde olduğu gibi kurumlar bu noktada uzaktan öğrenim imkânları sunan teknolojilere yöneldiler.
Sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, 3 boyutlu yazıcılar ve yapay zekâya sahip robot öğretmenlerin de kullanıldığı bu süreçteki en önemli problem uzaktan öğrenimden yararlanma imkânı bulamayan öğrenciler oldu.
Sağlık Teknolojileri
Özellikle hastanelerin yoğun kapasiteyle çalışma zorunda kaldığı bu dönemde giyilebilir cihazlar ile yaşamsal fonksiyonlarınızı takip eden bunu uzaktan doktorunuza ileten cihazların yanı sıra, gösterdiğiniz semptomlar hakkında yardım alabildiğiniz chatbot teknolojileri önemli bir boşluğu doldurdu.
Çevrim İçi Eğlence
Karantina döneminin insanlar üzerinde ilk etapta çok da önemsenmeyen bir diğer etkisi de izole yaşamın getirdiği psikolojik baskılar oldu. Pandeminin ilk aylarını takip eden dönemde insanlar çevrim içi ortamlarda bir araya gelip sosyalleşmeye devam etme eğilimi gösterdiler.
Sosyal medyada yapılan canlı konserlerin yanı sıra internet ortamında yapılan film festivalleri, sanal müze turları gibi etkinlikler popülerleşti. Elbette, video oyun sektörü de bu dönemin popüler sektör ve teknolojilerinden biri oldu.
Tedarik Zinciri
Temel ihtiyaçlara erişim talebinin artmasıyla bazı ülkelerde gıda ve sağlıkla ilgili bazı ürünlerin ihracatlarına kısıtlamalar getirildi. Bunda bazı büyük tedarikçilerin salgın nedeniyle fabrikalarını kapatması büyük etkendi. Ancak bunu tetikleyen esas unsur bu üretim tesislerindeki veri sistemlerinin fiziksel kayıtlar altında tutulması dolayısıyla gerçekleşti.
Big Data, bulut bilişim, Nesnelerin İnterneti ve blockchain gibi teknolojilerin tedarik zincirindeki veriyi okuma ve anlamlandırma aşamasındaki öneminin çok daha iyi anlaşıldığı bir dönem oldu.
Tüm bu teknolojilerin yanında COVID-19 salgınının neden olduğu solunum yetersizliği nedeniyle ihtiyaç olan solunum cihazlarının üretiminde kullanılan 3 boyutlu yazıcılar, üretim hatlarında çalışan insan sayısının azaltılmasından doğan ihtiyaçla robot teknolojisine yapılan yatırımlar ön plana çıkan diğer teknoloji kullanımları oldu.
Pandemi öncesi dönemde 2020 yılı ortalarında geçiş yapılması planlanan ancak pandemi nedeniyle dönüşümün ertelendiği 5G bağlantı teknolojisi, hızlı ve sürekli erişilebilir internet teknolojisine erişiminin günümüzdeki önemini bir kez daha ortaya koydu.
Pandemi döneminin ortaya koyduğu en önemli tespitlerden biri de geleceğin dünyasında dijital okur-yazarlığın önemini ortaya çıkarması oldu. Bu dünyaya ayak uydurmak için önümüzdeki dönemde dijital teknolojilere uyum sağlamak artık bir zorunluluk haline geldi. İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin haberine göre pandemi dünyada 200 milyondan fazla insanın işini kaybetmesine neden olacak. Dijitalleşmenin ve pandeminin insanların geçimlerini sağladığı işlerine etkisinin bu denli yoğun olduğu bir sürecin içerisinden geçerken, önümüzdeki yıllarda en büyük mücadelemiz bu konuda insanı merkeze alan çözümler üretmek olacak gibi görünüyor.
Yararlanılan Kaynaklar:
https://www.weforum.org/agenda/2020/04/10-technology-trends-coronavirus-covid19-pandemic-robotics-telehealth
Bu yazı alıntıdır.