Instagram’ın kurulduğu 2010 yılından bu yana dijital dönüşümün hızı her geçen yıl arttı. Dijitalleşme bütün iş alanları gibi pazarlamanın da yöntem ve ölçeğinde önemli değişikliklere sebep oldu. Analog dünyada farklı platformlarda gerçekleşen Pazarlamanın 7P’si; ürün, süreç, üretici, insan, fiziksel olanaklar, fiyat ve tanıtımının hepsi Instagram’da kolayca icra edilmeye başlandı.
Geniş bir takipçi kitlesine sahip olan sosyal medya kullanıcılarının üzerinden ürün pazarlama anlamına gelen ‘Influencer Marketing’, 2016 yılında hayatımıza girdi ve 2017 yılında itibaren pazarlama bütçelerinde ağırlıklı olarak yer almaya başladı. Şu anda Türkiye’de milyon dolarlık bir pazar haline gelen influencer pazarlaması özünde ‘işi bilenden tavsiye alma’ biçimi. Marka algısı yönetimi bakımında en etkili pazarlama yöntemi olduğu söylenen influencer kullanımı aynı zamanda son derece yanlış anlaşılan bir iş alanı. ‘Her isteyenin influencer’ olabildiği algısının son derece yanlış olduğunu belirten pazarlama uzmanları, sosyal medyadan başarının sırrının ‘inandırıcılık’ ve ‘eşsiz hobiler’ ve ‘dürüstlük’ olduğunu belirtiyor.
20.yy’ın analog hayatında markalar ünlüler ve üst sınıf tüketiciler üzerinden pazarlama planlamaları kurarlarken, şu anda her türlü sosyal medya ağıyla ürününü satabiliyor. Yapılan çeşitli pazar araştırmaları, Türkiye’deki tüketicilerin %51’inin influencerların önerileriyle ürün satın aldığını ortaya koyuyor. Sosyal medya kullanıcıları hayat tarzını kendininkine yakın bulduğu influencerların tüketim alışkanlıklarını ve önerileri üzerinden yeni ürünler ile tanışıyor. Eskiden bir influencer bir çok kişiyle konuşurken, şu anda bir çok influencer bir çok insana konuşabiliyor. Sanal sohbete bir de tüketiciler eklenince çok sesli ve etkileşimli bir pazarlama alanı doğuyor. Bu durum da influencerların elindeki sosyal kapitali arttırıyor.
Peki, bir ‘influencer’ olmak ya da oluşturmak ne gerektiriyor? Influencer pazarlaması konvansiyonel pazarlama metotlarından nasıl ayrılıyor? Bir influencer’in günlük iş yükü nasıldır? Influencer marketing’de nelere en çok zaman ayırmak gerekiyor? Influencer marketing’in geleceği nasıl görünüyor?
30 Nisan Salı günü 19:30-21:00 arası gerçekleşecek olan 18. KonuŞu’da, “hashtag şükür” ile hayatımıza giren ve hepimizin kafasından geçenleri bütün yalınlığı ile aktaran Burak Altındağ ile Türkiye’nin ilk influencer marketing ajanslarından Bubble Project’in kurucusu Kübra Şefkatli bir araya geliyor. İkilinin bir saat sürecek konuşmasını 30 dakikalık soru cevap kısmı takip edecek. Konuşmadan üç gün sonra ise, her zaman olduğu gibi, KonuŞuydu raporuyla konuşmacıların öne çıkan analizleri ve okuma listesi katılımcılarla yazılı olarak paylaşılacak.
Bu konuşu için biletinizi, son kez Biletix’den alabilirsiniz. Bundan sonraki KonuŞu biletlerimiz Biletino üzerinden satılacaktır. Biletlerimiz her zamanki gibi 35 TL, öğrenciye 15 TL’dir. Kapımız her zaman bütün meraklılara açıktır!