Tartışmasız teknolojinin üssel gelişimi her geçen gün hayatımızı yeniden şekillendirmeye devam ediyor. Değişim rüzgarının sürekli ve farklı yönlerden estiği bir dünyada ayakta kalabilmenin temel şartı, rüzgarın yönünü doğru anlamaktan geçiyor. Sadece anlamak yeterli olmamakta, aynı zamanda rüzgar ile hizalanmak gerekiyor. Bozguncu yeniliklerin günlük hayatımıza girmeye aday olduğu bugünlerde, işte bu bahsettiğimiz rüzgarın yönünü anlayabilme yetkinliği; başarının temel belirleyici faktörü olarak karşımıza çıkıyor. Teknolojik gelişimlere adaptasyon yetkinliğinin, bireylerin adaptasyon yetkinlik seviyesiyle sınırlı olduğu gerçeği bir kez daha önümüze çıkıyor. (Bireylerin teknolojiye adaptasyon yetkinliği ile teknolojik gelişmeler arasındaki ilişkiyi gösteren grafik aşağıda yer almaktadır.)
Kaynak: Thank you for Being Late, Thomas Friedman, 2016
Üssel olarak gelişen teknoloji sadece günlük hayatımızı etkilemekle kalmıyor; aynı zamanda organizasyonların iş yapış şekillerini de hızlı bir ivmeyle değiştiriyor. Üssel olarak artan teknolojik gelişmelerin, inovasyonun da üssel olarak artması sonucunu doğuruyor. (Teknolojik gelişim ve inovasyon arasındaki ilişkiyi gösteren grafik yer almaktadır.)
Kaynak: Deloitte
Teknolojinin insan yetkinliğinin gelişmesiden çok daha hızlı bir ivmeyle gelişeceği tespitini rahatlıkla yapabiliriz. Farkın her geçen gün artış gösterdiği günümüz dünyasında, gelişmeleri takip etmemizin önemli olduğunu bilerek; sizlere geçtiğimiz haftalar içerisinde gerçekleşen CES fuarından bahsetmek isteriz. Fevkalade ve heyecan verici gelişmelerin olduğu bu fuarda, 180 bin’den fazla kişi katılım göstererek gelecek teknolojileri anlamaya çalıştı.
CES’te bu sene öne çıkan konuları şu şekilde özetleyebiliriz:
- Uluslararası İnovasyon Performans Karnesi: 60’dan fazla ülkenin inovatif çalışmalarını gösteren ve kıyaslayan rapor yayınlandı. Rapor, ülkeleri farklı açılardan (Çeşitlilik, özgürlük, geniş bant, insan sermayesi, vergi kolaylığı, Ar-Ge yatırım teşviği, girişim ekosistemini destekleme seviyesi, unicorn sayısı, esneklik, drone, araç paylaşımı, sürücüsüz araç, çevre) değerlendirmeyi içeriyor. Bu kapsamda en inovatif ülke olarak Estonya belirlendi. (Ne yazık ki raporda Türkiye yer almamaktadır.)
- 5G Ekosistemi: Yeni nesil tüm teknolojik gelişmelerin (Yapay zeka, gelecekte ulaşım, spor teknolojileri, dijital sağlık, sanal gerçeklik, vb.) alt yapısı olarak gösterilen 5G ekosistemi; CES’te önemli bir yer kapladı. Verizon CEO’su Hans Vestberg’in CES’te yaptığı konuşmadaki görüşünü şöyle özetleyebiliriz: “5G ekosistemi tüm altyapıları yeniden tanımlayarak, 4G’deki mevcut durumdan bir kuantum sıçrayışı gerçekleştirecek.”
- Yapay Zeka: Bugünlerde sıkça duymaya başladığımız yapay zekanın; akıllı şehirlerden sağlığa, ulaşımdan robotik altyapıya, kısaca kurumlara, topluma ve bireylere dokunan tüm noktaları yeni baştan tanımlayacağına dair vurgu yapıldı.
- Gelecekte Ulaşım: Bozguncu yenilikler listesinde üst sıralarda yer alan sürücüsüz ve birbirleriyle konuşabilen araçlar, uçan araçlar ile birlikte yeni nesil teknolojilerden bahsedildi.
- Spor Teknolojileri: Akıllı tesisler, teknoloji destekli spor eğitimleri, sanal ve arttırılmış gerçeklik uygulamalar neticesinde spor sektörünü bozguncu yenilikler beklediğinden bahsedildi. Özellikle yeni bir sektör olmaya aday e-spora özel bir yer verildi.
Dijital CEO Soner Canko’nun da bahsettiği üzere, oturduğumuz koltuktan, çalıştığımız masaya varana kadar herşeyin akıllanacağı bir dünyanın bizi beklediği tespitini yapabiliriz. Bu teknolojik gelişimlere karşın kurumların, toplumun ve bireylerin adaptasyonu nasıl evrilecek hep birlikte göreceğiz.