Dünya genelinde en çok gıda israfının yapıldığı ülkeler arasında Türkiye de yer almakta. 2021 BM Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre Türkiye’de her yıl kişi başına yaklaşık 93 kg yiyecek çöpe atılmakta.
Rapora göre, israfın yüzde 61’lik kısmı evlerde, yüzde 26’lık kısmı gıda hizmeti veren yerlerde ve yüzde 13’lük kısmı da gıda satıcılarında meydana gelmektedir. Çiftliklerde ve tedarik zincirlerinde de gıdaların kaybolması sadece yemek artıklarının israfa neden olmadığını ve gıdaların yaklaşık üçte birinin bu şekilde israf edildiğini göstermektedir.
Bu durum araştırmacıları, daha tüketiciye ulaşmadan kaybolan gıda miktarını tespit etmeye yönlendirmektedir. Bu denli büyük çapta israf, 2019’da yaklaşık 690 milyon insanın açlıktan etkilendiğini ve üç milyar kişinin sağlıklı beslenemediğini akıllara getirmektedir.
Rapor, evlerdeki %61’lik gıda israfının yalnızca ABD, İngiltere gibi ülkelerle sınırlı olmadığını yoksul ülkelerin de etki oranının büyük olduğunu göstermektedir.
Uzman Brian Roe: ‘‘Yoksul ülkelerde de gıda israfı var ve bir nedeni de evlerde buzdolabı gibi soğutma imkânlarının olmamasıdır.”
Roe, ‘‘bir alana bir bedava’’ kampanyaları ya da geri dönüşüm imkânlarının olmaması gibi kültürel değerlerin ve bazı politikaların da evde israfın nedenlerinden olduğunu söylüyor.
Rapor bu israfın çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini de gözler önüne sermektedir.
”Cornell Üniversitesi’nden tarım ekonomisti Chris Barrett ise gıda israfının nedenlerinden birinin kapitalist işletmelerin daha fazla ürün satabilmek için ürünlerin üzerine koydukları son tüketim tarihi olduğunu söylüyor. Barret’e göre bu tarihler her zaman gıdayı tüketmenin güvenli olmaktan çıktığına işaret etmiyor.”
BM Çevre Programı (UNEP) İcra Direktörü Inger Andersen, “İklim değişikliği, doğa ve biyolojik çeşitlilik kaybı, kirlilik ve atıklarla mücadele konusunda ciddileşmek istiyorsak, dünyanın dört bir yanındaki işletmeler, hükümetler ve vatandaşlar gıda israfını azaltmak için üzerlerine düşeni yapmalıdır.”
Andersen, “Gıda israfının azaltılması, sera gazı emisyonlarını azaltacak, arazi dönüşümü ve kirlilik yoluyla doğanın tahribatını yavaşlatacak, gıdanın varlığını artıracak ve böylece açlığı azaltacak ve küresel durgunluk zamanında ekonomik tasarruf sağlayacaktır.” dedi.
BM Çevre Programı’nın raporu kaleme alan uzmanlarından Clementine O’Connor, ‘‘Birçok ülke henüz gıda israfı miktarını, dolayısıyla da sorunun boyutunu bilmiyor’’ diyor.
Neler Hedefleniyor?
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda (SKA) 12.3, perakende ve tüketici düzeyinde kişi başına küresel gıda atığını yarıya indirmeyi, üretim ve tedarik zincirlerinde gıda kayıplarını en aza indirmeyi hedefliyor. [1]
UNEP, 2022’nin sonlarında SDG 12.3 raporlamasının bir sonraki turunda ülkelerin gıda israfını zamanında ölçme ve kaydetme kapasitelerine yardımcı olmak için bölgesel çalışma grupları başlatacak. Ayrıca, 2030 hedefine yönelik ilerlemeyi izlemek için ulusal temeller geliştirirken bu ülkeleri ve gıda israfını önlemek için stratejiler tasarlanmasını destekleyecek.[2]
BM raporunu kaleme alan isimlerden Richard Swannell, gıdanın daha varlıklı ülkelerde bile birkaç nesil öncesinde israf edilemeyecek kadar değerli olduğunu söylüyor. Uzmana göre gıda israfının küresel düzeyiyle ilgili farkındalık oluşturmak, davranış biçimlerinin de değişerek eski dönemlerdekine yaklaşmasını sağlayabilir. Swannell, ‘‘Gıda israf edilemeyecek kadar değerli’’ diyor. [3]
Çin’de ‘Boş Tabak Kampanyası’
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping yiyecek israfının önlenmesi için başlattığı “Boş Tabak Kampanyası” ile restoranlarda sipariş edilebilecek yemek sayısının sınırlanabileceği ve böylece “N-1” adı verilen kural uyarınca restoranlarda en fazla, kişi sayısından bir eksik sayıda (örneğin dört kişilik bir aile 3 kişilik sipariş verir) yemek siparişi verilerek bu israfın azaltılabileceğini hedeflemektedir.
Çin resmi haber ajansı Şinhua’ya göre Şi:
“İsraf utanç vericidir, idareli olmak onurlu bir davranıştır.”
KAYNAKLAR