Her geçen gün daha fazla cihaz ve daha fazla uygulama hayatımıza giriyor. Bunların istediği tek bir şey var, ilgimiz. Biz onlara daha fazla ilgi gösterdikçe, onlarda daha fazla zaman harcadıkça bizim harcadığımız zaman onlara para olarak dönüyor. Özellikle bir şeyleri değiştirmek ve geliştirmek isteyen insanlar bunun ekstra farkında çünkü yapması gereken şeyi yapmayıp saatlerce Instagram, Twitter’da gezip daha sonrasında da pişmanlık duygusu yaşıyorlar. İyi de nedir bunun doğru yolu?
Size açık olacağım, hayatta bazı şeylerin net açıklaması ve yolu vardır, aynı fizik, kimya gibi, onları belirli bir matematikle açıklayabilir, bir şey yapmak istediğinizde bu matematiği ve bazı kuralları kullanarak istediğiniz yere varabilirsiniz. Ancak, ki bu önemli bir ancak, konu daha yumuşak konulara geldiğinde, mesela sosyal medyanın üzerimizdeki etkisi gibi, yüzlerce hatta belki de binlerce farklı yol bulabiliriz. Bunun nedeni konunun önemsiz olması değil, yumuşak konu dediğimde önemsiz bir konu olduğunu söylemeye çalışmadım ancak insandan insana değişen bir yapısı var ve bunu belirli fizik kurallarıyla açıklamak biraz zor an itibariyle. Dolayısıyla burada konuşacağım Dijital Minimalizm konusunda benim adıma neyin çalışıp neyin çalışmadığını göstereceğim. Çünkü herkesin ulaşmak istediği dijital minimalizm derinliği farklı. Mesela, Dijital Minimalizm kitabının yazarı Cal Newport’u ele alalım. Cal Newport’un bir adet bile sosyal medya hesabı yok. Birisi ona ulaşmak istiyorsa SMS ya da mail atmak zorunda demek oluyor bu. Bu Cal Newport’u garip ya da başarısız yapıyor mu? Tabii ki hayır. Çünkü onun için çalışan sistem bu. Ancak benim durumumda sosyal medyasız bir hayat maalesef imkansız.
Peki nedir bu Dijital Minimalizm? Aslında hayatımızın birçok anında yapmamız gerektiği gibi sosyal medyayı kullanırken ya da telefonlarımızı kullanırken ne kadar kullandığımızın farkında olmamızı destekleyen bir akım. Siz neyi ne kadar kullandığınızın farkında oldukça problemin ya da problemlerin nerede olduğunu görecek ve ona göre aksiyon alacaksınız. Günde 2 saat Instagram’a bakıyorsanız bu bence çok fazla. Herkesin aynı şeyi giydiği, yediği ve kullandığı bir ortamda en fazla 15–20 dakika harcardım ben günlük olarak, hatta o bile fazla ama neyse. Daha sonrasında bu problemleri çözmek ve yeni oluşturduğumuz telefon kullanım alışkanlıklarımızı sürdürebilmemiz gerekiyor. Küçük bir uyarı yapmam iyi olabilir burada, bu süreç 1–2 günlük bir süreç değil, belki 1 ay belki de bir kaç aylık bir süreç. Çünkü her şeyi bir günde değiştirmeye çalışınca, uygulamaları silmek gibi, bir anda o uygulamaları telefonunuzda yeniden yüklenmiş bulabiliyorsunuz.
Cal Newport kitabında Dijital Minimalizm’in üç ilkeden oluştuğunu söylüyor.
- Kalabalık pahalıya patlar.
- Optimizasyon önemlidir.
- Amaca yönelik hareket etmek tatmin edicidir.
Kısaca şöyle özetleyebiliriz, kendinizi gereğinden fazla uygulama ve hizmete boğmayın, teknolojiye sahip olmak inatla onu kullanmanız gerektiği anlamına gelmiyor, ihtiyacınız varsa kullanın ve yeni teknolojileri kullanırken bir amacınız olsun.
Biraz üstüne kafa yorunca ben şunu görüyorum, aslında hayatımızın her anında uygulamamız gereken kuralların dijital hayatımıza uygulanmış hali bu Dijital Minimalizm. Eğer 20 tişörtünüz varsa, hepsini seviyorsanız ve ekstra bir taneye ihtiyacınız yoksa yeni bir tişört almazsınız değil mi? Umarım almam demişsinizdir yoksa çok kötü patlarım. En azından ben almam diyebiliyorum, çünkü hayatıma herhangi bir değer katacak bir aktivite olmayacak bu.
Sanırım Dijital Minimalizm’in ne olduğunu kabaca da olsa anlatabildim. Peki, ben hayatıma dijital minimalizm’i entegre etmek için neler yaptım, hadi sırasıyla bakalım;
Sorunları Bul
İlk adım sorunların hangi uygulamalar, oyunlar ya da cihazlar olduğunu bulmak. Ayarladığım ilk özellik Apple cihazlarda bulunan Ekran Süresi ayarları. Android cihazlarda da aynı özellik mevcut. Ne yapar bu ekran süresi uygulaması? Aslında hangi uygulamada gün içinde ne kadar zaman geçirdiğinizi, günlük ortalamalarınızı ve hangi uygulamadan kaç tane bildirim geldiğini görebildiğiniz baya işlevsel bir özellik bu. Ben ilk açtığımda hayattan soğumuştum çünkü günlük birkaç saat Twitter ve birkaç saat de Instagram görünce baya moralim bozulmuştu.
Bu ayarlara hem tabletimde hem de telefonumda bakınca hangi uygulamaların benim hayatımdan çaldığını ve hangi uygulamaların benim için problem olduğunu gördüm.
Mac bilgisayarlarda da aynı özellik mevcut ancak Windows bilgisayarlarda bu ayarı bulmak hem zor hem de daha çok çocukları kontrol etmek üzerine geliştirilmiş. Ben bilgisayarımda herhangi bir uygulama kullanmadım ama herhangi bir siteye bakıyorken ne kadar zaman harcadığıma da dikkat ettim.
Yeni Limitler ve Uygulama Temizliği
Hangi uygulamaların ve hizmetlerin problemli olduğunu bulduk diyelim. Sonrasında ne olacak? Elimizde bir aksiyon planı olmalı. Burada iki farklı aksiyon mevcut, ilki sorunlu uygulamaları kaldırmak ikincisi de sorunlu uygulamalara süre sınırı koymak.
İlkiyle başlayalım. Kendi adıma konuşursam, uygulama silmek ve bunu sürdürebilmek baya zor. Bir hafta sonra boş boş otururken bir bakıyorsunuz Instagram telefonunuza tekrar yüklenmiş. Ben bu durumu 3. deneyişimde çözdüm. Telefonumda herhangi bir sosyal medya uygulaması yok ancak tabletimde hepsi var. Çünkü şunu farkettim, tabletten sosyal medyada gezindiğimde çok daha az zaman harcıyorum. Eğer gerçekten Twitter için yanıp tutuşuyorsam tabletimi alıp bir kaç dakika zaman geçiriyorum ve garip bir şekilde sıkılıp bırakıyorum. Bu durum şuna evrildi aslında, kriz anlarında kaçamak yapabileceğim bir yolumun olması. Belki tablet sizde işe yaramaz o zaman sosyal medyayı sadece bilgisayara bırakabilirsiniz. Sadece bir öneri.
İkinci yola bakalım bir de. Diyelim ki sosyal medya ile ilgili bir işiniz var, gerektiğinde hemen ulaşabilmeniz gerekiyor, o zaman da ekran süresi ayarlarından uygulamaya özel zaman sınırı ayarlayabilirsiniz. İlk bir kaç gün problem olacaktır, bundan eminim ancak yavaş yavaş kullanımınızı optimize edecek ve doğru noktayı bulacaksınız. Küçük bir ipucu vermek istiyorum burada, ayarladığınız zaman sınırlarına katı bir şekilde uymak istiyorsanız zaman sınırı şifresini bir arkadaşınıza ayarlatın ve şifreyi size söylememesi gerektiğini söyleyin. 30 dakikalık Instagram’dan sonra o gün boyunca bir daha Instagram’a giremeyeceksiniz demek oluyor bu. Kesin çözüm.
Sürdürülebilirlik ve Zaman Kullanımı
Asıl sorun aslında uyguladığınız bu teknikleri sürdürülebilir yapmakta. Daha öncede söylediğim gibi sorunlu uygulamaları silmek ve hayatıma devam etmeye çalışmak benim için yürümedi. Daha farklı metotlar denemek zorunda kaldım. Aslında bu sürecin uzun sürmesinin sebebi de bu, doğru yolu bulabilmek. Doğru yolu bulup bulmadığınızı da tabii ki başarınıza göre siz belirleyeceksiniz.
Son olarak, sosyal medyadan çok zaman kazandınız diyelim, ne yapacaksınız bu zamanı? Burada size bir şeyler önerecek pozisyonda mıyım emin değilim ancak sevdiklerinizle zaman geçirmek sanırım en doğru tercih olacaktır. Bunun dışında kendi adıma konuşmak gerekirse, Medium’da yazı yazmak, yeni programlar öğrenmek ve sevdiğim konularda kitaplar okumak bu kazandığım zamanı harcama yöntemleri benim için.
Eğer siz de teknoloji ve sosyal medya ile alakalı zamansal problem yaşıyorsanız, dijital minimalizm bu sorunları çözmenizde güzel bir başlangıç noktası olabilir. Ancak belirttiğim gibi burada size uyacak aksiyon planını deneme yanılmayla bulmak size bağlı.
Bu yazı alıntıdır.