COVID-19HukukSağlık

COVID-19’un Hukuk Sistemine Etkisi

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 Mart ayında yaptığı duyuruyla COVID-19’un bir salgın (pandemi) olarak ilan edilmesi, küresel boyutta tedbir amaçlı hızlı bir değişim başlatmıştır. Virüsün bulaşıcı özelliğine karşı artan tedbir stratejisi, çözüm planını dijitalleşme ve izolasyon üzerine oluşturmuştur. Okulların kapatılarak eğitimin dijital sistemler üzerinden devam etmesi, Google, Facebook gibi şirketlerin ofislerini kapatarak uzaktan çalışma programlarına yönelmesi, insanlığın geleceği için tasarlanan çeşitli çalışmaların test aşamalarını atlayarak doğrudan uygulamaya dahil olmasına neden olmaktadır. COVID-19’un sınır tanımayan yapısı, hukuk sistemlerine de etki etmiştir. 16 Mart 2020 tarihinde İstanbul Barosu Başkanlığı, COVID-19 nedeniyle yaptığı acil duyuruda; duruşma günlerinin ertelenerek, 14 Nisan 2020 tarihinden sonraki bir tarihe alınacağını belirtmiştir. Dünya genelinde ise dijital yargı konusunda daha önceden çalışmalara başlamış olan ülkelerde daha verimli bir değişim hareketinin başladığı gözlemlenmektedir. Çin, COVID-19 nedeniyle mahkemelerini bir gecede internet mahkemelerine dönüştürmüştür.

22 Ekim 2019 tarihinde yayımlanan çalışmamda, Richard Susskind’in İngiltere’de başlatmış olduğu “Çevrimiçi Mahkeme” (“Online Courts”) sistemini açıklamıştım. Bu sistem, COVID-19 nedeniyle adliyeler kapatılırken, hukuk sisteminin efektif bir şekilde çalışmaya devam etmesini sağlayabilecek, mevcut tedbirlerle uyumlu bir sistemdir. Oxford Üniversitesi’nden Mimi Zou, İngiltere Parlamentosu’nda gündeme alınan çevrimiçi mahkemelerin verimliliğini, Çin’de yeni teknolojilerle gerçekleştirilen dijital “Akıllı Mahkeme” sisteminin verimliliğiyle kıyaslamıştır.

Zou, Çin’de dijital akıllı mahkeme sistemiyle hedeflenen sonucun, mahkemelerin ve hakimlerin; profesyonellik, şeffaflık ve sorumluluk gibi özelliklerinin arttırılması olduğunu belirtmiştir. Büyük veri toplama çalışmalarının Çin’de tartışmalı ama sonuç veren bir şekilde yapılması sayesinde elde edilen sonuçlar sisteme entegre edilerek anılan dijitalleşme çalışmalarını hızlandırmıştır. Bu sayede 2017 ve 2018 yıllarında Hangzhou, Beijing ve Guangzhou’da internet mahkemelerinin kurulması sağlanmıştır. Zou, yapay zekâ ve blok zinciri teknolojilerinin de sisteme entegre edilmesiyle internet mahkemelerinin verimliliğinin arttığını belirtmiştir.

22 Ekim 2019 tarihli çalışmamda Büyük Veri Toplama çalışmalarının önemine değinerek, çevrimiçi mahkeme sisteminin nasıl verimli çalışabileceğine değinmiştim. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken nokta, Çin’de Büyük Veri Toplama çalışmalarının tartışmalı ama sonuç veren bir şekilde yapılması nedeniyle, çevrimiçi mahkemelerin daha hızlı faaliyete geçmiş olmasıdır. Kanaatimce Büyük Veri Toplama çalışmaları, Çin’in uyguladığından daha farklı bir şekilde gerçekleştirilebilecek nitelikte olan çalışmalardır. Durum her ne kadar bu şekilde olsa da insanlık tarihinde görüldüğü gibi icatlar ve efektif değişimler genellikle kriz anlarında ortaya çıkmaktadır.

Çin’in karantina tedbiri olarak mahkemelerini bir gecede internet mahkemelerine dönüştürmesinin arkasında; veri toplama çalışmasının tamamlanmış olması ve çevrimiçi mahkemelerin zaten birkaç yıldır uygulamaya girmiş olması gibi faktörler yer almaktadır. Dolayısıyla Çin, zamanında geleceği odak merkezi haline getirmiş olan bir çalışmanın meyvesini, COVID-19 nedeniyle oluşan bir kriz anında efektif bir tedbir olarak da kullanabilmektedir.

İngiltere’de de bu tip çalışmaların yapılmış olması sayesinde, şu anda bir geçiş gündemi söz konusu olabilirken, Türkiye’de bu alanda nitelikli bir çalışma gerçekleştirilemediği için, COVID-19 nedeniyle adliyelere gidilmemesi duyurularak, yargılama adeta verimsizleştirilmiştir. Gelecek düşünülerek yapılabilecek bir çalışma, ülkemizde yargılamanın zarar görmesini engelleyerek, belki de geleceğe ışık tutacak bir uygulamanın önünü açabilirdi.

 

Sonuç: Bir hukuk devletinin güvenilirliği, hukuk sisteminin verimli işleyişiyle doğru orantılıdır. Genel olarak gelecek vizyonuyla hareket edip kendini yeniliklere verimli bir şekilde adapte edenler, gereken tedbirleri COVID-19 veya başka kriz anlarında sistemlerine ve verimliliklerine zarar vermeyecek bir şekilde uygulamaya alabilirken, geleceğe uyum çalışmalarını aksatıp geriden gelenler daha büyük hasar almaktadırlar. Unutulmaması gereken atasözü, “Zararın neresinden dönersen kârdır” olmalıdır.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
ÇevreSağlıkYapay Zeka

Su Kirliliğine Karşı Yapay Zekanın Öncü Rolü

HukukSiber GüvenlikTeknolojiVeriVeri Güvenliği

Kendinizi ve Başkalarını Korumak: Çevrimiçi Güvenlik Yasalarının Önemi

İklim DeğişikliğiKüresel RisklerSağlık

Risk Size Ait Nefes Alın: Hava Kirliliği ve Sürdürülebilirlik Hakkında Endişe Verici Gerçek

Etkili Genç LiderHukukSürdürülebilirlik

Hukukta Sürdürülebilirlik Ne Kadar Sürdürülebilir?

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir