2020 Değerlendirmeleri & 2021 Öngörüleri
Dünyada ve Türkiye’de 2020 yılında FinTech ekosisteminde yaşanan gelişmeleri değerlendirmek ve 2021 yılında beklentilerimi paylaşmak üzere aşağıdaki satırları sizler için kaleme aldım.
Her geçen gün etkilerinin azalmasını umduğumuz ancak bu yönde maalesef olumlu gelişmeleri sürekli ertelemek durumunda kaldığımız pandemi dönemi tüm dünya ile birlikte Türkiye’yi de ekonomik ve sosyolojik dinamikler açısından etkilemeye devam ediyor. Bu etkiler FinTech ekosistemine de dokunuyor.
Gerek Türkiye gerekse küresel ölçekte girişimcilik ekosistemi ve özel dikeylerde raporlar üreten Startups.Watch’un en son yayımladığı Küresel FinTech Raporuna göre, Kasım 2020’de FinTech girişimleri 152 anlaşmayla toplam 2,3 milyar dolar değerinde yatırım topladı. Böylelikle FinTech girişimleri 2020’nin ilk 11 ayında 1525 anlaşmayla toplamda 25,8 milyar dolar yatırım toplamış oldu. Bu dönemde ödemeler, bankacılık ve finansman yatırım için öne çıkan ilk üç alan oldu.
Türkiye özelinde ise FinTech girişimleri 2020’nin ilk 11 ayında 15 anlaşmayla toplamda 108 milyon dolar yatırım topladı. Bir önceki yıl toplam 25 anlaşma ile ulaşılan 258 milyon dolarlık hacimle kıyasladığımızda farkı sadece pandemi ile açıklayamayacağımız aşikâr. Diğer yandan sektörde çokça konuşulan birçok olası yeni yatırım ile bu rakamın bir iki ay içinde katlanması olasılığını da göz önünde tutmak gerek.
2020 yılında yaşanan salgın dönemine rağmen Türkiye’de ekosisteme katkı sağlayacak pek çok yeniliğe şahit olduk. Özellikle Açık Bankacılık alanında yaşanan yasal düzenlemeler gelecek yıllarda ekosisteme olumlu katkılar sağlayacak. Kısaca hatırlayacak olursak 2020 boyunca;
- Açık Bankacılık tanımlandı
- Hesap Bilgisi Hizmeti ve Ödeme Emri Başlatma Hizmeti yasal zemine kavuştu
- Açık Bankacılık hizmetlerinin Dijital Kimlik için kullanılabilmesinin önü açıldı
- Bankalara ve FinTech’lere Uzaktan ve Dijital Müşteri Ediniminin önü açıldı
- Kimlik Tespiti ve Sözleşme Süreçlerinin dijital ve uzaktan yürütülebilmesine imkân tanındı
- Online (Çevrim İçi) Görüntülü Görüşme, uzaktan kimlik tespiti yöntemi olarak önerildi
- Karekod kullanımının TR Karekod Standartlarına uyması zorunluluğu getirildi
- Birden fazla TR Karekod kullanım modeli için standartlar belirlendi
- Karekod Yönlendirme Sistemi işletme görevi BKM’ye verildi
Tüm bu gelişmelere ek olarak Merkez Bankası’nın, BKM’nin yüzde 51 hissesini alması ile TÖDEB — Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği’nin faaliyete geçmesi 2020’nin en önemli gelişmeleri arasında yerini aldı.
Bu gelişmeler Türkiye’de gelecek yıldan itibaren FinTech ekosisteminde yenilikçi fikirler ile yeni girişimlerin önünü açtığı kadar mevcut yapıların da yenilikçi ürünler geliştirmesi ve rekabet koşulları içinde tüketicinin faydalanacağı servisler sunması açısından büyük önem taşıyor.
Avrupa Birliği’nde PSD2 düzenlemesinin hala sancılar çektiğini görüyorum, Türkiye yasal düzenlemeler açısından biraz geriden geldi ancak rahatlıkla AB’ye yetişerek geçme potansiyeline fazlasıyla sahip.
2021 yılında beklenen bazı düzenlemeler şöyle;
- Temmuz 2020’de yürürlüğe girecek olan Bankaların Bilgi Sistemleri Yönetmeliği ertelenmişti, 1 Ocak 2021 tarihinde bu Yönetmelik tüm hükümleriyle yürürlüğe girecek
- Açık Bankacılık İkincil Düzenlemelerinin ocak ayı başında yürürlüğe girmesi bekleniyor
- Uzaktan Kimlik Tespiti ile ilgili tebliğin ocak ayı başında yürürlüğe girmesi bekleniyor
- Sektörde dijital (kripto) varlıklara ilişkin düzenleme yapılacağı duyumu var ancak kamuoyuna yansımış somut bir açıklama, taslak düzenleme henüz bulunmuyor
2021 Beklentilerim
Uzun yıllara dayanan deneyimlerim ile beklentilerimin en başında bankalardaki değişimin hızlanması var. Pandemi etkisi ile şube ve çalışan sayılarındaki azalma daha da hızlandı, Açık Bankacılık düzenlemeleri ve sektördeki yeni rekabet kuralları dijital yetenekli insan kaynağına olan ihtiyacı yükseltecek. Evet, uygulama önemli olacak ancak strateji belirlemek ve doğru eylem planları yapmak bankalar açısından artık hiç olmadığı kadar kritik hale geliyor. Bunun arkasındaki en büyük sebep banka dışı kurumların hızla büyümesi. Ödeme kuruluşları, E-para kuruluşları ve SuperApp’ler ile tüketiciye daha geniş bir tabanda ve daha sık ulaşan perakendecilerin dijitalleşmesi bankaların öncelikli gündem konusu olmalı.
Mobil Ödemeler (karekod, uygulamalar, temassız işlemler), video ile müşteri edinimi, KYC ve AML alanındaki ihtiyaçlar, zaten var olan fırsat alanlarını genişletiyor ve yeni FinTech’ler için fırsatlar yaratıyor.
Dijital Varlıklar (Kripto) olgunlaşması beraberinde kurumsal yatırımları getirirken bu durum dijital varlıkların benimsenme sürecini hızlandırıyor. Kripto varlıkları saklama hizmetleri daha önemli hale gelecek. Ben geleneksel finans sisteminin hevesle beklediğini, uygun yasal düzenleme ile bu dünyaya adım atmalarını bekliyorum.
Küresel ölçekte BigTech’lerin (Google, Amazon, Facebook, Apple) FinTech alanına artan ilgisi devletlerin düzenleme reaksiyonlarını hızlandırıyor. Rekabeti korurken, büyük oyuncuların yanında yeni oluşumların da korunması daha önemli hale geliyor.
2020 tüm olumsuzluklarına rağmen FinTech adına pozitif adımların atıldığı bir dönem olmayı başardı, 2021 bu adımların meyveleri ile yeni dev adımların atılacağı bir sene olacak. Yenilikçilik değişmeden ve hız kazanarak devam ederken rekaberlik içinde stratejik düşünme mevcut yapılar için en önemli ihtiyaç olmayı sürdürecek.
Mutlu yıllar dileğiyle, sağlıkla kalın.
Dr. Soner Canko
FinTech İstanbul Danışma Kurulu Üyesi
SC Yönetim Danışmanlığı Kurucusu
Not: 15 Aralık 2020 günü Bloomberg HT ekranlarında yayınlanan, Sefer Yüksel’in hazırlayıp sunduğu, Finansal Teknoloji programının konuğu olduğum programın kaydını buradan izleyebilirsiniz.
Bu yazı alıntıdır.