LojistikSürdürülebilirlik

Limanlar Sürdürülebilir Gelişimin Kalbidir

Birleşmiş Milletler (BM) Ticaret ve Kalkınma Konferansı, ki biz onu daha çok UNCTAD diye biliriz, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve ticari kalkınmasını sağlayacak faaliyetlerde bulunma amacıyla 1964 yılında kuruldu. Bir tür hükümetler arası tartışma platformudur. Kuruluşundan hemen 4 yıl sonra yayınlamaya başladığı “Deniz Taşımacılığının İncelenmesi-Review of Maritime Transport” raporu 1968 yılından bu yana her yıl yayınlanır ve küresel denizcilik sektörünün yapısal ve döngüsel analizlerinin yanı sıra kapsamlı bir istatistik sunar. Deniz ticareti ile ilgilenenler için en temel kaynaklardan birisidir. Bu yönüyle UNCTAD, ülkelerin gelişiminde denizcilik sektörünün önemini bilir.

UNCTAD 13 Mayıs 2022’de resmî web sitesinde bir makale yayınladı. Makalede limanların sürdürülebilir gelişimde üstlendiği roller, sonraki satırlarda olduğu gibi aktarılıyor:

“Eğer bir limanın yakınlarında yaşamıyor ya da bir limanda çalışmıyorsanız, limanların hayatımızdaki kritik rolünden haberdar değilsinizdir. Günlük hayatımızda tükettiğimiz pek çok ürün limanlar aracılığı ile bize ulaşır. Bu da limanları küresel üretim ve tedarik zincirleri için önemli bir bağlantı noktası haline getirir. Limanların yönetim şeklinin ekonomik büyüme, krizlere müdahale çabaları, çevre koruma ve cinsiyet eşitliği üzerinde etkileri vardır. Bu nedenle limanlar sürdürülebilir kalkınmanın kalbinde yer alır.

Bir limanın verimliliği, hizmet verdiği ülkelerin ekonomisini doğrudan etkiler. Çünkü küresel ticaretin %80’inden fazlası deniz yoluyla yapılır. Bu oran gelişmekte olan pek çok ülkede daha da fazladır.

COVID-19 pandemisi nedeni ile limanlarda verilen hizmetler yavaşladığında, her kesimin nasıl yokluk çektiğine dair net bir uyarı aldık. Alınan kısıtlayıcı önlemler, dünya çapında birçok limanda aksamalara ve gecikmelere neden oldu. Gemilerin limanlarda geçirdiği süre ortalama %20 arttı. Pandemi sırasında navlun oranları rekor seviyelere ulaştı. Ukrayna’daki savaşın ardından küresel lojistikte aksaklılar oluştu, navlun oranları dengelenmedi. Yapılan analizler navlun oranlarındaki artışların, özellikle gelişmemiş ülkelerde ve gelişmekte olan küçük ada devletlerinde, ürün fiyatlarını nasıl artırabileceğini gösterdi.

Afetler meydana geldiğinde limanlar, insanların hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu gıda, su ve ilaçların, ayrıca hastanelerin ve sağlık tesislerinin işler durumda kalması için gereken yakıtın ana giriş noktasıdır. Örneğin dünyanın en büyük insanlık krizlerinden birisinin yaşandığı Yemen’de, gıda ithalatının %90’ından fazlası limanlar üzerinden yapılıyor. Ukrayna’daki savaş, limanların “küresel açlık” gibi krizlerle mücadelede oynadığı kilit rolün trajik bir hatırlatıcısı oldu. Ukrayna, 2020- 2021 döneminde dünyanın en büyük altıncı buğday ihracatçısıydı. Savaştan önceki sekiz ayda, Ukrayna’nın Karadeniz’deki limanlarından yaklaşık 400 milyon insanı beslemeye yetecek 50 milyon tondan fazla tahıl sevk edildi. Şimdi ise Karadeniz’deki limanlar kapalı, tahıllar silolarda veya depolarda kaldı. Sevk edilemiyor ve dünya çapında 44 milyon insan açlıkla karşı karşıya..“

UNCTAD’ın makalesinde Türkiye’den bahsedilmiyor, ancak pandemide limanların ülkemize verdiği nefesi sanırım herkes hatırlıyordur.

Bu yazının başlığını da o makaleden aldım, çok doğru değil mi?

Bu yazı alıntıdır.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
ÇevreEkolojiSürdürülebilirlik

Yeşil Tüketimin İzinde: Ekotüketim ve Geleceğe Daha Yeşil Adımlar

BiyoteknolojiİnovasyonSürdürülebilirlik

Güneş Enerjisiyle Yaşayan Mikroplar: CO2'den Sürdürülebilir Geleceğe Köprü!

DeğişimİnşaatSürdürülebilirlik

Geleceğin Ahşap Şehirleri

DoğaSağlıkSürdürülebilirlik

Küresel Isınma ve Sivrisinekler: Hayvanlarla İlişkimizin Dönüşümü

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir