Dijital DönüşümGirişimcilik

No-Code, Yes-Startup

Bundan birkaç yıl öncesine kadar bir fikri olan girişimci adayları, bu fikirden bir ürün geliştirebilecek ve teknik işlerin üstesinden gelebilecek birine ihtiyaç duyuyorlardı. Eğer siz de böyle bir ortağa sahip olmadığınız için girişiminizi kurmaktan vazgeçtiyseniz ya da ertelediyseniz, mazeretiniz artık geçerliliğini yitirdi.

Kodlama gittikçe daha önemli hale gelse de şaşırtıcı gerçek şu ki, çok az insan bilgisayar dilinde okuyup yazabiliyor. ABD’de çalışan nüfusun sadece %3’ü kod yazabiliyor yani sadece %3 gibi çok düşük bir orandaki nüfus, kendi fikirlerini gerçeğe dönüştürebilecek yetkinliğe sahip. Bu gibi durumlar da kodlamama trendini ortaya çıkarıyor. No-Code (kodsuz) ve Low-Code (az kod) geliştirme platformları sayesinde artık kıymetli fikirleri hayata geçirmek herhangi bir kodlama bilgisi ve gelişmiş bilgisayar becerisi gerektirmiyor. Startup’ınızın ilk adımlarını atmak için eskisi gibi tonla efor ve para harcamaya da ihtiyacınız yok. Tek ihtiyacınız olan meraklı bir zihin, güçlü bir strateji ve inanç.

Bu teknolojik platformlar, geleneksel bilgisayar programlamaları yerine kod yazmadan uygulama geliştirmenize olanak sağlıyor. Yapılan araştırmalar, 2024’e kadar tüm yazılımların %65’inin No-Code ve Low-Code platformlar kullanılarak oluşturulacağını gösteriyor. NoCode kurucusu Sam Dickie, bir iş kurmanın sadece belirli kişilerin yapabileceği bir şey değil, teknik bilgi sahibi olmayan kişilerin de yapabileceği bir şey olduğunu düşündüğünü ve bu nedenle NoCode’u kurduğunu belirtiyor.

İnsanlar bilgisayarların dilini öğreniyordu, şimdi de bilgisayarlar insanların dilini öğreniyor ve böylece dünya ekonomisinin ve inovasyonun gelişmesini sağlayan startuplar doğuyor.

Peki neden No-Code Startuplar hızlı bir yükseliş gösteriyor?

Yazılımcı olmayan bireylere hiç kod kullanmadan ya da çok az kod kullanma fırsatı sunan bu araçlar, bir fikri insanların kullanabileceği gerçek bir oluşuma dönüştürmek için gereken zamanı minimuma indiriyor. Bir girişimin temel aşaması olan hız ve uyarlanabilirlik için de sağlam temeller oluşturuyor ve güçlü teknolojik imkanları fikri olan herkes için erişilebilir kılıyor. Ve tek satır kod yazmadan da harika bir uygulama ortaya çıkartabilmenizi sağlıyor. Düşük maliyetlerin, zaman tasarrufunun, esnekliğin, kullanıcı dostu oluşunun yanı sıra, insanların kendi uzmanlık alanlarından vazgeçmeden program yazmalarına da imkân sağlıyor.

Kodsuz ve düşük kodlu ürün dünyası yeni girişimciler için şimdiden çok geniş bir uygulama alanına sahip:

İçerik yönetim sistemi odaklı bir web siteyi Webflow ile

E-ticaret mağazasını Shopify ile

Mobil uygulamaları Thunkable ile

Bir web uygulamasını Bubble ile

Ses uygulamalarını Voiceflow ile

Kolayca oluşturabilir, başarılı startuplara imza atabilirsiniz.

Getir, AirBnb, Uber, Martı gibi dijital olarak doğan yapıları düşünün. No-Code uygulama geliştiriciler sayesinde belki de çok daha büyük ve güçlü şirketlerin çok daha kısa sürede ve az maliyetle oluşumunu görmemiz neden gerçek olmasın?

Kaynaklar:

https://medium.com/@rrhoover/the-rise-of-no-code-e733d7c0944d

https://www.salesforce.com/blog/2019/08/gartner-lcap.html

https://www.unqork.com/resources/articles/welcome-to-the-era-of-no-code-in-the-enterprise

Bu yazı alıntıdır.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
Girişimcilikİş Hayatı

Discover The Coolest Startup Ecosystem in Finland and how your startup can become part of it?

Girişimcilik

Discover The Coolest Ecosystem– Why Finland is the hub for global startups and how you can be a part of it?

GirişimcilikTeknolojiYapay Zeka

Yapay Zeka ile Başarılı Bir Girişim Kurma Rehberi

GenelGirişimcilikİş Hayatı

Finland - The Happiest Country in the World Invites Turkish Startup Founders and Talents to Explore Career and Business Options. 

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir