COVID-19Dijital Dönüşüm

Pandemi İle Mücadelede Ulusal Planlama, Dijital Devletin Sessiz Kahramanlığı

Geçenlerde sosyal medyada anlamlı bir paylaşım söz konusuydu: Dijital dönüşümün öncüsü aşağıdakilerden hangisidir?” mealinden. Şıklar ise CIO, CTO, CDO gibi yöneticiler ve Covid-19 musibeti. Cevabını hepimiz yaşıyoruz…
Biyolojik virüs ile uğraşmak bilişim personelinin işi değil ama vazifesi olan ve mücadele eden çoğu kişinin belki farkında olmadığı sessiz kahramanlardandır kendileri…
Bu yazıda sizlere, Türkiye’deki risk planlarında dijital devletin yeri neydi ve şu an ne yapıyoruz konusunda bir değerlendirme yapmaya çalışacağım.
Özetle, şu an kriz yönetimi dönemindeyiz. Dolayısıyla, riski yönetirken heybemize ne koyduysak onu tüketiyoruz.
Toplumların geneli bilmek durumunda değil ama tüm ülkeler bir şekilde pandemik hastalıklara karşı önlemler almakta.
Peki o zaman, 1. soru: Pandemik hastalıklar için ulusal bir hazırlığımız var mıydı?
Evet. Hem de ilki 2006 yılında sonuncusu 2019 Aralık ayında Sağlık Bakanlığı’nca yayımlanan ulusal planlarımız var. Üstelik, 2019/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile desteklenen İl Hazırlık ve Faaliyet Planları da söz konusu. Bu süreçte, 2009 tarihli İnfluenza A(H1N1) salgın sonrasında dersler çıkarılmış ve raporda not edilmiştir. Ayrıca, AFAD’ın 2014 tarihli Kritik Altyapıların Korunması 2014-2023 Yol Haritası Belgesi de mevcuttur.
Lütfen vaktiniz varsa bu belgelere göz gezdiriniz.
Arka planda, devletin merkez ve yerel teşkilatlarıyla ne kadar çok başlıkta iş öngördüğünü ve yaptığını göreceksiniz. Aynı zamanda, planlar ve gerçekler konusunu da çabucak fark edeceksiniz. Özetle, risk ile kriz yönetimi farklı özveriler gerektiriyor.
Halk sağlığı açısından bu planların ve uygulanmasının değerlendirilmesi ayrı bir uzmanlık. Yazıda; dijital devlet ile pandemi organizasyonu, planlar ve gerçekler kısmına odaklanacağım.
Planda ifade edildiği haliyle: “Pandemi yönetimi yapısında, sağlık ve sağlık dışı paydaşlar tüm idari seviyelerde görev almalıdır. Tüm paydaşlar planlarını önceden hazırlamalı ve planlara uygun hareket etmelidir.”
Bu minvalde bir değerlendirme yapalım o zaman:
Planda hızlıca anahtar kelime taraması yapacak olursak:
“Dijital” sadece “Kitle iletişiminde kullanılacak materyalin dijital ortamda şablon olarak hazırlanması.”
“Teknoloji” ise “Teknolojik imkânlar kullanılarak (kısa mesaj, e-posta, internet siteleri, sosyal medya kullanımı gibi) kişilere hızlı bir şekilde ulaşabilmek için alt yapıların hazırlanması.”
“Günümüz teknolojisi ile aşıların pandemi başlangıcından sonra 3-6 aydan önce hazır olamayacak olması nedeniyle pandeminin
başlangıcında aşı temini ya çok kısıtlı olacak ya da hiç olmayacaktır.”
“İl ve merkez yöneticileri arasındaki e-posta grubu üzerinden haberleşme ile hızlı bilgi alışverişi sağlanmıştır. Yeni imkânlarda dikkate alınarak hızlı iletişim platformları (telekonferans, mesajlaşma ve sosyal medya grupları gibi) planlanmalıdır. İl ve merkez yöneticileri arasında video-konferans sisteminin bilgilendirme amacı ile kullanılması planda yer almalıdır.”
“Yazışmalar Elektronik Bilgi Yönetim Sistemi (EBYS) ve kurumsal e-posta gibi resmi kanallar üzerinden yapılmalıdır. İlgili kurumlar ile iletişimin nasıl yapılacağı belirlenmelidir.”
“Teknolojik imkânlar kullanılarak (kısa mesaj, e-posta, internet siteleri, sosyal medya kullanımı gibi) kişilere hızlı bir şekilde ulaşabilmek için alt yapıların hazırlanması.”
“Toplumdan gelecek soruların yanıtlanması ve yönlendirilmesinde CİMER, SABİM gibi iletişim kaynakları temel rol üstlenecektir.”
“Eğitim ve öğretime ara verilmesi durumunda uzaktan eğitimin sürdürülmesi için gerekli kararların alınması,”
İş yerlerinde de sadece “Kurum içi ve kurum dışı iletişim” başlığı altında “sosyal medya ve e-posta gruplarının oluşturularak iletişim kanallarının açık kalması” yapılması gereken faaliyet olarak belirtilmiştir.
Planında kritik altyapı ifadesi geçmiyor. Bilişim dünyası aşılama için Öncelikli Grup 3 statüsünde değerlendirilebilir mi: “toplumun yaşamsal hizmetlerini yerine getirmek için görev alan gruplardan, hemen giderilmesi gereken arızaları çözmesi gereken işlerde çalışanları (elektrik, su dağıtım, çöp toplama, doğal gaz hizmetleri gibi) kapsamaktadır. Ayrıca rafineri ve telekomünikasyon çalışanları da bu grupta değerlendirilmiştir.”
Soru 2: Risk planlamada görünen Dijital Devlet / Dijital Türkiye açısından eksikliklerimiz nedir?
Maalesef risk planlaması, genelde iletişim kanalları ağırlıklı olarak yapılmıştır. Ancak ekonomi sadece iletişim ile dönmüyor. Bilgi işleyebilme ve bunu sistemler arasında aktarabilmek imkânı pas geçilmiştir. Bilgi/bilişim sistemlerinin geçtiği tek yer Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’dür. Planlama sürecine katkı veren kurumlar arasında Dijital Dönüşüm Ofisi dahil teknoloji odaklı bürokrasinin yeterli düzeyde temsil edilmediği çok bellidir. Kesintisiz hizmet sunumu konusu SGK ve MEB özelinde 2009’dan alınan dersler kısmında vurgulanmıştır. Bu kurumlar kritiktir. Ancak hayat ikisine sığmamaktadır. Pandemi ile mücadelede bilgi sistemlerinin yeri büyük resimde iş sürekliliği ve kamu düzenidir. Maalesef bu konular yeterince işlenememiştir.
Peki, 3. Soru: Güncel durum nedir? Kesintisiz Dijital miyiz? Çevik miyiz?
Planlarda ne yazarsak yazalım önemli olan mevcut durumda ne yapabildiğimizdir. Öncelikle, Sağlık Bakanlığı ve ilgili ekosistemin dijital olarak görece olgunluğu, içinde bulunduğumuz süreçte en büyük avantajlarımızdan biridir. Dünya Bankası’nın mali ve uzman desteği ile belirli bir düzeye gelen Sağlık Sistemimiz dijital olarak da dönüşmüştür. Fikir vermesi adına Dijital Hastane ve HIMMS EMRAM Yol Haritasını inceleyebilirsiniz. Müstakil bir Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü kuran ilk kurumlarımızdandır. Eksiklikler muhakkak var ama genel olarak başarı hikayeleri yazmaktadırlar.
Sağlık Bakanlığı’nın BTK koordinasyonunda operatörler ile geliştirdiği “Pandemi İzolasyon Takip Projesi” geçtiğimiz günlerde hayata geçirildi. Buna göre karantina altında olması gereken kişiler ve kronik hastalar, “cep telefonlarını yanlarında taşıyorsa” konum bilgisine göre takip ve ikaz edilecek. İstisnai durum dışında KVKK’ya uyum sağlanacağı not düşülmüş.
Bir diğer önemli uygulama ise İçişleri Bakanlığı’ndan geldi. Mart sonunda hizmete giren VEFA Sosyal Destek Gruplarını duymuşsunuzdur. Sokağa çıkma kısıtlaması olan 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanların ihtiyaçları gideriliyor. Ancak burada bilinmeyen şey, hizmeti mümkün kılan uygulamanın Bakanlık Bilgi İşlem personelinin 1-2 günlük yoğun çalışmasıyla devreye girmiş olmasıdır. Bu sistem özetle, 112, 155 ve 156 dahil her türlü çağrı merkezine düşen talepleri merkezi olarak toplamakta. İhtiyaç unutulmamakta. Daha sonra, kaymakamlıklar koordinasyonunda çözüme ulaştırmakta. Burada bilinmesi gereken bir detay da, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın da 2019 yılında benzer bir çalışmaya başlamış olmasıdır. İhtiyaç aciliyet kazanınca Bakanlıklar çevik davranmış ve aksiyon almışlardır.
Dijital Dönüşüm Ofisi koordinasyonunda, Türkiye’nin ulusal portalı türkiye.gov.tr üzerinden de var olan hizmetler yanında birçok hizmet entegrasyonu oldu bu kısa sürede. Örneğin, basit görünse de çevik bir adımla seyahat izin belgesi ve ücretsiz maske siparişi portala bağlandı.
Bir diğer aksiyon: TÜBİTAK, 2 Nisan Perşembe günü COVID-19 Türkiye Platformu” koordinasyonunda, “Aşı ve İlaç Geliştirme Sanal Konferansı” düzenlendi. Bilimsel çalışmalar, aşı ve biyomedikal üretim konusunda çevik davranıldı.
Bir de Cumhurbaşkanlığı’nın 2019 Temmuz’da yayımladığı genelgeyi hatırlarsınız. 2. viteste giderken arabayı 5’e takmak gibiydi ama önemli bir genelge. İlgili rehber de taslak halinde. Akut durumda ise ne genelge kalır ne de rehber. Örneğin, sosyal medya grupları, videokonferans, veri paylaşımı konularında cari dönemde neyi alışkanlık edindiysek ona devam etme eğilimindeyiz.
Bu süreçte KVKK’dan da beklenen bir hamle olarak; kişisel verilerin işlenmesi, uzaktan eğitim platformları ve konum verisinin kullanımı hakkında kamuoyu duyuruları yapıldı.
Diğer taraftan, ülkemizde Yeni Koronavirüs ile mücadele konusunda aktif hale gelen internet siteleri aşağıdadır:
• https://covid19.saglik.gov.tr/ (Türkiye’deki güncel duruma dair birinci elden sadece sayılar)
• https://covid19bilgi.saglik.gov.tr (Logo: COVID-19 Yeni Koronavirüs Hastalığı İçerik: Sağlık emekçileri için kılavuzlar, Bilim Kurulu kararları ve genel vatandaş farkındalık)
• https://grip.gov.tr (Ulusal Planda güncel olacağı ifade edilmiş ama âtıl durumda)
• https://covid19.tubitak.gov.tr/ (Logo: Covid-19 Türkiye Web Potalı İçerik: Bilimsel Ar-Ge odaklı paylaşımlar)
• https://corona.cbddo.gov.tr/  (Ülke bazlı harita üstünde güncel sayılar)
Genel olarak değerlendirirsek;
2009 H1N1 salgınından ders çıkardık mı? Muhakkak.
Salgın ile mücadelede kritik altyapılar konusu, bu akut durumu atlattığımızda kesinlikle yeni baştan ele alınacak. Dijitalleşmenin ekonomiyi ve toplumu sardığı bu çağda “gibi” grubuna bilişim altyapısı da eklenmelidir.
Pandemi planı dışındaki AFAD belgelerine baktığımızda salgın risk algımız içerde bir afet, kaza olması sonrasında oluşacak altyapı kesintileri ile alakalı. Bu durumun planlamalarda değişeceği aşikâr.
Pandemi kadar İnfodemi konusunu da daha iyi organize etmeliyiz. Yanlış ve yalan haberlerin virulansının koronadan daha yüksek olduğunu görüyoruz.
Kamu düzeni, toplum sağlığı ve kişisel veriler arasındaki dengeyi korumak ve kollamak bir sınavımız daha olacak. Mahremiyetin korunması, verinin yerelleştirilmesi gibi konulara verdiğimiz önem artacak görünüyor.
Her ne kadar bakanlıklar ve Dijital Dönüşüm Ofisi çevik ve önemli adımlar atmış olsalar da Dijital Devlet görünümde tek bir üslup hala yok. Bu sorun önceden de vardı. Bakanlıklar kendi yetkinlikleri ve özverileri mertebesinde aksiyon alıyorlar. Bir vatandaş olarak Covid-19 salgınıyla alakalı tüm karar ve aksiyonları tek bir yerden görmek takip etmek mümkün değil. Tek Dijital Devlet olmamızın zamanı geldi.
Hastalığın fark edilmesine yönelik sürveyans çalışmalarının daha iyi sürdürülmesi ve güçlendirilmesi için dijital teknolojilerden en üst düzeyde yararlanabilecek girişimcilik mekanizmaları hayata geçmeye başladı bile. Ülkeler düzeyinde corona hack etkinlikleri yanında global projeler de söz konusu. Ancak, göstermelik bir heves olmaması için ilgili kamu kurumlarının ve özel sektörün de bu çalışmalara tedarik ve istihdam düzenlemeleriyle sahip çıkması gerekmekte. Kamu kurumlarının faaliyetleri dışında STK, akademi, özel sektör ve hızlıca örgütlenen sivil inisiyatiflerin çok önemli olduğunu hep birlikte görüyoruz.
Kriz yönetmek, riski planlamak ve yönetmekten çok daha öğretici oluyor kesinlikle. İçinde bulunduğumuz sürecin, başta sağlık emekçileri olmak üzere, sessiz kahramanları çok. Bunlardan biri Dijital Devlet ise diğeri de bilişim personelidir. Toplumsal farkındalığız bu kahramanlar için de önemlidir.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
Dijital Dönüşümİnsan Kaynaklarıİş Hayatı

Dijital Dönüşümün İstihdam Sürecine Etkisi

AğlarDijital DönüşümTeknoloji

Günümüz Teknolojileri ve Savaş

Dijital DönüşümMetaverse

Citigroup “Metaverse ve Para, Geleceğin Şifresini Çözme” Başlıklı Raporunu Yayımladı

Dijital DönüşümYapay Zeka

Yapay Zekâ ve Sosyal Etkileri

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir