Dijital DönüşümEğitim

Yeni Ekonomide En Acil İhtiyacımız Olarak Öğrenmek

Nedir? Hızla değişen dünya, yaşam boyu öğrenmeyi en acil ve öncelikli ihtiyaç olarak görüyor. Bu yazıda, beşeri sermayenin kendini geliştirmesine yönelik beklentileri ve değişen ekonomide hangi becerilerin ön planda olduğunu yazdık.

Öğrenmek için yeni bir sisteme ihtiyaç: 2019 Deloitte Global Human Capital Trends çalışması, beşeri sermayeyle ilgili önemli beklentilere işaret ediyor. Bu çalışma, 21 ülkeden 9,453 profesyonelin katılımıyla yapılmış. Katılımcıların büyük çoğunluğu, insanların değişen dünyada gerekli beceriler edinmesi için öğrenme sistemlerinin değişmesi gerektiğini düşünüyor. Aşağıdaki grafiğin gösterdiği gibi, şirketlerin en acil geliştirmesi gereken konuların ilk sırasında öğrenme geliyor. Ankete katılanların %86’sı, öğrenme becerilerini geliştirmeyi ‘yeniden keşfetme’ye ihtiyaç duyduklarını söylüyor. %80’i ise, liderlerin artık farklı yetiştirilmesi gerektiğini savunuyor.

Peki ne öğrenmeliyiz? Udemy, platformunda son üç yılda hangi becerilerin en çok talep artışı gördüğünü geçtiğimiz günlerde 2020 Workplace Learning Trends Report: The Skills of the Future raporunda yayınladı. Rapora göre, yeni teknolojiler üzerine beceri geliştirme ihtiyacı %52 ile ilk sırada. Şirketlerin %11’i ‘soft skill’ becerilerini ve %10’u yönetim becerilerini ilk sıraya koyarken, %24’ü ise hepsinin aynı önemde olduğunu söylemiş.

Teknoloji alanında beceri geliştirme ihtiyacı ilk sırada olduğuna göre, şimdi bu teknolojilerden hangilerinin en çok talep gördüğünü inceleyebiliriz. Aşağıdaki grafiklerde görüleceği gibi, en yüksek talep artışı yapay zeka ve veri bilimi alanlarında olmuş. En popüler becerilere baktığımızda ise, gene yapay zeka alanındaki teknolojilerle beraber web geliştirme ve bulut teknolojileri üzerine talebin yüksek olduğunu görüyoruz. Udemy’nin bu sonuçları, Deloitte’un raporuyla da örtüşüyor: Şirketlerin %65’i, yapa zeka ve robotik alanlarının işgücündeki en önemli konular olduğunu söylüyor; buna rağmen firmaların sadece %26’sı bu alanlarda kendini hazır hissediyor.

 

 

Tüm bunlar, eğitim sistemleri için ne anlama geliyor? Bunlar önemli istatistikler; çünkü artık eğitimin sadece okul sıralarında kalamayacağını gösteriyor. Açıkçası istenen beceriler o kadar hızlı değişiyor ki, özellikle üniversite eğitiminin bu hızı yakalaması pek mümkün görünmüyor. Bu yüzdendir ki, genç işsizliği pek çok ülkede yükselişte.

Peki geleneksel eğitim sistemlerinin yetersiz kaldığı bu durumda ne yapacağız? Bu konuda ciddi bir sistem değişikliği gereksinimi sinyallerini vermeye başladı. Bununla ilgili potansiyel çözümler olarak mikro yetkinlikleri (micro-credentials) ve topluluk bazlı öğrenmeyi bu yazının devamı olarak gelecek hafta yazacağım.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
EğitimYapay Zeka

Yapay Zeka ile Dil Öğrenimi: Yabancı Dil Öğrenimi Kolaylaşıyor mu?

Dijital Dönüşümİnsan Kaynaklarıİş Hayatı

Dijital Dönüşümün İstihdam Sürecine Etkisi

DepremDoğal AfetEğitimSürdürülebilirlik

Kriz Zamanlarında Eğitimi Desteklemenin Önemi: Türkiye'nin Son Depremlerinden Dersler

AğlarDijital DönüşümTeknoloji

Günümüz Teknolojileri ve Savaş

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir