Öncelikle herkese merhaba diyerek başlamak isterim yazıma.
Seçtiğim konu her yılın başında mutlaka haber değeri olan “Yılın Teknoloji Trendleri”ne ilişkin.
2020 bir çırpıda çok şey öğretti bize. Dijital dönüşüm bugüne kadar hiç olmadığı kadar hız kazandı.
Teknoloji hayatın merkezine değil, hayat teknolojinin merkezine oturdu. İnsana ve işe dair tüm sistemlerin işleyebilmesi ve alışkın olduğumuz hayat deneyimlerini yaşayabilmek için teknolojiye bel bağladık.
İş hayatımız, eğitim hayatımız, hatta sosyalleşmemiz bile artık ekranların önünde yaşanmaya başlandı. Bunlardan bazıları pandemi sonrasında tekrar eski halini alır mı? Çok da emin değilim. Örneğin eğitim teknolojileri 2020’de olduğu gibi 2021’de de gelişmeye devam edecek. Bu işin sonunda okullar mı ön planda kalacak yoksa öğretmenler mi? Kestirmek pek mümkün değil. Önümüzdeki yıllarda belki de belirli bir konudaki en iyi üniversiteler gibi sıralamalar yerine şu konudaki en iyi profesörler veya en iyi online dersler gibi sıralamalar söz konusu olmaya başlarsa çok da şaşırmam.
Elektronik ticaret (E-commerce) in yükselişi ve rekabetin artmasıyla birlikte last-mile-delivery dediğimiz alıcının satın aldığı ürünü en hızlı ve düzgün bir şekilde eline almasının bu rekabette en önemli farkı yaracak nokta olacağı, aşikar olmaya başladı.
Video oyunları artık meraklıları için sadece kişisel olarak tüketilen bir ürün olmaktan çıkıyor ve yeni bir sosyalleşme alanı olarak hayatın bir parçası haline geliyor.
Sonuç olarak artık teknoloji ve deneyimi birbirinden ayrı düşünmek çok da anlamlı değil. Pandemi dönemi araştırmalarına göre, müşterilerin 75%’i bu dönemde farklı mağazalar, web siteleri ve markaları denemiş ve bunların %60’ını da pandemi sonrası dönemde kullanmaya devam etmek istediklerini söylüyor. Bu oldukça önemli bir değişim. Basit bir hesapla şu an herhangi bir alanda ürün ve hizmet sağlayan şirketlerin yarısına yakını eski yöntemlerle hizmet verdiği sürece müşterilerini önümüzdeki 1 yıl içinde kaybedecek.
“Deneyim” kavramı zaten uzun süredir hepimizin masasında olan bir konu. Bu yılın kazananları, bu deneyimi kendi sektörüne uygun teknolojiyle buluşturabilen, bunu yaparken de değişen ihtiyaçları anlayabilen, data okuma kabiliyeti yüksek, hem kalbe hem akla hitap edebilenler olacak gibi duruyor.
Peki bu deneyimi hangi teknolojilerle yaratmaktan bahsediyoruz? Elbette onlarcasından bahsetmek mümkün, ama ben özellikle önemli gördüğüm birkaçına değinmek isterim.
Augmented Reality (Artırılmış Gerçeklik), artık yeni dönemde Extended Reality (XR) olarak anılmaya başlanıyor. Eskiden sadece eğlence sektörünün bir aracı olarak algılanan bu çözümler, akıllı gözlüklerin uzaktan yardım, spor etkinliklerine sanal katılım, ürün tanıtımları, oryantasyonlar gibi kısaca şu an özellikle de pandemi nedeniyle fiziksel ortamda deneyimlenemeyen her şeyi gerçeğine en yakın şekilde deneyimletmeyi vaadediyorlar. Bugün Intel’den Google’a, Magic Leap’den Epson’a kadar akıllı gözlük çözümleri sunan onlarca şirket var. 5G’nin sunacağı fırsatların yaygınlaşmasıyla da akıllı gözlükler pahalı bir oyuncak olmaktan çok, tıpkı akıllı telefonlar gibi günlük hayatın parçası olmaya aday görünüyor.
5G tabiki oldukça önemli bir altyapı olarak hayatımıza girecek. Getirdiği hızın yanı sıra sağlayacağı yenilikler sayesinde birçok teknolojik ürün hayatımıza çok daha kolay girmeye başlayacak. İlk akla gelen tabiki sürücüsüz araçlar, ancak bunun gibi birçok yenilik bu altyapının sunduğu imkanlar ile hızla hayatımıza girecek gibi görünüyor. Özellikle de makineler arası iletişimin artması ve tüm aklın önceki nesillerden farklı olarak merkezde değil sahada (edge computing) olması birçok alanda yıkıcı (disruptive) değişikliklere yol açacaktır.
Yine yıllardır üzerine çalışılan Makine Öğrenmesi (Machine Learning), Yapay Zeka (Artifical Intelligence), Derin Öğrenme (Deep Learning) alanları bu yıl itibariyle belki hiç olmadığı kadar önem kazanacak, çünkü bunlarla elde edilen çözümler ile hayatımız bugüne kadar hiç görmediğimiz kadar kolaylaşacak. Kararlar geleceğin tahmin edilebilmesi nedeni ile daha sağlıklı ve doğru verilmeye başlanacak. Tabi bunlar sayesinde yeni deneyim tasarımları tümüyle kişiselleştirilmiş bir hale gelebilecek.
RPA (Robotic Process Automation) teknolojilerine yatırım artacak. Böylece tekrarlanan işleri robotlara vererek değişen ihtiyaçlara hızla yanıt veren çözümler üretmeye son hızıyla devam edebileceğiz.
Finansal teknolojilere baktığımızda Açık Bankacılık süreciyle birlikte önümüzde sınırsız fırsatların olduğu bir dönem başlıyor. Artık bankalardan çok Fintech’ leri konuşmaya başlayacağımızı düşünüyorum. Onların hayatımıza getirecekleri kolaylıklar yeni regülasyonlarla birlikte sınırları yavaş yavaş kaldırmaya başlayacak gibi.
Bunlara ek olarak bu yıl hepimiz ne kadar çevik olmamız gerektiğini gördük. Sene başında yaptığımız planlamalar, bütçeler tümüyle değişti ve bu durum bize yeni dönemde tüm şirketlerin daha önceden hiç olmadığı kadar agile çalışma yöntemlerine ihtiyaç duyduklarını gösteriyor.
Teknolojinin bu denli yoğun kullanımıyla siber güvenliğin daha çok konuşulduğu bir yıl olacak 2021.
2021’de kendi sektörlerimiz için şu soruyu yanıtlamalıyız : “İşimizi geleceğe taşımak için hangi teknolojilerden faydalanmalıyız ve müşteri deneyimini nasıl farklılaştırıp, kişiye özel bir hizmet sunabiliriz?”
Bu seferlik benden bu kadar diyorum.
Sağlıkla kalın,
Semih İncedayı
Bu yazı alıntıdır.