Ajansların Geleceği Yapacakları Hazırlıklarda Gizli
2020’nin, çoğumuz için zorluklarla tanımlanan bir yıl olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Elbette her zorlu koşulda olduğu gibi, bu durum olumlu ve olumsuz birçok değişimi beraberinde getirecek. Tıpkı yüz yüze görüşmelere verilen önemin Zoom, Microsoft Teams, Google Hangout vb. platformları kullanmanın pratikliklerini keşfetmemizle birlikte azaldığı gibi. Önümüzdeki on yılda gerçekleşecek değişimler, son on yılda meydana gelen değişimlerden çok daha derin olacak. Ajanslar için bu değişikliklere yanıt vermek fazladan birkaç kişiyi işe almaktan daha fazlasını gerektirecek. EMarketer’e göre, dijital pazarlama harcamaları 2023’e kadar toplam geleneksel reklam harcamasının iki katına ulaşacak.
Geleceğin Ajansının Ciddi Bir Bakış Açısı Değişimine ve Çevikliğe İhtiyacı Var
Deloitte, Accenture, IBM, PWC, Capgemini gibi firmaların deneyimli veri yeteneklerini yaratıcı yeteneklerle birleştirmesiyle “geleneksel ajans katili” sıfatını aldıklarını gördük. Geleneksel ajansların da hem bu gibi tehditler hem de hızla artan dijital ihtiyaçlar nedeniyle, iş modellerini yeniden tasarlaması zorunlu hale geldi. COVID-19 krizi, uzun zamandır beklenen bu değişime hız kazandırdı. Artık ajanslar kurum içi yetkinliklere yatırım yapmak yerine, üçüncü taraf uzmanlarla ortaklıklar kuracak ve ajans-müşteri ilişkilerini daha az karmaşık hale getirecek. Bu yapılar; verilerin, planlamanın ve uygulamanın el ele gittiği kurumlara dönüşecek. Sınırları olmayan ajanslara ihtiyaç duyan müşterilerin; esneklik, hız, problem çözme, hızlı yenilik gibi ihtiyaçlarına çeviklikle hizmet etmeye devam edecekler. Geleceğin ajansı, bir markanın dahili ekibi olarak hareket ettiği bir yönetim yaklaşımını benimseyecek. Tıpkı Ford’un tek iş ortağı olan WPP’yi üç ayrı ajansla değiştirdiği gibi. Kısacası ajanslar, yaratıcı iş birlikleriyle birlikte rekabet dünyasında var olmaya devam edebilecekler. Bu durum, maliyetleri kontrol altında tutarken, müşterilere de daha geniş bir kapsamda hizmet vermelerini sağlayacak ve 360 derecelik müşteri yolculukları sunulacak.
Son zamanlardaki en etkili kampanyalara bakarsak, hepsinde ortak olan faktörlerin veri iç görüleri, ölçümler ve amaçlarla desteklenen etkileyici bir hikâye anlatımı olduğunu görebiliriz. Tam da bu noktada, geleceğin ajanslarının teknolojik zorlukları gerçek teknoloji şirketlerine bırakması ve hikâye anlatımına daha fazla yatırım yapması gerekecek. McGarryBowen ABD entegrasyon sorumlusu Phil Gaughran, 2022’ye kadar, reklam sürecinin %80’inin otomatik hale getirileceğini, kalan %20’yi ise marka değeri, hikâye anlatımı ve daha deneyimsel taktiklerin oluşturacağını söyledi.
Ajanslar Dijital Yerlilerle Tanışacak!
Bir sonraki tüketici dalgası Z ve Y kuşağı gibi dijital göçmenler değil, dijital yerliler olacak.
Markalar ilk önce çevrimiçi olarak inşa edilecek ve bu tanınma, tüm dünyadaki halkla ilişkiler firmaları için yeni bir gerçek. BARC Nielsen raporuna göre, pandemiden bu yana cep telefonlarında geçirilen ortalama süre %12 arttı. Artık insanlar dürüstçe, neler olup bittiğini anında bilmek ve duyduklarına da güvenmek istiyorlar. Bu yeni gerçekliği ele aldığımızda, geleceğin ajans yapılarının yeni marka ve tüketici gerçeklerine hızlı adapte olması gerekecek
Birçok ajans, müşterilerin online fırsatları benimsemelerine yardımcı olacak zemini zaten hazırladı ve şimdi dijital gelişmelerle birlikte kendilerini daha da hızlı bir yola sokuyorlar. Unutmayın, teknoloji markaların ve insanların etkileşimini derinden değiştirse de ajanslar her zaman müşterilerin ihtiyaçlarının bir yansıması olmaya devam edecek. Gelecek, tüm yapılara değişimi zorunlu kılarken beraberinde gelişimi de getirecek.
Bu yazı alıntıdır.