Cem Leon Menase:
Ekonomiyle ilgilenenler bilir; Adam Smith, 1176’ta yayınladığı Ulusların Zenginliği kitabında “görünmez el” (invisible hand) diye bir kavramdan bahseder. Anlatmak istediği şudur: Her birey kendi kişisel çıkarını gözeten davranışlar içinde olduğunda, bir müdahaleye gerek olmaksızın toplum ileri gider. Bu “serbest piyasa modeli”, toplumsal düzene de katkı sunar. Bunu bir kenara koyalım.
Gözetim kapitalizmi verinin paraya ve oya dönüşebileceğini ortaya çıkardığından beri insanlar takip ve manipülasyon saldırıları altında. Bu saldırı insanların savunmasız ve topluma ihtiyaç duyan bir varlık olması sebebiyle ortaya çıkan ihtiyaçlarla birleştirilerek sunuluyor. Örneğin, sağlık verimizi takip edip bizi sağlığımızla ilgili uyarı yapmak bizim faydamıza oluyor. Bununla beraber o veri diğer tip verilerimizle (yüz, iş, hobi, korkular, arkadaşlar, gelir, vs.) birleştirilerek profillendiriliyor. Her birey bir veri ağının merkezi oluyor. Kendi merkezi haline gelmiş her birey ise bu verileri toplayan, bu sayede bizi belki de bizden bile iyi tanıyan bir algoritmaya bağlanıyor. Ek olarak bir de bilgi asimetrisi bulunuyor. Bu bireylerin hiçbiri bu algoritma ile ilgili bilgiye sahip değil. Algoritma ise hem tek tek her “birey merkezin” tüm bağlantıları hem de genel trendler anlamında müthiş bir bilgiye sahip.
Bu ağ yapısı günümüzün görünmez eli. Fakat bu görünmez el, bizi kendi halimize bırakmıyor. Bu veri ile beslenen ağ yapıları insanlık için çok büyük umut olmakla beraber, aynı zamanda tehlike oluşturuyor. Bu sebeple büyük veriyi nasıl toplamalıyız, işlemeliyiz ve bunu açıkça nasıl anlatmalıyız, haklar kime ait olmalı gibi birçok konu küresel anlamda tartışılmalı. Bunu da gerçek uzmanlarla yapmalıyız. Bu vesileyle büyük veri uzmanı hocam Doç. Dr. Altan Çakır’a sözü bırakıyorum.
Altan Çakır:
Büyük veri ve teknolojileri, son on yıllık dönem içerisinde oldukça önem kazanmaya başlayan ve hayatımızı her geçen gün daha da fazla etkilemeye başlayan bir konu başlığı haline geldi. Başta dijital dünya ile olan etkileşimimiz olmak üzere, internet üzerinde oluşan veri akışının kontrol edilmesi ve anlaşılması, siber-fiziksel sistemler ve nesnelerin-interneti (IoT) yapılarının giderek yaygınlaşmasından dolayı toplanan veri miktarı (sağlık sektörü, sosyal medya, akıllı şehirler, akıllı tarım uygulamaları, finans, eğitim vd.) oldukça büyük bir ölçeğe ulaşıyor. Bilimsel gelişmeler olmak üzere, iş zekâsı özelinde ihtiyaç duyulan veriye-güdümlü (data-driven) bilgi ağının oluşturulması, çok çeşitli kaynaklardan üretilen farklı yapıdaki verilerin işlenmesi ve yapısal bütünlük ile mümkün. Özellikle çoklu kaynaklardan üretilen bu veri akışının öncelikle teknik alt-yapı olarak güncel teknolojiler aracılığı ile toplanabilmesi, tüm veri akışının saklanabilmesi, canlı verinin sistemlere entegrasyonu ve haberleşmesi, bu veriler üzerinden bir yapısal bütünlük-ağ kurarak bir değer çıkartılması özellikle bu yazı dizimizin temel tartışma konusu olacak.
Bilgisayarın icat edildiği 1950’li yılların sonu itibari ile tetiklenen bilgisayar-yazılım teknolojileri evrimi, bilgisayarı oluşturan donanım elemanlarının kendi içinde haberleşmesini sağlayan yazılım teknolojileri paralelinde hızlıca ilerleyip günümüzde birçok alanı önemli derece de etkilemeye başlayan bir konu başlığı haline dönüştü. Özellikle birlikte çalışabilme (interoperability) genel başlığı çerçevesinde tüm girdi ve çıktıların birbirleri ile haberleşebildiği bir ağ tasarımının anlaşılmasının önemli değerler yarattığı, karar verme-çalıştırma mekanizmalarının sistemsel haberleşebildiği algoritma tasarımlarının, çizge kuramı ve matematiksel öngörüler özelinde büyük bir ağ üzerinde çalışılması büyük veri özelinde bundan sonraki yazı dizilerimizde çeşitli örneklemeler (use case) üzerinde değerlendirilecek.
Tüm bilimsel araştırmalar ve endüstriyel uygulamalar çerçevesinde geniş bir çerçevede çalışmak istediğimiz bu yazı dizimizde, teknik olarak öneri niteliğinde uygun büyük veri uygulamaları, temel bilim bakış açısı ile tüm etkileşimlerin olası değerlendirmeleri, oluşan veri akışı üzerinden birbiri ile etkileşen sistemlerin, ağların ele alınması, bilim-endüstri-mühendisliği üçgeninin yanı sıra, insan-toplum ile etkileşimi üzerinden disiplinler arası bir bakış ile inceleyeceğiz.