Ekonominin vazgeçilmez unsuru girişimler son yıllarda oldukça gündemde… Girişimci için parlak ve farklı fikri bulup yola çıktıktan sonra yolda başarısını nelerin etkilediği kritik. İşte tam bu noktada girişimcilerin kısa vadede yatırımcı hayalleriyle yola çıksalar da insan kaynağını doğru planlayamazlarsa daha kozasından çıkamadan görünmez olmaları kaçınılmaz oluyor.
Girişimcilik süreci; 3 aşamadan oluşur. “Fırsatların tespiti, “ iş modeli ve iş planı geliştirme” ve “kaynakların” bulunmasıdır. Buradaki kaynak insan kaynağıdır.
Peki girişimlerde insan kaynağını seçerken nelere dikkat edilmesi gerekir ?
Girişimlerde “Yetenek Avcılığı” yapılması gerekir. Yetenek bir işi yapmadaki potansiyelken; yetkinlik ; “yetenek ve yetki” kavramları birleşmiş halidir. Şans vermeden bir kişinin neler yapacağını bilemezsiniz. Eğer bir yetkinliği gözlemlemek istiyorsanız; kişinin belli ölçüde yeteneğinin olması ve o yeteneğini davranışa dönüştürmek için “ yetkisi” olması gerekir. Girişimcilikte kişiler hakkında tahminleme yapmak yerine o işi direkt yapmasını sağlarsanız asıl yeteneği keşfedersiniz. Yetenek Avcılığı için de işe alımlarını yeniden tasarlamak ve işe alım aşamasında yeteneğini keşfetmek gerekir.
İnsan Kaynağında bakılması gereken en kritik noktalardan bir diğeri de “çevikliktir” Özellikle girişimde hızlı karar alıp sınırları aşarak kalıpların dışında çıkan çeviklik olmazsa olmazdır. Accenture ise çevikliği şöyle tanımlıyor: “Bir şirketin rekabet avantajı yaratacak şekilde piyasalardaki değişkenliği öngörme, algılama ve tepki verme kabiliyeti” ya da kısaca “Çeviklik = uyumluluk + hız + icraat”…Her şey değişebilir; hızlı adapte olup hızlı üretmek gerekir.
Girişimlerde ekibe aldığınız yol arkadaşının değerlerinizle örtüşüyor olması daima size ivme kazandıracaktır. Değerler belirsizliği belirli yapar ve güven ortamı sağlar. Yolculuğunuzda birlikte yürüyeceğiniz takım arkadaşları hem başarıyı hem başarısızlığı aynı zamanda riski birlikte yöneteceğiniz kişiler olduğu için ekibe uyum çok kritiktir. Ekibi oluştururken sinerji olmazsa olmazlardandır.
Girişimlerde ekibe aldığınız kişinin konfor alanından uzaklaşarak görevlerinin dışındaki işlere de sahip çıkması gerekir. Girişimcilikte gerçek performans burada gizlidir. Yeniliklere açık, çok yönlü ve değişime uyum hızla uyum sağlayan çalışanları işe alarak insan kaynaklarında ilk adımı atmak gerekir.
Girişimcilikte İnsan Kaynaklarında öncelikle olması gereken mutlaka bir İK sistemidir. Hem performans uyumluluğu hem de içerideki bilgilerin tutulması için bulut tabanlı bir İK yazılımı ile entegre olacak performans sistemleri çok fayda sağlayabilir. En baştan sistemi kurmak ilerisi için de oldukça büyük katkı sağlayacaktır.
Startuplarda girişim organizasyon kültürünün de benimsenmesi gerekir. Şirket değerleri belirlenmez; şirket değerleri zaten çalışanların değerlerinden oluşur. Değer seçilmiş ortak tutumlardır. O kurumun içerisinde kendiliğinden oluşmuş olanı bana göre en verimli olanıdır. Asıl sinerji doğal oluşumdan oluşur. Yazılıp benimsetilmeye çalışılan değerlerin sadece kağıt üstünde kalma olasılığı yüksektir. Organizasyon kültürü de şirkette zaten olan değerleri doğrultusunda oluşur. Bu aynı zamanda içerideki çalışanların bir sinerji oluşturması ve performansı & verimliliği arttırması açısından oldukça etkili olurken diğer yandan işe yeni alınacak ekibe uyumlu çalışan seçilirken katkı sağlar.
İnsan kaynaklarında mutlaka olması gereken çalışmalardan biri geri bildirim sistemi oluşturulmasıdır. Startuplarda 360 derece geri bildirim sistemi çalışanların organizasyona daha çok dahil olmasını sağlar. Bu yöntemle ilgili olarak çalışanlara işleriyle ilgili anlık geri bildirim verilecek dijital sistemler tasarlanabilir. Bu hem çalışanların kendileriyle hem de yöneticileriyle iletişimlerinin de artmasına katkı sağlayarak; arada bağı güçlendirir.
Gizem Eniş
İK Yöneticisi
Bu yazı alıntıdır.