3B yazıcılar nereden çıktı?
Günümüzde popülerlik kazanan ve uygulamaları şekerleme üretiminden inşaat sektörüne ve film endüstrisine kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsayan üç boyutlu (3B) yazıcıların fikri, aslında bundan 45 yıl önce 1974’te New Scientist (yeni biliminsanı) dergisinin bir makalesinde çıkıyor. (1) (2) Zihni Sinir tarzı icatları hakkında haftalık yazılar yazan İngiliz kimyager David Jones, ışığa duyarlı bir polimerin odaklanmış morötesi lazer ve yönlendirici aynaların yardımıyla noktasal olarak sertleştirilmesi ve cismin katman katman inşa edilmesine dayanan bir yöntem öngörüyor ve makalesinde tek seferde üretilmesi mümkün olmayan şekillerin bile bu metot ile üretilebileceğinin altını çiziyor. Ancak bu fikir de diğer “Zihni Sinir” projeleriyle birlikte rafa kaldırıldığından, 1983’te Amerikalı fizik mühendisi Chuck Hull bu fikri tekrar bulup ilk patentini alana kadar teknoloji karanlıkta kalıyor.
Önceleri iki mucitin de ilk fikri olan ve yapılması diğer malzemelere göre daha kolay olan polimerlerin 3B yazdırılması konsepti, sonradan fizikçinin aldığı altmıştan fazla patentle “katılaşabilen malzemeler” ya da “hal değiştirebilen malzemeler” başlıkları altında değiştirildi ve kapsamı genişledi. Yani artık mum, cam, seramik, metal, elastomer ve bunların kompozitleri gibi değişik sıcaklıklarda eritilip tekrardan şekillendirilebilen malzemelerin kullanımı da düşünülüyordu. Tabii ki yıllar içinde 3B yazıcı teknolojisinin gelişmesine katkıda bulunan birçok faktör oldu. Mesela elektronik devrelerin küçülmesiyle lazer ve aynalar yerine daha kompakt yazıcılar üretilebiliyor. Bilgisayarların hayatımıza girmesi, çeşitli tasarım programlarının gelişmesi ise üç boyutlu karmaşık nesnelerin dizayn edilebilmesi ve 3B yazıcıların yazdırabileceği ince katmanlara bölünebilmesi için büyük önem taşıyor. Artık uygulama alanları sadece hayal gücüyle sınırlı!
3B yazıcı teknolojisi nereye gidiyor?
Şu ana kadar çıkan ve insanlığa yararlı denebilecek birçok proje mevcut. Sağlık sektöründen verilebilecek örnekler çok. Bunlardan biri, çok pahalı olan protezlerin üretim maliyetlerinin düşürülmesi, hatta protezin kişiye özel tasarlanabilmesi. Bu sayede 3B yazıcıların dünyada 30 milyon kişiye fayda sağlayacağı belirtiliyor.(3) Diğer yanda ise Hollandalı biliminsanları değiştirilecek dişlerin bakteri tutmayan bir polimerden üç boyutlu olarak yazdırılabilmesi için çalışıyorlar.(4) Fakat bahsedeceğimiz değişik malzemeler olsa da en çok plastik kullanıldığı için üretilen bu plastik çeşitlerinin de geri dönüşümü ve çevresel etkilerini araştıranlar var.(5) Hatta 3B yazıcı üretimini daha geleneksel üretim teknolojileriyle karşılaştıranlar var. Yazıcılar malzemeleri en az atık olacak şekilde kullanabilse de, kullandıkları enerji itibariyle maalesef çevreci ve ekonomik değiller ve diğer üretim şekillerine göre daha çok enerji kullanıyorlar.(6) Buna rağmen, bu çevresel etkileri azaltacak uygulamalar da var. Örneğin, Avustralyalı bir berber, topladığı plastik şampuan şişelerini geri dönüştürerek bu plastikle çocuklara protez yapıyor (7).
Bunun dışında farklı malzemeleri üç boyutlu yazdırmaya çalışan gruplar da mevcut. Amerika’nın Austin kentinde bir start-up 60 metrekarelik bir evi çimento yazdırıcısıyla 24 saatten daha az bir zamanda yazdırabiliyor ve maliyeti $4000’a kadar düşürdüğünü iddia ediyor.(8) Niyetleri bu ucuz evlere sokakta yaşayan insanları yerleştirerek hayatlarını iyileştirmek ve evsizliğe son vermek. 3B yazıcıları sektör tanımadığı gibi ilginç uygulamalara da konu oluyor. Geçtiğimiz yıllarda Massachusetts Institute of Technology (MIT) farklı tasarımlara olanak veren bir 3B cam yazıcısı yaptıklarını, şekerleme üreticisi Hershey ise çikolata ve şekerleme yazdırabilen özel bir yazıcı yaptıklarını duyurmuştu (9) (10). Fakat yakın zamanda gelen en ilginç haber Danimarka’dan. Birkaç şirketin ortaklık kurmasıyla gerçekleşen bu proje 3B yazıcılara hareket kabiliyeti verilerek özgürleştirilmesi için çalışıyor.(11) 3B yazıcılara takılacak aparatlar vasıtasıyla dünyayı dolaşarak birçok işlemi insanların yardımı olmadan yapabilecekler. Örneğin karada dolaşan yazıcılar asfalttaki delikleri tamir edebilir, yüzme kabiliyeti verilenler sahilleri korumak ve doğal habitata katkıda bulunmak için suni mercan resifleri inşa edebilir veya uçabilen yazıcılar gökdelenlerin ısı yalıtımında çalışabilir. Bu örnekler kulağa şimdilik çok uçuk ve uzak ihtimaller olarak gelse de uygulama alanının geniş olması itibariyle çok büyük endüstriyel potansiyel taşıdığı kesin.
O zaman sorumuz şu: Siz olsanız 3B yazıcıyla ne yapardınız?