EğitimGeleceğin İş Dünyası

Toplum Gözünde Kamuda Dijitalleşme

Hızlı bir ivme ile artan dijitalleşme yolculuğunun sosyal, ekonomik ve siyasi etkileri politika yapıcılar için çok büyük zorluklar yaratıyor. Dinamik bir ekonominin yanında, düzenlemeler ile vatandaşın kamu hizmetlerine ve yönetimine katılımı arasındaki dengeyi yönetmek gün geçtikçe daha da zorlaşıyor.

Geçtiğimiz haftaki yazımızda kamuyu 2019 yılında inovasyon alanında ne tür trendlerin beklediğini ele almıştık. Peki, hali hazırda vatandaşın konu hakkındaki görüşü nedir? 2019 yılına başlarken nihai hizmeti sağladığımız son kullanıcı bu konuda ne düşünüyor?

Geçtiğimiz günlerde Vodafone Institute, IPSOS iş birliği ile 9 ülkede 9,000 kişinin katılımı ile gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını konu alan “The Tech Divide” raporunu yayınladı. Bu rapor kamunun dijitalleşme yolculuğunda vatandaşların gözünden konumunu, vatandaşların kamudan bu serüvende beklentilerinin ne olduğunu ve kamunun hangi alanlarda atılımlara ihtiyaç duyduğunu gözler önüne seriyor.

Rapor Çin, Hindistan, Bulgaristan, Almanya, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri, İsveç, İtalya ve İspanya’yı kapsamaktadır. Ülkemiz bu rapor dahilinde yer almamaktadır; ancak bu raporun etkilerini ülkemiz gözlüğü ile de okuyabilmek adına farklı kaynaklardan destek alarak çıkarım yapmamız mümkün.

Avrupa’da Güven Eksikliği

Ankete katılan Avrupalı kitlenin yalnızca %40’ı kendi devletlerinin dijitalleşme sürecine olan isteği ve gayretinin olduğunu düşünürken %34’ü ise dijitalleşme serüveninde istekli olsa dahi kamunun yeterli beceri ve kapasitesinin olmadığını düşünüyor. ABD ve Hindistan’da ise bu değerler göreceli olarak daha yüksek görünmekte (ABD %57 ve %50, Hindistan %82 ve %75). İsveç’te kamuda dijitalleşme için yeterli beceri ve kapasitenin olduğunu düşünenlerin oranı %14. Bu durum çok dikkat çekici çünkü OECD’nin 2018 yılında yayınladığı “e-Government Survey 2018”e göre İsveç kamu süreçlerinin dijitalleşmesine yönelik yaptığı atılımlarla e-devlet gelişim endeksine göre 193 ülke arasında 5. sırada yer almaktadır.

Kaynak: Vodafone Institute

Ülkemiz açısından durumu değerlendirmek istediğimizde ise ülkemizin OECD’nin aynı başlıklı raporunda e-devlet gelişim endeksi sıralamasında 53.,  yeterli beceri ve kapasite açısından değerlendirdiğimizde ise insan kaynağı endeksinde 45., haberleşme altyapı endeksinde ise 89. sırada olduğumuzu hatırlamamız yeterli olacaktır. Ankete konu ülkelerin ile gelişmişlik endeksi kıyaslamaları ise aşağıdaki gibidir:

 

Vatandaşların kamunun dijitalleşme konusundaki faaliyetlerine duydukları güvensizliği aşağıdaki maddelere bağlamak yanlış olmayacaktır:

  • BT uzmanlarının kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilmesinde zorluklar yaşanmaktadır.
  • Mevcut kamu personelinin eğitimi hususunda aksaklıklar mevcuttur.
  • Devletin dijitalleşme stratejileri yalnızca strateji seviyesinde kalmış, taktiksel ve operasyonel faaliyetlere dönüşümünde sorunlar ile karşılaşılmıştır.
  • Hukuk kuralları ve bürokrasi teknolojik değişimin hızına göre göreceli olarak yavaş kalmaktadır.
  • Yapılan yatırımların kamuoyuna anlatımı hususunda eksiklikler mevcuttur (değişim yönetimi).

Peki, çözüm nedir?

Çözüm tek eksenli değildir, çözümde daha bütünsel bir yaklaşım esastır. Bütünsel yaklaşım kolektif aklın kullanımını gerektirmekle birlikte, bu yaklaşımda insan, teknoloji ve süreç perspektifleri her zaman yer bulmalıdır.

İnsan – İnsan Sermayesi ve yaşam boyu öğrenme: Gerek kamunun gerekse özel sektörün karşılaştığı en önemli sorunların başında gelen dijital yetkinliklerin artırılmasına yönelik yaşam boyu öğrenme modelleri geliştirilmeli ve şahısların sürekli öğrenme metotları ile güncel yetkinlik setine her daim sahip olması sağlanmalıdır. Bu konudaki önerileri kaleme aldığımız “Dönüşüm İle Gelen Evrensel Yeni Bir Hak: Yaşam Boyu Öğrenme” ve “Bilgi Toplumu Yolculuğunda İnsan Sermayesinin Rolü” adlı yazılarımızda konunun detaylarını bulabilirsiniz.

Teknoloji – Ekosistem ve birlikte geliştirme: Kamu tüm iş gücünü kendi kaynaklarından karşılamamalıdır. Özel sektörün ve vatandaşın katılımı ile bu sorunların üstesinden birlikte çalışarak gelmelidir. Akademi, girişimci, küresel ve yerel oyuncular, vatandaşın ta kendisi ile beceri ve kapasite ihtiyaçları rahatlıkla karşılanabilir. Bu konuda “Kamuda 2019 İnovasyon Trendleri” adlı yazımızdaki Kapıların Açılması adlı trendi incelemenizi öneririz.

Süreç – Çevik düzenleyici unsurların hayata alınması: Günümüz hukuk yapısının ve bu kural seti ile işleyen bürokrasinin dönüşümü için, yıkıcı teknolojilerin sunduğu olanakların en etkin şekilde kullanılabilmesi gerektiğine inanmaktayız. Elbette bu da mevcut yapıların güncellenmesi ihtiyacını ortaya koymaktadır. Uyarlanabilir düzenlemelerin, sandbox ortamlarının, ekosistem katılımı ile hukuk yapısının güncellenmesi önerilerini de “Regulating Disruptive Technologies” başlıklı makalemizde etraflıca ele alınmıştı.

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.

İlginizi çekebilir
EğitimYapay Zeka

Yapay Zeka ile Dil Öğrenimi: Yabancı Dil Öğrenimi Kolaylaşıyor mu?

Geleceğin İş DünyasıGirişimcilikLiderlik

İnovasyonu ve Büyümeyi Teşvik Etmek: İç Girişimciliğin Gücü

DepremDoğal AfetEğitimSürdürülebilirlik

Kriz Zamanlarında Eğitimi Desteklemenin Önemi: Türkiye'nin Son Depremlerinden Dersler

Dijital DönüşümEğitim

Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Metaverse’de Sanal Kampüs Kuracak

Başlangıç Noktası E-bülten

Merak etmeyin. Asla Spam yapmıyoruz.